Bir Yürüyüş Eylemek…

Türkiye'nin dört bir yanından gelecekler.
81 ilden, yüzlerce ilçeden.
Ülkenin tüm yerleşkelerinden.
Liselerinden.
Dersanelerinden.
Öğrenciler, öğretim üyeleri, öğretmenler, gençler, yurttaşlar.
12 Mart Cumartesi günü İstanbul'da toplanacaklar.
Dolmabahçe'ye yürüyecekler.
***
Üç şey istiyorlar.
Üç slogan haykıracaklar.
Özgür bilim.
Özerk üniversite.
Tam bağımsız Türkiye.
***
AKP'nin sevmediği üç ilkedir bu.
AKP'nin sevmediği üç şeyi isteyecekler.
Özgür bilim, özerk üniversite, tam bağımsız Türkiye.
***
AKP özgür bilimi sevmez.
Neyi sever?
Öğrencisine biber gazı sıkılırken Dolmabahçe Sarayı'nda başbakanın vaazını dinleyen rektörü sever.
“Cumhuriyeti koruma görevi vermedim ben sana, atarım okuldan hepinizi” diye öğrencisini tehdit eden, Arınç'ın bodyguardlığına soyunan rektörü sever.
Binlerce öğretmen atama beklerken; minarelerden müezzin, camilerden imam devşirip okullara öğretmen olarak atayan milli eğitim bakanını sever.
Zorunlu din dersini sever.
Coğrafya dersinde rüzgarı ve yağmuru, ayetlerle anlatan öğretmeni sever.
***
AKP özerk üniversite sevmez.
Neyi sever?
Kampuslarında sivil polislerin istihbarat çalışması yaptığı kışlaya dönüşmüş üniversiteleri sever.
Bir yandan “12 Eylül'le hesaplaşacağız” diye yalan söylerken, diğer yandan 12 Eylül'ün en has kurumu olan YÖK'ü sever.
Hizmet alımı adı altında üniversite kampuslarını yapsatçı müteahhitlere peşkeş çeken tüccar rektörleri sever.
Üniversitelerdeki Fethullah tipi örgütlenmeleri sever.
Bilim insanları yerine cemaatin “abilerini”, “ablalarını” sever.
AKP, avucuna alıp yönetebileceği üniversite sever.
***
AKP tam bağımsız Türkiye sevmez.
Neyi sever?
Çal Dağı'nın İngiliz maden şirketine teslim edildiği, Sümerbankların yandaş para babaları aracılığıyla Hollandalı Redevco'ya pazarlandığı bir Türkiye sever.
Patronların dilediği gibi işten işçi çıkarabildiği, ülkenin ucuz işgücü cennetine çevrildiği, patronların malına mal, mülküne mülk katabildiği bir memleket sever.
Limanların, bankaların, Telekom'un, yer altı kaynaklarının çokuluslu şirketlere satıldığı, satılabildiği bir Türkiye sever.
CIA uçaklarına hava sahasının açılabildiği; uluslararası cinayet şebekesi NATO'nun, Amerikalı büyükelçilerin hükümete talimatlar verebildiği bir Türkiye sever.
“Bağımsızlığın modası geçti” diye ahkam kesen liberal tosuncuklar ile Fethullahçı yazarcıkları sever.
***
AKP neyi severse sevsin…
Yüz binlerce genç 12 Mart Cumartesi günü Dolmabahçe'ye yürüyecek.
Özgür bilim diyecekler.
Özerk üniversite isteyecekler.
Tam bağımsız Türkiye diye haykıracaklar.
***
Kim mi onlar?
Onlar, son aylarda AKP hükümetinin polisiyle, güvenlik görevlisiyle, korumasıyla, okul müdürüyle, cemaat lideriyle, rektörüyle, muhbiriyle üzerine çullandığı Türkiye Gençlik Birliği…
TGB'nin üyeleri ve dostları, Dolmabahçe'ye yürüyecekler.
6. Filo'ya “defol” diyen Denizler gibi…