Sürgün * Nihat Behram

Uyandırın anamıSöyleyin gidiyorumYolumu gözlemesinDönemem belki geriArkadaşlarım duysunKardeşim bunu bilsinSöyleyin gidiyorumDönemem belki geriBabama haber salınÇiçekler onda kalsınSulasın günaşırıDönemem belki geriKorulara söyleyinDağlara asmalaraBaygın çocukluğumunÇınladığı kırlaraSöyleyin gidiyorumDönemem belki geriGelsinler anılarımUğurlasınlar beniSadece sevdiğimeSöylemeyin duymasınO kadar körpe ki kalbiBilmiyor yitirmeyiSöylemeyin bu akşamSevdiğim ağlamasın

Üç Dağa Ağıt * Nihat Behram

Açlığınçıplaklığın acısı mı genişliyordallarımeyvaya çağıran rüzgâr mı Dalgın bir kuşun ötüşündensevdiğinin kalbine düşen âşık mıyağmuru emen toprak mı derinleşiyor Yas mı tutmalıyım onurlu ölümehalkın gözlerini dolduran çizgilereumudu mu çağırmalıyım Ah gidiyor işte gidiyor göz göre göresıcak titreyişi varlığını hayata adamışlarıngidiyoröfkenin haykırışlarıyasalarıyla gidiyor kahredişinzulmün ve iğrençliğin…

Ellerin Avucumda İki Ateş Damlası * Nihat Behram

Çiçeğinde yeni yeni kamaşan zerdalisi ömrümün,gülüşümde çekirdeği sertleşmemiş ilk çağlam,kızım benim, nazım benim,gurbetelde sazım benim,yalazlanmış can tanem,körpe dalım bir tanem..Sisini gözlerimin, içimdeki dumanıseziverdin de sankiacılandın uykunda,sızlandın huysuzlandın..Dudakların kurumuş, ter içindesin yavrum!Kolsuz kanatsız kalmışgeceden beri başucundayım..Çırpınarak anlamını arayan binlerce sözcükkabukları koparılmış yaralar gibiuğulduyor beynimde..itiraf etmeliyim ki…