Kimya * Hidayet Karakuş

yürü gidelim dingin bir gün içingizemli değil hiçbir şeysen varsınkendini bile bileben buradayımkisenin kimyanla dönmüş dünyam yürü gidelimbir daha kimrastlayabilir bizim gibi birbirine

Avuntu * Hidayet Karakuş

evlerde eşyaya sinenseslerimiz vardırannemiz onlarla avunurodamıza girdiği zaman borç aldığımız bakkalgazeteme adımı yazmaz artıkekmeğimi saklamaz dolabın dibineama arada bir içini çekerbana benzer biri geçince sokaktan babam adımla çağırırbahçedeki japon gülünüfideler küpe çiçekleri susarşiirlerimi dinletir banttanöldüğüme inanmayanokul arkadaşıma film karelerinde güler dururumarada bir özlemden çatlayıncaağabeyimin yüreğihiçbir…

Balina * Gülten Akın

Göğü gördüm imkâna tutuldum düşü sevdimdalıp çıkmalarım “orda bir şey”e dönüktükaç kez bir şey, başka bir şeysıçradım hem yittimhem belirlendimderin durdum, teknenin altına girdimsarstımsarsıldım vuruşun gitgide usta vuruşuydusustum düşe düştümsenin mi kan, yaralarımdan mıhey kaptanne balinayım ben şimdi inadı içinde ne senin mavi balinan

Ayrıntılar İlahisi * Gülten Akın

Ben neyi kimden aldım, nerden aldımher şeyi bir yerden aldımyorgunum yorganım uzakta dışardasabrımı bolca verdiler içerden aldım sözler gelip geçsin diyedir, öfke sen bekleörselendim ağrıdın oyuldun, henüz değil ölümten beklebağırmalıyım, çığlığım kıştan ilkyaza değmeliA yasak, hayır korkulu, evetten usandım Mecnun masaldan atılmış -tele şov-milyonla kopyeye…

Eski Nine * Gülten Akın

Ölümün ve göçün dokunmadığı tek nesnevar mıdırölüm yok eder göç değiştirirkendisi kalamaz kimsesarp ve suskun ninelerden başkaonlar kimi zaman sırtlarındakimi zaman sımsıkı kucakhâlâ evin bebelerini avutmada kimse kendi gibi kalmamıştıro seven sevilen amcadöner bir gün apansız, bırakılan kenteherkesin doğduğu evi haraç mezataçmıştır izinsiz eski sandığıartık…

Biriken * Gülten Akın

Her şey birikir Sözler düşünceler ve nesneler biçiminde Her şey birikir Duru sular ters yazılar emek ve gözyaşı Akıyor sanılan kuruyor sanılan Haklar haklılıklar, ölüm zulumlar Uçuyor sanılan her şey birikir Deney birikir Bizcil sen de Kuş mu sandın yalanı yanlışı Taksan kanatlanır mı? Yediğin…

Aşk * Gülten Akın

Sıfırda insancıl yaşamamız başladıSıfırda koptun kayboldun aradıkSessiz ya da rüzgarlı kıyılardanSana seslendik kör kuyu Yokluğun orda çiçeklerdeDünya seninle de sensiz de aydınlıkBaşka tutkularımız var beraber yalnızYokluğun orda yaşamamızda Varlığın orda, yoksa gecelerimiz bizimdiEllerimizi bir yere koymayı bilirdikAğlamayı bilmezdik kendimizi öldürmeyiVarlığın orda yaşamamızda

Güz * Gülten Akın

“Güz geldi. Gözlerim karmakarışık. Körüm ben Güz geldi. Bunu saçlarımın döküldüğünden. derler ki yaylada doğmuşum, denizin ardında iniştir, yokuştur, geçer dizlerimden.” Gazel düştü Derelere ay Yarim Kavga bitti. silahını duvara as başladı Ocağın krallığı, Ormana git baltanı al köşeden, Çocuklarımızı öp. “Uçurtma salıvermiş göğe aşağıdakiler,…

İlkyaz * Gülten Akın

Ah, kimselerin vakti yokDurup ince şeyleri anlamaya Kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlarEvler çocuklar mezarlar çizerek dünyayaYitenler olduğu görülüyor bir türküyü açtılar mıBakıp kapatıyorlarGeceye giriyor türküler ve ince şeyler “Memelerinde biraz irin, biraz balık ve biraz gözyaşıBir dev oluyorsun deniz deniz denizsisin dere ağızlarından sokulup akşamlarıFındıklarımızı basıyorNeyleriz…

Çay * Gülten Akın

Bülbüllerin, kızaran çileklerin sesi bana doğru uzanmış elindeki açık sabah çayı kışkırtılan gönenç suçlu gibi yaşamaya alıştık biz oysa onu nereye nereye saklamalı yıllarca sımsıkı kapattığı kapattığımız ruhlarımız (ilk mi) birbirine değdi düzleşe düzleşe yitti deniz düşteydik, teknelerin sesi balıkçılar olmasa dağlar eflatun ve kara…

Kestim Kara Saçlarımı * Gülten Akın

Uzaktı dön yakındı dön çevreydi dönYasaktı yasaydı töreydi dönİçinde dışında yanında değilimİçim ayıp dışım geçim sol yanım sevgiBu nasıl yaşamaydı dön Onlarsız olmazdı, taşımam gerekti, kullanmam gerekti Tutsak ve kibirli -ne gülünç- Gözleri gittikçe iri gittikçe çekilmezİçimde gittikçe bunaltı gittikçe bunaltıGittim geldim kara saçlarımı öylece…

Kış * Gülten Akın

Kış geldi. Ocağı yaktık ay Yarim ceviz yaprak döktü. dere bulanık savuşturdum kara atlı ölümü Pancar bastık tencereye suyunan “Üfle. durma doluştuk. kirliyiz. kötüyüz üfle. ne kadar Cehennem olsa o kadar iyidir üfle. Tanrı bıçağa mı benzer girebiye mi? üfle kör ağzıyla. bir ağzı keskindir”…

Koçaklama * Gülten Akın

Bir çağ ki öyle en olmıyacağıKuşatır yasaklar üstünü örterSusuz bir tavşansın dolanırsınSuya değerken ayakların Masalsın korkunçsun, eskisin masalsınÖrtük odaların iç içe odalarınÜşür senden uzakta senin yanında korkarTay bacaklı, sıpa gözlü bir kadın Pis ya vurmak, incitmek kötü ya-Gülünç ya öyle bulmadığı bazılarının-Kaygısız yaşamanın ormanlarındaSen avcı…

Oğlanın Türküsü * Gülten Akın

Bizim erkeklerimiz Dört mevsim bahar gibidir Sevişirken yeniden doğar gibidir Al atla savaşa girer gibidir Güzel olur çocuklarımız Çokturlar, çabuk boylanırlar Bir aylıkken güler, ikisinde türküye dururlar Beşinde sığırtmaç, yedisinde sevdalıdırlar On birinde düğüne ve rakıya ve mavzere Olursa kır, olmazsa doru. Yirmisinde, dokusu bir…

MERNUŞ'UN TÜRKÜSÜ * Gülten Akın

Tomurcuk patlarken dağıttığı ışığı Tay büyürken dağıttığı ışığı Gülü gül diye sevmeyi Çok var dostum gibi özledim Güz geldi geçti Sarı yaprak kuru dal derlendi Sırtını ağaca verdi bahçıvan Oturdu kendine tütün sardı İnce sular yatağını buldu Gök duruldu Ben güzü görmedim Göğü görmedim Dalı…

Sığda * Gülten Akın

Sokağı beğendim mi bir bakıp penceredenÇıkıp gitmek olmalı özelliğim bu benimSenin durman, küçük sevinçleri yaşadığımızınEy yağmur, ey sevdiğim Durgunsa kahvelerin masalarında havaKuşsuz kalmışsa ağzım gözlerim gülmemektenDostumdan, gökyüzüne sürmeye kuş isterim Uzaktan en uygun ballı yemişleriyleTutup ötmeye ceylan, barınmaya kulübeKüçük şeyler ormanına bir güven bir güvenBöyle…

Üşümekten Değil Korku * Gülten Akın

Yorgun savaşçılarız, yengiler eskitti biziUtanırız tadına varmaktan içkilerimizinBiri bütün güneşleri toplar, vermeye bekletirÜşümekten değil korku, ısınır olmaktanYorgun savaşçılarız, sevgiler ürküttü bizi Tutulmuş dağ yolları oklar ve tuzaklarBiri dostluk adına bağışlar çirkinliğimiziDüz yollara düşeriz yeniden oksuz ve tavşansızYılgın savaşçılarız, sevgiler ürküttü bizi

Yağmur Yağmur * Gülten Akın

Yağmur, yağmur… Bu neyi anlatır?Bunca siste bunca ıslak serçeHüznü bir köşesinden tutup kaldırmıştır Yağmur, yağmur… Bu neyi anlatır?Son yaz derlenmiş, son ateş sönmüşDüz yollara inen son kaçkın, son eşkıyaHüznü bir köşesinden tutup kaldırmıştır. Yağmur, yağmur… Bu neyi anlatır?Oyun biter, o kesin güz çizgileriSevgi, bir de…

Yaz * Gülten Akın

Sevdiğim yaz geldi yineKarıncalar ve sineklerle çıktık yeryüzüneBarbunla lüferle marulla zeytinleUzaklarda kaldı nisanları basan sis, bun, yağmurKaradeniz'de bir mavi, çocuklar sevinsin diyeŞairler sevinsin diye sevdiğim, yaz geldi yine Altmış sekizdeyiz. Kırkı ve elliyi gördük.Altmışın içinde yaşadık, suç işledikBildiriler. Beş Mayısta Saat Beşte Kızılay'daVe hepimiz biryerlerde…

Yitikler Gecesi * Gülten Akın

Şimdi dünya boşlukta yavaşSen bütün canlılardan uzaksın yalnızsınRüzgâr uslandı doruklardaDağ çiçekleri uykuya vardıAy bacadan aştı uyumaz mısın Bir ıslak serinlik yürüdüKara sokaklardan içeriÇıtırdadı durdu bütün günAyaklarının altında bir şeylerBütün gün ölüler gibi sustun Bilsen ötesi aydınlık çizgininDelice yakardın eski şiirleriniBir tutam bulut iki damla yağmur…