Dizilir ince ince, alnına bir soğuk ter!Gâvur mahallesidir evimin yukarısı,Rüzgârın salladığı bir çan durmadan öter. Bu ses aynı şekilde uzayacak yarın da!Bazan bir ışık gezer, tamam gece yarısı,Karşıdaki bir evin pencere camlarında… Şimdi gözyaşlarımla karanlığı delerim;Bana hatırlatıyor uzun uzun her akşamSimsiyah servileri bembeyaz perdelerim! Korkudan…
Aylar: Şubat 2009
Haziran Ağaçları * Ceyhun Atuf Kansu
Haziran ağaçlarının oralarda Çocukların derisi yanmakta Güneşli şapkalar altında Orada ceviz ağaçları altında Serin uykusunu yaprakların Biri toprak üstünde uyumakta Orada üvezler altında şimdi Fransız devrimini okumakta Gül koklayarak bir liseli kız Orada vişne ağaçları altında Gölgeler nakışlarını işlemekte Kadınsı vakitlerin sepetine Orada zerdali ağacı…
Adsız * Cengiz Bektaş
Penelope olmadı hiçGece gündüz aç susuz dokudu daYanıp kurtulacaktı Jan Dark olsaYirminci yüzyılda Orta çağda doğanKarcı dağın karlı yamaçlarındanBütün eve odun çekenGelinŞirinköylüKar çatlağı ayaklarınıBastırırdı duvara her gece Niobe değildiKibele'nin dişiliğine değmemişti eliMuskacıdan muskacıya umutYatır dallarına çaputHiç doğurmadıYılan olsa emzirecek göğsüSızlayarakHer geceHer gece kardan soğuk söze…
Kuytuda * Arif Damar
Işığın benim için yanmıyor geceleri Benim sesimle uyanmıyorsun uykularından Doğan günle canlanan sevincin benim için değil. Yenilenen güzelliğin, dinlenen elin. Benim sevdam koduğun gibi, kuytuda saklı durur Suçlu, sen suçladın. Elden günden utanır … Kulağı ayak sesinde senin ayak sesinde.
Eleni * Akgün Akova
eldivenleri ertele, ellerin kar görsün korkma buralarda ısırgan büyümez şubat ortası şimdi n'oluyor sen gidiyorsun, yoksun, seni eksiksemeyi bırakıyorum bir kenara ellerini bıraktığımı sanma söyle hangi gün bıraktım seni sevmeyi bıraktım mı bir köpek gibi ölürüm çünkü çöp kutularının dibinde gelincik arayan toza bulalı bir…
Senin Bildiğin * Afşar Timuçin
Sen bilirsinNe denizler dağlardan bu kadar yüksekNe sevinçler acılardan bu kadar ayrıDaha önce dökülmesi yapraklarınDoğrudurYoksa neye benzer gül dönemi kiraz zamanı Umutsuzluk bile ne güzel bilir misinİkide bir umudu getirir karşımızaÖlüm büyük bir saçmalık olurduIşık yüzlü bebekler doğmasa Sen bilirsinNe denizler dağlardan bu kadar yüksekNe…
Sahici Sanrı * Enis Batur
Sabahın eşiğinden devriye gözümKarşı tepeye hafif, uçarı bir hızlasüzülürken vurkaç bir duygu tırmanırsırtıma: O mor, etli ışığın içindenmadde kıpırdayacak sanırsın. Güzel yağmur, kıvrak yağmur: Durubir sevda sonrasına kilitle beni.
Seni Bir Tufan Gibi Sevdim * Yılmaz Odabaşı
(martılar gelmezdi ki sizin ordanmartılar sizindi ey evlerinin önü denizbizde ölen kartallardan, dağlardan size haber veririzbir bakımlık deniz, bir avuç imbat göndermediniz!) Iseni bir çığlık gibi sevdimuzanıp sesimin avlularına sen de her sabahsabah… sevince bir sevgiyle giderizsonra durur vitrinlerden çiçekleri seyrederizpuştluklar bizi seyreder,biz çiçekleri…IIseni bir…
Ey Hayat * Yılmaz Odabaşı
(ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysınaslında yokum ben bu oyunda ömrüm beni yok saysın?) yaşam bir ıstakagelir vurur ömrünün coşkusunahani tutulur dilinkonuşamazsın! tırmandıkça yücelir dağlarsen mağlupsun sen ıssızve kalbinde kuşların gömütlüğütutunamazsın? eloğlu sevdalardan dem tutaraşk büyütür yıldızlardanyasak senin düşlerin dokunamazsın… birini sevmişsindir geçen yıllardaaçık…
İyimser Bir Gül * Yusuf Hayaloğlu
Uyandım, seni düşündümBirdenbire duvarBirdenbire gece yarısı Sonra devriye parolasıVe rüzgarVe birdenbire kalp ağrısı… Uyandım, seni düşündümEy yarEy göğsümün sol yarısı! Su bulanıncaMeydanlarda sesin yırtılıncaHiç dostun kalmayıncaSarsılmış bir ömrünBasamaklarındaGörüşüme gel ne olurİyimser bir gül olsunDudaklarında… Dert etme, iyiyim benAra sıra mahşerAra sıra yaşama hırsı… Sonra mazgal…
Yılmaz Güney * Arkadaş
Olmasın o ta içten Gülen gözlerde yaşBir gün gelip ayrılsak daSeninle arkadaş Bir kıvılcım düşer önceBüyür yavaş yavaşBir bakarsın volkan olmuşYanmışsın arkadaş Dolduramaz boşluğunuNe ana ne kardaşBu en güzel bu en sıcak Duygudur arkadaş Ortak olmak her sevinceHer derde kedere Ve yürümek ömür boyuBeraberce el…
Yılmaz Erdoğan * Aman Ormancı
nasıl hecelersen hecele hep aynı biçimde yazılıyor ayrılık çok yol bilenler geçti ayağını yordamına göre uzatan kurdun kuşun bileceği hal değilmiş ya öylesi işte eski sözlere yeni kafiye bulmak gerekmez suyu sefası kendine yeten stabilize bir eğlenmektir hayat her sevdalıya aşık atmak gerekmez sen, o…
Bir Türkiye Şiiri * Yaşar Miraç
bir türkiye şiiriyazmak isterdim sizeincecik dizelerigümüş dereler gibi yeşilcik koyaklardanşırıl şırıl akacakal ibik horozlarıerkenlikten ötüşlü şöyle kırdan meşedenköylerden şehirlereyolları uzandıkçabüyüyen güzelleşen denizleri kumsalıdalgalı köpücüklüal yanaklı kızlarıgelincik öpücüklü mutlu ve şen sevinçligökkuşak sarmış başadoymuş emekcanlarıekmeğe suya aşa bir türkiye şiiriyalın ışıklı renklidoğal güzelliklerledoğal yüceliklerle boydan boya…
Yüzyüze * Veysel Çolak
Zaman da ölürKimse beni bu kentle barıştıramazİçimde bilmediğim bir şeyle karşılaşma korkusuNeye baksam Sevinçlerim çırpınarak ölüyor Bir sonu olsun diyorum ama gün uzasınBir çocuk çiçeğinin rengini arıyorHer şey bir yıkıntıya ulanırİşte kuşatan buğu Sevişirken kahraman. O günden sonraBir okyanus usulca araya girerKorkak ve başkaldırmaya uzak:…
Vedat Türkali * Sultanahmet Cezaevi
Sabah serinliği gün ağarıyor Demir taş küf yosun Sen böyle gecenin ortasında olan bitenden habersiz Uyuyor musun? Güvercin sesi çocuk sesi tren sesi Parmaklıklara yakışmayan ne varsa Duvarlarında Güneş bütün gün çağıradursun Elden ne gelir Yaşamak böyle kanlı akarsa Maviliğin dibinde böyle gözyaşalrı Kirli ağır…
Akşamüstü Rüyası * Turgut Uyar
Şimdi gemiler geçer uzaklardan Gönlüm güvertede sereserpedir. Işıklı geceler,saz sesleri, peynir ekmek Ne biletim ne param ne dostum var Pır pır eder yüreğim bakındıkça… -Uyan Turgut um, garibim, uyan Bura Terme'dir. Terme köprüsünden kamyonlar geçer, Irgatlar üç orada beş burada konuşurlar Bir gece başlar, yarı…
KARŞIYAKA'NIN ÜÇ GÜLÜ * Tahsin Saraç
Asılmış bir al umuttanKaragücün korku dalındaŞu can topraktaki üç fidan ölü.Ve artık ölmezliğin son boyutundanGöverir yeşil bahar yağmurlarındaDenizgülü, Yusufgülü, Hüseyingülü. Ölümdür kimileyin kavganın tek ödülü. Kançiçeği sökünü arkalarından…Açmış böğrünü, hepsine ana sıcaklığındaDevrimin kankalesi Karşıyaka gömütlüğü.Ve gençlik günlerine doymamışlık dağındanBakar, alınlar mavide ve göğüs hep namludaGezmişgülü,…
Yorgun Yürek * Şükran Kurdakul
Bir solukta yaşadım ve tükettim tümünü Bir solukta gördüm elli üç yılda gördüğümü… Sonunda yorgun yürek 'duy..' dedi işte, Sessiz sedasız gidilecek günü.
Görülmüştür * Sunay Akın
Ne yak Mektubun ucunu, Ne sevgini Sayfalar dolusu Dile getir…. Zarfı kapatırken yalnız, Kuytu dudaklarını Çokça değdir…..
Barış * Sunay Akın
Ekmek kırıntıları serpiyorum cephede kumtorbaları üstüne su verirken evinde generalim kuşkonmaz çiçeğine