Guantanamera * Jose Martı

Dürüst bir insanım ben,Palmiyeler ülkesinden.Ölmeden önce, paylaşmak isterimRuhumdan akıp gelen bu şiirleri. Guantanamera! Guajira!Guantanamera!Guantanamera! Guajira!Guantanamera! Şiirlerim parlak yeşildir,Ama yine de kızıl alevler gibidir.Şiirlerim yaralı bir ceylana benzer,Dağda kurtarılmayı bekler. Guantanamera! Guajira!Guantanamera!Guantanamera! Guajira!Guantanamera! Dikiyorum bir ak gül fidanıHaziranda ve TemmuzdaÇünkü samimi dostElini vermiştin bana. Guantanamera! Guajira!Guantanamera!Guantanamera!…

Josa Martı Hayatı

“Vatan için duyulan sevgi,/ anne Toprak için duyulan ya da çiğnediğimiz çimenlere karşı/ Beslenilen gülünç sevgi değil /Onu ezenlere karşı beslenilen yenilmez nefret/Ona saldırana karşı beslenilen ebedi hınçtır…” Küba'nın İspanya'ya karşı verdiği bağımsızlık savaşının sembolü olan Jose Marti, “Bir kurucu, bilgili bir insan, şair, deneme…

Uyanık Düş * Jose Martı

Açık gözle düş görüyorum, Gece ve gündüz düş görüyorum, Kah bir okyanus var karşımda Sonsuz ve isyancı, Kah sonsuz kumlar. Ve bir aslan, çöllerin hakimi Üstünde kumların. Ve boynunda aslanın Mutlulukla şakıyarak Ruhumun hakimi Yüzüyor uykumda, Ve çağırıyor beni, Çağırıyor durmaksızın! Çeviren : Ataol BEHRAMOĞLU

Ruhumun Oğlu * Jose Martı

Ey ruhumun oğlu! Her yerde dalgalanıyorsun, Gece fırtınalarının dalgalarını Şafakla yatıştırıyorsun. Fakat acı günlerin köpüğü Bulanık ve ağır Fırlatıyor seni yeniden Gecelerimin diplerine… Sen, ruhumun Ardına kadar açık En gizli yerlerine Sevgiyle bekçilik ediyorsun; Koruyorsun onu Bütün saldırılara karşı. Ne zaman Bir an için gitmen…

Omuzumda * Jose Martı

O, omuzumda oturuyor benim, Kimseye görünmeden: Yabancı göze görünmez Onu yalnız ben görebilirim. Şakaklarımı okşuyor tatlılıkla Ve sıcaklığıyla ellerinin Hafifletiyor ağırlığını Dayanılmaz acıların: Istırapla mıhlandığımda, Kederle çarmıhlandığımda, Ve hayatın boyunduruğunda Donduğunda kanım; Ve bir ölüm öpücüğü gibi Acı, deldiğinde kafatasımı, Odur silen alnımdaki teri Sevecen…

Küçük Prens * Jose Martı

Küçük prens için Başladı bu şölen Küçük prens için Lepiska saçlı. Omuzlarına dalga dalga Dağılıyor bukleleri… Ve koyu renk gözleri İki yıldız gibi oynuyorlar, Kah sönüyor, kah parlıyorlar Kah pasparlak tutuşarak. O, yastıktır benim için, Hem mahmuz, hem taç… Kurnaz bir canavarla Çarpışırken titremez elim,…

Kabaran Bir Dalga Gördüğünde Sen * Jose Martı

Kabaran bir dalga gördüğünde senŞiirimi görüyorsun demektirYükselir göğe, fakat bazenO hafif ve uykulu bir yelpazedir Öyle bir hançerdir ki şiirimÇiçeklenir elde kabzesiŞiirim bir çağlayandırSuyu berrak, kristal gibi O fışkıran bir yeşilliktirPırıl pırıl; ve alev kızıllığında.Şiirim yaralı bir geyiktirBir sığınak arayan ormanda Şiirim kardeştir cesareteYalın, içten…

İki Yurt * Jose Martı

İki yurdum var benim: Küba ve gece.İkisi de bir sayılır aslında. YiterkenGüneşin görkemi, KübaÜzgün bir dul gibidirUzun örtüleri içinde, suskun, elinde karanfil.Bilirim ne olduğunu elinde ürperenBu kanlı karanfilin! BomboşGöğüs kafesim, bomboş, paramparçaİçinde yüreğimin çırpındığı. VaktidirÖlüme gitmenin. Uygundur geceElvedalara. Işık engeller bizi.Sözler de. Evrenİnsandan daha ustadır…

Güzel Kokulu Eller * Jose Martı

Bilirim zarif elleri Ve güzel kokularını onların; Bilirim nasıl Sarılırlar boyna Ve beden onlara doğru Açılarak bir gül gibi Bitkin düşer O güzel kokuları solumaktan. Ve kan çarpar şakaklarda, Sanki al damarlarda Bilinmez kuşlar Kızıl kanatlarını çırpmaktadır; O hafif ellerin dokunuşu Alazlanmış tende Yaşamın rüzgarlarıyla…

Benim Şövalyem * Jose Martı

Sabahları oğlum Minicik oğulcuğum Kocaman bir öpücükle Uyandırırdı beni. Sonra bir atlı gibi Otururdu göğsüme Dizgin yerine Tutup saçlarımı O, sarhoş olurdu mutluluktan Ben mutluluktan sarhoş olurdum. Şövalye, beni Mahmuzlardı bağırışlarla Ah, o şirin mahmuzlar İki tazecik ayaktı. Ah, nasıl da gülerdi Mutlu şövalyem benim!…

Benim Sakim * Jose Martı

Şarap, arkadaş Sunma bana: Yok dünyada Hiçbir mahzende Öyle bir şarap Dindirebilecek Susuzluğumu benim. Ve yok Kadehler arasında O kadeh Dudaklarıma İçine düşeyim. Sakim benim Unutur muyum seni? Başka bir şarap İçmeyeceğim. Çeviren : Ataol BEHRAMOĞLU  

Aynı Yalınlıkla Ölmek İsterim * Jose Martı

Aynı yalınlıkla ölmek isterimKırda bir çiçek gibi, sakin, gösterişsiz.Mum yerine yıldızlar parlasın üstümdeYeryüzü uzansın altımda sessiz. Ben aydınlık ve özgürlük delisiyimVarsın hainleri gizlesinler soğuk bir taş altındaDürüstçe yaşadım ben, karşılığındaYüzüm doğan güneşe dönük öleceğim. Çeviren : Ataol BEHRAMOĞLU

Alacalı Tüy Sorguçlar * Jose Martı

Kadehte nasıl Altın kabarcıkla Fıkırdarsa ruhu Saydam şarabın; Denizde nasıl Beyaz bir sırt gibi eğmeçlenerek Köpürür, Sonra yatışırsa dalga; Ovada nasıl Hoplayıp zıplarsa taylar Oynayarak ve ışıldayarak Sabahları; Kah ansızın kişneyerek Kah dörtnala fırlayarak Salarak gür yelelerini Rüzgara; İşte öyle Fıkırdıyor bende de düşünceler, Sokuluyorlar…