Facebook?ta adlarının başına ?TC? yazarak, dünyada eşine rastlanmadık bir başarıya imza atan, ?Türk?üm demekten mutluluk duyan? herkesi tebrik ederim, öncelikle?
Anayasa?nın ilk üç maddesine dokunursa, sadece elinin yanmayacağını anlamıştır umarım, AKP?
Gelelim ?Kürt sorunu?na?
Kimi ?ulema?ya danışıyor; kimi ?akil adamları? (hanımefendiler darılmasın, ?insanları?) öne sürüyor.
Ve şöyle bir hava yaratılıyor: Bu sorunun tek ve basit bir çözümü var:
?PKK, silahlı ya da silahsız, yurt dışına çıkanca akan kan duracak, barış gelecek, analar ağlamayacak??
Oysa bu gerçek olmadığı gibi, yasal da değil?
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı ve Türk Hukuk Kurumu Başkanı Sabih Kanadoğlu şöyle diyor: ?Kanunsuz, yasaya dayalı olmayan ister sözlü, ister yazılı hiçbir emir verilemez. Suç işleyenleri yakalayıp yargının önüne çıkarmak yürütmenin görevidir. O halde belirli bir biçimde bu şekilde yargı önüne çıkarmak zorunda kaldığı insanların serbestçe dışarı çıkarılması yönünde bir emir verilemez. Anayasaya, yasalara da aykırı bir suç oluşturur. Talimat verenin sorumluluğu söz konusu olur. Elbette hesap sorulması durumu söz konusu olduğu zaman, bürokratlara da sorulacaktır.?
Anlayana?
?Komşularımızla sıfır sorun? diye yola çıkıp, neredeyse tüm komşularımızla boğaz boğaza gelmemize yol açan AKP, yok olma aşamasında devraldığı terör sorununu dev boyutlara taşıması yetmiyormuş gibi, şimdi de ?barış? getireceğim diyerek ülkeyi ?iç savaş?a sürüklüyor.
Yaşadığımız olaylar beş yıl önce Milliyet Ege?de yazdığım ?Bölünebilirlik? başlıklı yazıyı anımsattı. Türk insanının en önemli kusurlarından birinin ?bölünebilirlik? olduğunu; yüzde 99 aynı düşünenlerin bir araya geldiklerinde, zamanlarının yüzde 99?unu, farklı düşündükleri yüzde 1?lik konu üzerinde sonu gelmeyen ve sıklıkla ayrı bir grup kurmakla sonlanan tartışmalarla geçirdiğini yazmış ve iki soru sormuştum:
1-Dilimiz, kültürümüz, dinimiz aynı olan Azerbaycan ile Türkiye neden iki ayrı ülke?
2-Yoğun laik-dindar kutuplaşması yetmezmiş gibi Türk-Kürt bölünmesi olasılığını tartışıyoruz da, kardeş Azerbaycan?la bütünleşme olasılığını neden hiç gündeme getirmiyoruz?
Bu soruları bir kez daha sorarken, bir de öneri yapmak istiyorum.
Azınlıkta olsalar da ?Türk?üm demekten mutlu olmayan? Kürt kökenli bazı insanlar, önce federasyon, ardından diğer ülkelerdeki Kürt kökenlilerle devlet kurma isteğindeler. Emperyal güçler de bunu destekliyor. Yeni anayasa ve başkanlık sistemi de bu planın bir parçası?
Diğer birçok anayasa hukuku profesörü gibi Süheyl Batum da şu anki meclisin yeni anayasa yapma yetkisine sahip olmadığını söyledi. Aynı görüşü çok önceden dile getiren Sabih Kanadoğlu, yeni anayasa yapabilmek için öncelikle referandum yoluyla halka, yeni anayasa isteyip istemediğinin sorulması gerektiğini de söylemişti.
Önerim şu: Halka yeni anayasa konusunda bir şeyler sorulacaksa, başta Azerbaycan olmak üzere diğer Türki Cumhuriyetlerle ortaklıklar kurmayı (Avrupa Birliği benzeri) isteyip istemediği de sorulsun.
Bölünmenin panzehiri birleşme, bütünleşmedir.
Bakın Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev geçen yıl ne demişti bizim Meclis kürsüsünden: ?Ulu Türk Kağanlığını kuramasak bile en azından kuvvetli bir Türk birliğini yapmalıyız.?
Kürt kökenlileri birleştirmek için büyük çaba sarf eden emperyal güçler, eminim asırlardır büyük acılar çekmiş Türklerin de aynı şekilde bir araya gelmesinden mutlu olacaklardır!

Haftanın Sözü: ?Siz birbirinizden ayrılırsanız, hepinizi ok gibi birer birer kırıp parçalarlar. Oysa birlik olursanız, hiçbir kuvvet sizi kıramaz.? Oğuz Kağan