Calas Davası

İnsanlık tarihinde dinsel bağnazlığın sebebp olduğu cinayetlerden biridir. Protestan giyim tüccarı olan Calas, en büyük oğlunu öldürmekle suçlandı ve 1762 yılında idam edildi. Calas?ın en büyük oğlu, babasının dokuma atölyesinde asılı olarak bulundu. Olay kentte Protestan karşıtı Katolik cemaatin çok sert tepkisine yol açtı. Dinsel bağnazlığın kışkırttığı bir iftira kampanyası sonucunda Calas tutuklandı ve Katolikliğe dönüşünü engellemek ve cezalandırmak için oğlunu öldürmekle suçlandı.
Calas önce suçu atölyeye zorla giren meçhul bir kişiye yükledi, ama daha sonra ısrarla oğlunun intihar ettiğini öne sürdü. Calas suçlu bulundu ve ölüm cezasına çarptırıldı. Ertesi günü halkın gözünün önünde teker şeklinde bir işkence çarkına gerilerek bağlandı. Bir yandan tekerlekle sıkılıyor, bir yandan da elinde demir çubuk bulunan cellat tarafından boynu kırılıncaya kadar sopalandı, ardından da yakıldı. Oğlu ise bir Katolik şehidi olarak gömüldü.
Ailenin Cenevre?deki nüfuslu dostları Voltaire?in davayla ilgilenmesini sağladılar. Voltaire, basında yürüttüğü yoğun bir kampanyayla, Calas?yı cezalandıran yargıçların Protestan karşıtı önyargılarla karar verdiğine Avrupa kamuoyunun büyük bir bölümünü inandırdı. Sonuçta davaya yeniden bakmak üzere 50 yargıçtan oluşan bir jüri atandı. Mahkeme, Calas?yla ilgili hükmü iptal etti ve devlet Calas?nın ailesine tazminat ödedi. Olayın, Fransa?da ceza yasasında reform ve dinsel hoşgörü hareketine büyük katkı sundu