Sakarya Türküsü * Necip Fazıl Kısakürek

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;Şu çıkan buluta bak, bu…

Çile * Necip Fazıl Kısakürek

Gaiblerden bir ses geldi: Bu adam,Gezdirsin boşluğu ense kökünde!Ve uçtu tepemden birdenbire dam;Gök devrildi, künde üstüne künde… Pencereye koştum: Kızıl kıyâmet!Dediklerin çıktı ihtiyar bacı!Sonsuzluk, elinde bir mâvi tülbent,Ok çekti yukardan, üstüme avcı. Ateşten zehrini tattım bu okun,Bir anda kül etti can elmasımı.Sanki burnum, değdi burnuna…

Bu Yağmur * Necip Fazıl Kısakürek

Bu yağmur, bu yağmur, bu kıldan ince,Nefesten yumuşak, yağan bu yağmur.Bu yağmur, bu yağmur, bir gün dinince,Aynalar yüzümü tanımaz olur. Bu yağmur, kanımı boğan bir iplik,Tenimde acısız yatan bir bıçak.Bu yağmur, yerde taş ve bende kemik,Dayandıkça çisil çisil yağacak. Bu yağmur, delilik vehminden üstün,Karanlık, kovulmaz…

Bekleyen * Necip Fazıl Kısakürek

Sen, kaçan ürkek ceylânsın dağda,Ben, peşine düşmüş bir canavarım!İstersen dünyayı çağır imdada;Sen varsın dünyada, bir de ben varım! Seni korkutacak geçtiğin yollar,Arkandan gelecek hep ayak sesim.Sarıp vücudunu belirsiz kollar,Enseni yakacak ateş nefesim. Kimsesiz odanda kış geceleri,İçin ürperdiği demler beni an!De ki: Odur sarsan pencereleri,De ki:…

Aydınlık * Necip Fazıl Kısakürek

Uyan yârim, uyan, söndü yıldızlar,Gün, karşı tepeden doğmak üzredir.Her sabah güneşi seyreden kızlar,Mahmur gözlerini oğmak üzredir. Uyan yârim, sesler geldi derinden,Karanlık oynadı, koptu yerinden;İlk ışık, kapının eşiklerinden,Şimdi bir gölgeyi koğmak üzredir. Sevgilim, kapımı çaldı aydınlık,Baygın gözlerimi aldı aydınlık,İçimde tıkandı, kaldı aydınlık,Bu aydınlık beni boğmak üzredir.

Kadın Bacakları * Necip Fazıl Kısakürek

her kadının bastığı yerde sanki kalbim varkalbim ki vahşi bir zevk alır ezilişindenömrümüzün geçtiği yolda, bana sorsalargidiyorum bir kadın bacağının peşinden bir kadının içinden ağlayışı, gülüşügözlerinden ziyade bacaklarına yakınbir lisandır onların duruşu, bükülüşükadınlar, onlar varken konuşmayınız sakın ince sütunlardaki ilahi güzelliğebacakların ruhudur şekil veren diyorumbacakları…

Utansın * Necip Fazıl Kısakürek

Tohum saç, bitmezse toprak utansın!Hedefe varmayan mızrak utansın!Hey gidi küheylan, koşmana bak sen!Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!Eski çınar şimdi noel ağacı;Dallarda iğreti yaprak utansın!Ustada kalırsa bu öksüz yapı,Onu sürdürmeyen çırak utansın!Ölümden ilerde varış dediğin,Geride ne varsa, bırak utansın!Ey binbir tanede solmayan tek renk,Bayraklaşmıyorsan bayrak utansın!

Örümcek Ağı * Necip Fazıl Kısakürek

Duvara, bir titiz örümcek gibi,İnce dertlerimle işledim bir ağ.Ruhum gün doğunca sönecek gibi,Şimdiden ediyor hayata veda. Kalbim, yırtılıyor her nefesinde,Kulağım, ruhumun kanat sesinde;Eserim duvarın bir köşesinde;Çıkamaz göğsümden başka bir seda… 1922

Ölümsüzlük * Necip Fazıl Kısakürek

Sabah, akşam, öğlende,Aklım büyük şölende.Bütünlük, o "bir"'dedir.Sayı sayı bölende.Bilmez yaşayan ölü;Asıl haber ölende.Tek hat, tek yön, burada;Giden de bir, gelen de.O'nunla buluşmak var,Sıra bize gelende.O'na deki: Ey ResulÖlümsüzlük kölende…

Otel Odaları * Necip Fazıl Kısakürek

Bir merhamettir yanan, daracık odalarınİsli lambalarında, isli lambalarında.Gelip geçen her yüzden gizli bir akis kalmış,Küflü aylarında, küflü aynalarında.Atılan elbiseler, boğazlanmış bir adam,Kırık masalarında, kırık masalarında.Bir sırrı sürüklüyor terlikler tıpır tıpır,İzbe sofalarında, izbe sofalarında.Atıyor sızıların çıplak duvarda nabzı,Çivi yaralarında, çivi yaralarında.Kulak verin ki, zaman, tahyayı kemiriyor,Tavan…

Canım İstanbul * Necip Fazıl Kısakürek

Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.İçimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim;O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale. İstanbul benim canım;Vatanım da…

Hırs * Necip Fazıl Kısakürek

Sen kaçan bir yavru geyiksin dağda Ben peşine düşmüş bir canavarım İstersen dünyayı getir imdada, Yeryüzünde bir sen, bir de ben varım. Seni korkutacak geçtiğin yollar, Arkandan gelecek hep Ayak sesim. Sarıp vücudunu hayali kollar Enseni yakacak Sıcak nefesim. Kimsesiz odanda kış geceleri İçin ürperdiği…

Ayrılık Vakti * Necip Fazıl Kısakürek

Akşamı getiren sesleri dinle Dinle de gönlümü alıver gitsin Saçlarımdan tutup kor gözlerinle Yaşlı gözlerime dalıver gitsin Güneşle köye in, beni bırak da Küçüle, küçüle kaybol ırakta Şu yolu dönerken arkana bak da Köşede bir lahza kalıver gitsin Ümidim yılların seline düştü Saçının en titrek…

Çocuk * Necip Fazıl Kısakürek

Annesi gül koklasa, ağzı gül kokan çocuk;Ağaç içinde ağaç geliştiren tomurcuk… Çocukta, uçurtmayla göğe çıkmaya gayret;Karıncaya göz atsa “niçin, nasıl?” ve hayret… Fatihlik nimetinden yüzü bir nurlu mühür;Biz akıl tutsağıyız, çocuktur ki asıl hür. Allah diyor ki:”Geçti gazabımı rahmetim!”Bir merhamet heykeli mahzun bakışlı yetim… Bugün…