Kabul edilemez, haklı görülemez, savunulamaz bir durum…
Barbarlık, vahşet, orantısız güç kullanımı…
Bel altı vuruş, savaşın bile kuralı var, öldürmeyi iyi bilirler…

Yanlarına siz de ilave edin ve listeyi uzatın. Hepsine eyvallah!..
Hiçbir açıklama İsrail’i kurtaramaz, hiçbir gerekçe karine olamaz!..
Ama;
Değil mi ki, güç onda…
Değil mi ki, arkası kuvvetli…
Değil mi ki, “Uncle Sam” dayısı başını okşamakta…
…
Anca tatbikatı iptal ederiz…
Takımı geri çağırırız…
Büyükelçiyi geri çekeriz…
Bayrak yakarız…
Bağırırız…
Bir iki Musevi Türk vatandaşını tartaklarız…
…
“Kahrolsun İsrail!..”
“İsrail’i kınıyoruz!..”
Kınana kınana, kahrede kahrede gelmedi mi buralara zaten!..
Diyorlar ki;
“Tüm dünya İsrail’i protesto gösterileri ile kınıyor!..”
Gösterilere bakın internetten,
Fransa’da, İngiltere’de, Amerika’da yaşayan Araplarla Filistinliler…
Ya Fransızlar, İngilizler, Amerikalılar?..
Onlar yok!..
…
İsrail dedi ki günler önce,
“Gelmeyin!..”
“Müdahale ederim!..”
“Yaklaştırmam!..”
Hüseyin Çelik diyor ki: “Her aşamada İsrail Hükümeti ile temas içindeydik…”
E mübarek bilmiyor muydun o zaman!..
Biliyorsan yola çıkmalarına engel olacaksın,
Yok içten içe destekliyorsan iki muhribi yanına vereceksin!..
İsrail ne zaman dürüst dövüştü ki?..
Hep bel altından vurmadı mı?..
Muhribi verince “her şeyi de göze alacaksın!..”
İHH önderliğindeki sivil inisiyatif!..
AKP’nin sözünden pek çıkmaz…
Ya gönderme,
Gönderiyorsan göze al!..
…
Ermeni olayında olduğu gibi,
İsrail olayında da biz bize propaganda yapıyoruz…
Dünya takmıyor!..
Sayın Başbakanımız Brezilya, Arjantin, Şili gezisini yarıda kesti…
Genelkurmay Başkanı Mısır ziyaretini yarıda kesti…
Mit Müsteşarı, genelkurmayın ikinci adamı, Savunma bakanı, Başbakanlık Müsteşarı, v.s. toplandı,
Sonra Başbakanımız açıkladı:
“Takımı geri çağırdık…”
“Tatbikatı iptal ettik…”
Vah gidene!..
Vah ölene!..
…
Sayın Çelik bir de ne dedi?..
“İskenderun’daki olayla aynı zamanda olması manidar!..”
Biliyorsan açıkça söyle…
Bilmiyorsan geveleme…
Hangisine üzüleceğiz şaşırdık!..
Hangisine inanacağız şaşırdık!..