Uyusun Da Büyüsün * Cahit Külebi

Tüketme nefesini maviş kızım Bildiğin Türkçe kıt gelir masallarıma Sözden sazdan anlamazsın Kuştan yapraktan haberin yok Biz yaşlılar neler de bilmeyiz Hele sen belle dilimizi Biliriz de güzel laf etmesini Çekiniriz konuşmaktan Yazmasını bilir yazamayız Üzme beni yum gözlerini Uyutacak ninnilerim yok Türküler mi istersin…

Uçak Yolculuğu * Cahit Külebi

Bir uçağım olmalı benim,Binip üstüne, binip üstüne,Şu dünyayı gezmeliyim,Gidip Akdeniz kıyılarına. Merhaba demeliyim,Sıcak sıcak denizlerde,Çimen gemici çocuklara.Bir uçağım olmalı benim. Binip üstüne, binip üstüne,Daha uzaklara gitmeliyim,Ta Fransa'ya, Berlin'eSelam demeliyim dört iklimden. Özgürlük için dövüşmeye gelenlerÖlümlü günler bitti mi?Ölen tüfekler sustu mu?Kazanlarda sıcak aşlar pişti mi?…

Yurdum * Cahit Külebi

1917 senesinde Topraklarında doğmuşum. Anamdan emdiğim süt Çeşmenden tarlandan gelmiş. Emmilerim hudutlarında Senin için döğüşürken ölmüşler. Kalelerin burcunda Uçurtma uçurmuşum, Çimmişim derelerinde. Bir andız fidanı gibi büyümüşüm. Topraklarının üstünde. Koca koca kamyonlara binmişim. Daha büyük şehirlerine Okumaya gitmişim. Eşkiyalar yolumu kesmiş, Alacak şey bulamamışlar. Topraklarının…

Yirminci Yüzyılın İlk Yarısı * Cahit Külebi

Yirminci yüzyılın ilk yarısıÖlüm çağı olduZulüm çağı olduYalan çağı oldu. Yirminci yüzyıl insanlarıAsıp kestilerKesip biçtilerTepeler gibi ölü yığıpDeryalar gibi kan içtiler.Çocukları ağlattılarKadınların ırzına geçtiler.Yirminci yüzyıl, insanlarınAğlamasın da kimler ağlasın!

Yeşeren Otlar * Cahit Külebi

Bir melek su taşıdı,Biri serinlik taşıdı uzaktanBiri yeşillik getirdi.Yıldırım gibi, ama sessizÇimenler sökün etti kara topraktan. Sonra sen geldin dünya güzelim!Yürüdün salına salına,Bastığın yerde güller açtı,Sarıldı ayaklarına. Aşk da yeşeren otlara benzerGünü saati bilinmez.Bakarım bir gün hepsi solmuşDünya güzelim gider gitmez.

Alaca Karanlıkta * Cahit Külebi

Akşam karanlıklarla sarmaş dolaş Sen de sarılmışsın yalnızlığına, Taksiler kurşun gibi gelir geçer Troleybüsler salına salına. Tek tük kadınlar aydınlatır caddeyi. Genç kızlar beyaz neonlar gibi. aOrtancalar gül rengi ışık saçar, On beşine varmamışlar masmavi. Sen de yalnızlık saçarsın. İçmeye korkarsın, efkâr basar. Ağlayamazsın elâlem…

Adamın Biri * Cahit Külebi

Çifte koştuğun öküzler, Senin kadar yorgun değil kardaş! Sen ki kış ve yaz düşünceli Sen ki kış ve yaz yalınayak! Ne esnaf ne tüccar ne efendi Senin kadar değil düşünceli Senin kadar yorgun değil kardaş! Sen ki kış ve yaz düşünceli Sen ki kış ve…

Bilinmeyen * Cahit Külebi

O ki bardağa dökülen seraptır (Bal yoğunluğundadır, sıcaktır, ışıktır) O ki sabah erken bir bahçedir (Çayır kokusudur, serinliktir, umuttur) O ki esen yeldir kar erirken (Çiğdemdir, ağaç çiçeğidir, okşayıştır) O ki içilen sudur kana kana (Özlemdir, doymayıştır, kardeştir) O ki bir yüce ırmaktır akar (Ürküntüdür,…

Yurdumuz * Cahit Külebi

Pasinler'deki köyümüzünSokakları beyazdı,Pasinler'deki köyümüzünSokakları beyazdı;Sonra ovalar gördüm kiYa çöldü, ya ayazdı. Uzak ovalar!Çorak ovalar!Göklerde uçan koca uçaklarNereye giderler, nerden gelirler? Türkiye bayrağımız gibiDalga dalgadır;Türkiye bayrağımız gibiDalga dalgadır;Sivas kiliminden yollarıGökte yıldız kadar köyleri vardır. Uzak köyler!Harap köyler!Uzak köylerimizde doğan hemşerilerNeler konuşurlar,Neler düşünürler,Ne yerler? Ya yurdumuzun kadınları!Hep…

Umut * Cahit Külebi

Bir Umut Yorgunsun, uzaklardan gelmişsin,Yitirmişsin ne varsa birer birer.Bir sağlık, bir sevinç, bir umutOnlar da nerdeyse gitti, gider. Dost bildiğin insanların yüzleriAynalar gibi kapkara.Suyu mu çekilmiş bulutlarınDönmüşsün kuruyan ırmaklara. Taşlara düşen saat gibiNe artı ne eksi.Bir sağlık, bir sevinç,bir umut Hikaye hepsi…

Yangın * Cahit Külebi

Önce gelincikleri yolduk,Nar ağaçlarını tuttuk kurşuna,Ardından andızları devirdikAptallık, bilinçsizlik, bir hiç uğruna. Sonra sıra ormanlara geldi,Yüz binlerce dönüm ateş yaktık,Sivas'a kadar gidip bulduk,Dikili tek ağaç bırakmadık. Şimdi damlarda yanıp sönerİsli lambalar gibi insan gözleri.Daha çok atılacak, it gibi sokaklaraDelik deşik insan ölüleri.

* Cahit Külebi Yaşam Öyküsü

1917 yılında Tokat'ta doğdu, 20 Haziran 1997 tarihinde Ankara'da öldü. İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Liselerde ve konservatuarda edebiyat öğretmenliği yaptı. Milli Eğitim müfettişliği; İsviçre'de kültür ataşeliği ve öğrenci müfettişliği yaptı. 1976-1983 yılları arasında Türk Dil Kurumu genel yazmanıydı. 1940…

Tabanca * Cahit Külebi

Bir nagant tabancam olsa benim İnce bilekli yar! Dünyaya eyvallah etmem Altın yürekli yar! Çocuksun gülüp söylersin, Uçan kuşlara benzersin, Ben ölürsem eğer neylersin Telli duvaklı yar?

Sivas Yollarında * Cahit Külebi

Sıvas yollarında geceleri Katar katar kağnılar gider Tekerleri meşeden. Ağız dil vermeyen köylüler Odun mu, tuz mu, hasta mı götürürler? Ağır ağır kağnılar gider Sıvas yollarında geceleri. Ne, yıldızlar kaynaşır gökyüzünde, ne sevdayla dolar taşar gönüller Bir rüzgar eser ki, bıçak gibi El ayak şişer….

Sevda Cahit Külebi

Bildim ki yalnız nasibim sen, Ekmeğim senden gelirmiş İnsan uyuyabilirmiş izin verirsen. Dolaşamıyorum sokakta Rüzgarlarla serinlenemiyorum Esneyip gerinemiyorum Upuzun yatamıyorum parkda Bir mavi balon mudur bu yaz İçi sevda dolu yolculuk Kurtar beni artık ey çocuk Dişleri papatyadan beyaz

Akşamlar Hey Akşamlar * Cahit Külebi

Kim esir değildir Kendi içerisinde? Akşamlar hey akşamlar! Doğmasaydım eğer O küçük şehirde Kim böyle boş gezer, Yüzer gibi olur, Bir koca nehirde? Yorgunluk hey yorgunluk! İnatçı yorgunluk! Dalgın bir yüz kadar Tozlu ayakkabılar. Yorgunluk hey yorgunluk!

Açık * Cahit Külebi

Biz hep açık konuştuk. Gökyüzünden maviydi sözlerimiz. Sığ bataklarda değildik, kuşlar gibiydik, Uçarıydık. Gözlerimizde Şavkıyan parıltılar gibiydik. Biz iyiye iyi, güzele güzel dedik. Masallardan çekerdik mısraları, tülbent gibi. Yalnız, şiirlerde yalan söylemezdik, Umutlarımızda, hayallerimizde de yalancı değildik. Biz buğday tarlalarında buğday, Ağu yeşili bahçelerde ot,…

Sevda Peşinde * Cahit Külebi

Kimsenin başına gelmemiştir Benim başıma gelenler. Hangi günüm sevinçli geçti? Elbette tadı var bu alemin Ağaçların çiçekleri var, Kadınların sıcak dudakları, Bin bir türlü hali var denizlerin. Evimdeyken bu saatte ben Çarşıya ekmek almaya giderdim, Şehirli bir kadın gibi kokardı Evlerin bahçeleri akşam serinliğinde. Vektiyle…