Hava döndü işçiden işçiden esiyor yelDumanı dağıtacak yıldız-poyraz başladıBahar yakın demek ki mevsim böyle kışladıBu fırtına yarınki sütlimanlara bedelHava döndü işçiden, işçiden esiyor yel Tekliyor işte çağın çarkına okuyan çarkVe durdu muydu birgün bu kör, avara kasnakBir zincir yitirenler bir dünya kazanacakSen de o dünyadansın…
Kategori: Can Yücel Şiirleri
İrtihal * Can Yücel
Sen ölüyorun kardeşim öldüğünü bilBile bile ve teamüdenEcel öldürmez insanıKendisi öldürürVakti zamanı gelince…Ben onun için yastutuyorum ya hepVakti gelmeden öldürülenlere
Güler Yüzümle * Can Yücel
Viran bir rum evi adada oturduğumuz ev Serinliğine serin Ferah olmasına ferah ya Tam bir hakuran kafesi. Bu deyimi aslına döndürmek için mi nedir Bir çift de kumru gelip Yuva yapmış çatısına. Öyle usturubunla yerleşmişler ki Çürümüş tahtaların arasına Dışardan görünmüyorlar hiç. Yalnız El-ayak çekildikten…
Fitilli * Can Yücel
İçerimde bir bokluk varYıkıyorum, yıkıyorum, yıkılmıyor Yüzümde bir maske varÇekiyorum, çekiyorum, çıkmıyor Böğrümde bir ölü çocukÖlüyorum, ölüyorum, ölmüyor Gözümde bir çakmak varÇakıyorum, çakıyorum, çakıyor Suratınıza!
Erotizma * Can Yücel
Kulağımın tozunda bir ağustosböceği Aşk-Erkekler giyinmek için giyinirKadınlar da soyunmak için-Öyleyse kadınların arzuları üzreBen bütün kadınları anadan doğma görüyorum…Apışaramda yeni doğmuş bir kediHiçdurma yalıyor erkekliğimiNabzım şakaklarımda atıyorBir yaz yağmuru başlıyorKan değil akçıl bir dem boşalıyor kamışımdanAğustosböcekleri hâlâ ötüyorŞimdi biraz ıslaklar
Epigram * Can Yücel
Marx?ın da pek sevdiği bir Latin sözünü anımsıyorum Nihil humanum mihi alienum est Bu sözün altına ben de imzamı basıyorum İnsana ilişkin ne varsa kabulüm Şu hümanistler hariç
El Tutuşa Tutuşa * Can Yücel
Ne kadar çok elimiz varmış meğer!İlkin, senin elinle tutuşan benimkiSonra çocuklarınkiGençlerinkiTekel İşçilerininkiSonra, ellerin elleri…Ne kadar çok elimiz oldu, baksana,Tutuşa tutuşaBir orman yangını gibi
DOSTUM SAMARİPA'YA MEKTUP * Can Yücel
Baksana Samaripa Şu gümüşü bacaya! Ne güzel kesmiş tenekeyi tentene! Güneş de vurmuş üstüne… Ve salkım salkım sakalları Rüzgarda saçaklanan bir duman Arkadaki Papaz Okulu?nun Çamlarını çulluyor Baca değil, buhurdan… Alt katta da o dumanın ısıttığı suyla Sakız gibi bir kız yıkanıyor Ve Sakız Adası…
Değişim * Can Yücel
İnce uzun bir hayvan Çarpıyor Çarpıyor Çarpıyordu kendini taşlara. Canı mı sıkılıyor Can mı çekişiyordu yoksa? Yok efendim dedi yanımdaki adam Gömlek değiştiriyor yılan Bu hallerden anlarız dedi az çok Biz de sınıf değişmiştik bi zaman
Değişik * Can Yücel
Başka türlü birşey benim istediğim,Ne ağaca benzer ne de buluta benzer;Burası gibi değil gideceğim memleket,Denizi ayrı deniz, havası ayrı hava;Nerde gördüklerim, nerde o beklediğim kızRengi başka, tadı başka.
Çalındı * Can Yücel
Kapı çalındıAçmaya davranayım derkenUyandım kiÇamların altında yatmıyor muymuşumSırtüstü,Hücum etti gözlerimeGöğüm mavisi HoşBöyle deKapıyı açtım sayılırDiğ mi Aynı kapıya çıkmasa bile
Cankurtaranla * Can Yücel
Yardın be cancağzım Yardın sonunda şu Beyoğlu trafiğini İlkyardım pamuklarıyla o ölümcül acelenden Korna çiçekleri açıyor şimdi yaralarının üzerinde Ölen yok sen gibi güzel Sınıfsal ecelinden
CAN'IN MEZARTAŞI'NA * Can Yücel
İstenmeyen o rüyanın parçasıydımHani güneş hani aydımAymazoğlu bir sarhoştumKimi dolu kimi boştumTüm maratonlarda koştumKoşumların atmış hergeleTavla oynar zarı geleNe met ne de cezirAnam ağlar gide gideBasurumdan başlar bezirTaşındaydı nazım bezirBir Sultan'dan beri yesirSerilmiş altına hasırOrhan gibi müzmin nasırYıktın mıydı yerle yatırKalktı mıydı İsa MusaBazan uzun…
Bir Ölüm İlanı * Can Yücel
Zaten hayalet olan Gölge yazar Oğuz?un ölümü de Herhalde kendinden rivayet Oğuz?un cenazesi mi Hayret! Hem o hiç uyumaz ki Belki de ilk kez oradan Kendi kendini Türkçeye çevirecek Yeni dikilmiş bir kalem selviyle Ya da en eski daktilosuyla gecenin Yıldızları tuş
Bayramlık * Can Yücel
Koyunlar keçiler ve koçlar için Ne kadar bayramsa Kurban Bayramı Bu barış var ya, bu barış Cephedekiler için o kadar barış
Baharla Ölüm Konuşmaları * Can Yücel
I Memelerim koparıyor Yüzyıl süren bir yalnızlık dile gelmişçesine Nasıl nasıl bir sevinç yarabbi! Ve ağrıya ağrıya tabi, ağraya ağraya ağbi… Nakkaş Tepe de ancak bezmimize böyle gelmiştir Gelincikleri ve Nazım Hikmet?leriyle Yerbilimsel bir hapisten sonra II İçimdeki karanlığı patlatacağım Zifiri bir su akacak kamışımdan…
Ay! Ay! Ay! * Can Yücel
Şu gökteki ay var ya Şu boktan şu yarım ay Bakarsan bakarsan bakarsan Bi tek sözüme bakıyor benim dolunay olmak için O bana bakıyor Ben ona. O bana bakıyor Ben ona, Hepimiz ama Hepimiz Hepimiz Bakıyoruz hep birbirimize bakıyoruz hep bakıyoruz ADAM olmak için hep…
Âşık Ölmez * Can Yücel
Sessizliğin içinden yürüyen horoz sesleriBeni ölüm yeşiline götürüyorVardım zaten varacağım yereYalnızlıkBütün perdeleri kaldırmış bütün pencerelerSon bir ışıkSikimin tellerini çınlatıyor yine deYine de âşığım yine de âşık
Anayasası İnsanın * Can Yücel
Ustamız Eluard?ın izinden Kan yasası bu insanın: Üzümden şarap yapacaksın Çakmak taşından ateş Ve öpücüklerden insan! Can yasası bu insanın: Savaşlara yoksulluklara Ve binbir belaya karşın İlle de yaşayacaksın! Us yasası bu insanın: Suyu şavka döndürüp Düşü gerçeğe çevirip Düşmanı dost kılacaksın! Anayasası bu insanın…
Al Bir Uzun Hava * Can Yücel
Çekirgeydi Raşko?nun elindeki güvercin Raşko?da mengeneydi, bu beynimizde kalsın! Çekmişler ıstor diye muhribin dumanını Böyle aşk, böyle barış, Allah belamı versin! Bugün kitabım verdim tek pedal matbaaya Bu yol beni götürür sağlam Selimiye?ye Ağlıyorsam gözyaşım iki gözüme dursun Vermişim ben canımı al-uzun bir havaya