Yanyana * Melih Cevdet Anday

Bu gürül gürül otların yanıbaşında Ağacın gölgesine değdi değecek Tam şeftalinin kokusu başlarken Öpüşmiye kıl kadar bitişik Akarsuyun burnunun dibinde Bu zulüm, bu haksızlık, bu işkence

Yanyana Dalgınlık * Melih Cevdet Anday

Gözlerine bakıyorumDenizden çıkarılmış bir tabaktaki kuş resmiDağınık köy evleri gibi orda burdaSepetteki sümbül soğanı gibi gölgeli Yüreğimiz öylesine aşmış ki düşüncemiziYarışı başlatan tabanca sesi gibiDudaklarımız koşuya çıktıktan sonraDuyuyoruz söylediklerimizi

Yaz Sonu Şiirleri * Melih Cevdet Anday

1 Dün gece yağmur yağdı kente, Sonra sabah, güneşte ayıklanmış, Bir kahvede düşünüyorum, Sen geleceksin ya, dalgınlık Kopuverdi bir daldan, sallanarak Geçen bayrak açmış bir bulut, Sonra ikindi ve akşam, bakarsın, Uyurken bir daha o yağmur. 2 Fal çıktı. Köpükler içinde kaldı deniz, Tepeleme çiçek…

Yeni Bir Dünya * Melih Cevdet Anday

Dünyada geçirdim çocukluğumuİnsanlardan eşya yaparlarKırmızı bir orman iki boyutluKendi başına yağardı kar. Gör ki, öldüğümde bilmedim,Elimde bunca sözcük kaldı.Nerde geçecek benim erginliğimBu dünya bir daha olmalı. Bir dünya daha olmalı, buradaBir yerde, o kadar yakın ki,Seslensem duyulacak belki,Belki başladım onu yaşamaya.

Ahlak * Melih Cevdet Anday

Ahlak kalmadı dünyadaKiracısı öyle, işçisi öyleHami köylü saftır derler aİnanmaCırrrKapıKim o?Dilenci.Kuru ekmek verirsin beğenmezTaze ekmek senin nene!Kalmadı, dedim ya, kalmadıAhlak kalmadı memlekette.

Zaman mı Geçti Ne * Melih Cevdet Anday

Zaman mı geçti, yok ben mi esriktim,Zakkuma bağlardım güneşi,Gecenin ağır ununu elerdim,Ay beniisrail zeytini.Anlıksal birliğin simgeleriydiGülkurusu, altın ve tirşe.Sirinksin yediveren sesi,Aselbent, buhur kokuları içinde.Ölmüşüm orda bir aralık,Unutuverdim konuştuğum dili,Ama ağacın kendisiydi,Kavramı değildi görünen artık?

Ben Doğmadan Önce * Melih Cevdet Anday

Denizlerden gelDurup bakmak için gelDönüp gitmek için gelGüvercin göğsü gibi,Sevincim, ağarmış sevincim benim. Ha aşkın dikeni, ha ölümün dikeniElimde bildik ağustos böceğiKızgın bir ekvator hayvanı gibi. Tarlalardan gelBir koşup bir durarakPeşinde bir çift arıToz içinde bir güneş,Sevincim, kocamış sevincim benim. Ve bütün savaşımlara katıldımGözlerimdeki cesetlerdi…

Mezarlık * Melih Cevdet Anday

Bir gün biz de bu parka geleceğizAhbap, arkadaş omuzunda,Ve dağlara, taşlara benzeyeceğizÖyle sessiz, öyle manidar… Konuşmak yok artık bu yerdeYolculuk hevesi, avarelik yokEvine, toprağına bağlı herkesMuharebe derdi, para derdi yok… Yalnız yaşayanlar için midir, diyor, mezarlık,Toprak üstündeki her bitki,Yerin dibine doğru büyüyenler de varHep yaşayanlar…

Tek Başına * Melih Cevdet Anday

Ölürken çocuklarımı unuttum Küçük deniz kirpileriyle sabah Denedim bütün sabahları. Sana sürgünümün şarabını bıraktım al Mumlarını güzelliğin ve hiçliğin Bir de kaygumun soluk ellerini. Denedim bütün ölümleri Ama görmedim büyülü ağaç Ezilmiş sevdaların giysileri. Sana ayrılığın yayını bıraktım al Bir de adını bilmediğim gökyüzünü Lamalar…

Yalan * Melih Cevdet Anday

Ben güzel günlerin şairiyim Saadetten alıyorum ilhamımı Kızlara çeyizlerinden bahsediyorum Mahpuslara affı umumiden… Çocuklara müjdeler veriyorum Babası cephede kalan çocuklara… Fakat güç oluyor bu işler Güç oluyor yalan söylemek…

Tohum * Melih Cevdet Anday

Dörtnala haberci ilkyazdan Aşağıdan inceden beyazdan Dumanı tüten sıcak tohum Dolan kara toprağı dolan Ulaş yeryüzüne ak tohum Hay gücüne kurban olduğum Dağ taş dinlemezim hey aman Göster o gül yüzünü göster Önce yeşil yeşil bak tohum Sonra sarı sarı gülüver Donansın donansın daneler Kız…

Yıldız * Melih Cevdet Anday

Evren esrisin diye gövdendeTuttum elinle bir dünya dokudumSavatlı ayı taktım bileğine Bak yaz kıyısından limon çiçeğiYüklü kızarık gece yükseliyorKöpeklerin uyuduğu bahçemize Minderlerimizi ansı, nerdeyseDoğar o anasonlu yıldızKırılmış dağın balkonundan. Uzanalım, kavağın ve beyniminKum saatlarını duyuyor musunTenle karışıyor, sürgünlerinle. Kaktüs bana bir ağıt söyle.

Zamanlar * Melih Cevdet Anday

Hepsini gördüm ayrı ayrı,Kuşların zamanı tunç rengindedir.Tanrılardır taşın zamanı,Denizin zamanı ölür dirilir. Göğü tanıyamadım, yok ki,Sahipsiz zamanlarla doldurmuşlar,Ama ordan iner o eskiÖlümsüz sevdaların zamanı kar Ve havlamayan dev köpekleriyleİnsanın zamanı… OlmayanAma hayalet bir yasemin gibi kokan,Toprağımız eşelendikçe.

Nergis ile Yankı * Melih Cevdet Anday

Nergis dünyaya geldiğindeSu perisi olan anasıOna baktı da uzun uzunYa bu dünya güzeli çocukGöze gelirse diye meraklandı,Dar attı kendini falcının yanına,“Oğlumun ömrü uzun mu falcı baba?”Falcı mavi saçlı periye dedi ki,“Evet, ama hiç görmezse kendini..”Delikanlı Nergis on altısında,Sevgilisiydi herkesin.Ama hiçbiri bu talihsizlerinSokulamamıştı yanına,Çünkü döndüğünü bilmiyordu…

Seni Düşünüyorum * Melih Cevdet Anday

Çocukluğunu düşünüyorum Emilia Deniz boyundaki ıssız yolu sabahleyin Hani saçların, atkın uçuşurdu rüzgarda Kokusunu duyuyorum bembeyaz gömleğinin Seni kucağıma alıyorum Emilia Ben büyüttüm seni, ben yetiştirdim Bugüne bu sevdaya Toprağım ekmeğim kitabım şiirim Sen ne varsa iyiden doğrudan yana Gözümün nuru, başımın tacı, efendim  

Döneceğim * Melih Cevdet Anday

Dağıtır saçlarını ve yalvarıp uzaktan Mavi bir iklim gibi çağırır beni sesin, Tertemiz göklerinde dal dal erguvan açan Rüyalarıma ışık ve özlem serpmektesin. Bir mayıs sabahını yaşayacak böcekler Çılgın karanfillerle dolacak yeşil saksın, Ve sen bir fidan gibi yeşermiş olacaksın, Serin, çakıl yollarda kuşlar birikeceklere.

Çok Güzel Şey * Melih Cevdet Anday

Yaşamak güzel şey doğrusu üstelik hava da güzelse hele gücün kuvvetin yerindeyse elin ekmek tutmuşsa birde hele tertemizse gönlün hele kar gibiyse alnın yani kendinden korkmuyorsan kimseden korkmuyorsan dünyada iyi günler bekliyorsan hele iyi günlere inanıyorsan üstelik hava da güzelse Yaşamak güzel şey, Çok güzel…

Bir İlkbahar Şirine Başlangıç * Melih Cevdet Anday

Hava ne kadar güzel öğretmenim Yollar ağaçlar kuşlar ne kadar güzel Yeryüzü pırıl pırıl öğretmenim. Gizlisi saklısı kalmamış dünyanın Nesi var nesi yoksa dökmüş ortaya Bütün bitkiler, bütün hayvanlar, bütün taşlar Sürüngenler, konglomeralar, serhaslar Hepsi hepsi ortada öğretmenim. Ne olur bizde gidelim Burda kalsın iğneli…