Maveraünnehir Dökülmez! * Altay Öktem

belki seni severim umurumdasın yalnızsın, yaralısın, sarışınsın bir kedi yavrusunun damdan düşüşü kadarsın, ılıksın, suçlusun çocuklar kızmazlar bana gidersem susarlar derslerde -bu iyi- denklem çözmezler fatih istanbul'u alır mı bilmem ama maveraünnehir dökülmez! önce ben öperim gizli yerlerinden sıcak yerlerinden, buruk yerlerinden, korkak yerlerinden sonra…

Masal * Altay Öktem

kavrulmuş bir karıncanın sağ salimyuvasına dönüşü şarkılarda anlatılmazbaşka bir ses gerekir belki de, bilinentüm seslerin ötesinde; annekoynuna al beni rahmine söz geçmez bu ıssız gecede gitar çalma, susalım biraz yoruldum ağrımaktanyoruldum bunca kesik ruhu tek başımataşımaktan, bir avuç kızgın kum bile yoktutuşmuş saçlarını özlemeye vaktim…

Kuşlarım Üşüyor * Altay Öktem

cebime tıktığım kuşlar çok üşüyorben de üşüyorum desem kim inanırbunca yıkıntının altındabunca kırık cam batmışken ayaklarıma belki yine seviyordur diye bir papatya kopartıyorumyapraklarını yoluyorum, çiğniyorum, zıplıyorum üstündenasıldı bu fal, yani nasıl açılırdı bir kapının kilidianahtarı deliğe sokmadan önce tüfek omuza deme komutanım, komik oluyorsunomuzum olsa…

İbranice Sevdim Seni * Altay Öktem

ezik bir kuşun kanadını okşar gibiboynu kırılmış bir simitçinin yerlere yayılantezgahını toplar gibi ibranice sevdim seni değişen bir şey yoktu, aynı sokaklardaydı bata çıkayürüdüğümüz, durup kıyısında kustuğumuz aynıcami avlusuydu, aynı bıçaktı dokundukçaparmakuçlarımız ıslandıkça, ağzımız kalınlaştıkçakabardıkça sesimizin ulaştığı yerlerimizaynı bıçaktı girip girip çıkan yalnızlığımıza kan akmazdı…

Aşk Üç Kişiliktir * Altay Öktem

yüzümde metresine dantelli don almıştaşralı tüccar mutluluğu varyüzümde kırık bir şişeyi andıranyanık izi var baba beni tahrik etyaralı bir kuşun yanına göm benitek koluyla savaşarak tarihe geçenbir halk kahramanı gibi abart kendini acı dediğin yaşadıklarının izi değilyaşamayı ıskaladıklarındır asılbaba beni ahşap bir ev gibi düşünyıkık…

Ders * Altay Öktem

-neden yalnızca geçmişin tarihi yazılır?hocam, bir akarsu; adı yeryüzünde olmayandağlara tutunarak, göğe sürtüp yüzünübeklenmedik denizlere kavuştuğu an su,susalım hocam önce çocuklar konuşsun sonra hepçocuklar konuşsun! tek atışta ıskalanan bütün bilyeleritoplasak hatmileri, begonyaları, yaşlı yüzleriyoksul çocuk kentleri ele geçirilmedenne olurdu hocam paylaşsak şu ölümü tarih sırra…

Ayna * Altay Öktem

beni yanlış evlerde aradılar, süt dökmüş kedilerin,kapısı kilitli dağların yamacında. gereğinden fazlasüren suskunluğun eşiğindeydim oysa. kadınları, kuşları, kendimi. pamuk tarlalarını hiçterketmedim ama. beni yanlış evlerde aradılar, ku-rumuş bir bahçenin duvarında. yüzüne yaz değmiş çocukluğun saflığındaydım,kıskacında. orada. çay içiyordu. sıkılıyordu. hamamda şarkılar söylü-yordu görüntüm. işbaşı yapıyordu…

Aşk * Altay Öktem

biz seninle ikimiz şubat gibiydik kayadan düşsek ağrımazdı bir yerimiz küçücük bir taş görsek irkilirdik öyle sıkılırdık ki birbirimizden içimiz kalkardı bir şiiri tersten okumak bile anlamlıydı karıncaları başparmağınla ezmek sinek kanatlarını yakmak o günlerde hiç boş kalmayan ama hep yalnız bir otel odası gibiydik…

Açık Kalp Ameliyatı * Altay Öktem

hepimize yeter bu aşk aralık tut kalbini üşürsen temmuz tut, kar tanesininyumuşacık süzülüşü gibidir sevişmek bu kalabalıktaher aşk biraz yaklaşmaktır kansız bir cinayeteher aşk taslaktır, tasadır belki deyalnızca 5'i olan bir saate bakıp bakıp ağlamamaktır, tutmaktır kendini boşalırken bilekaybolan ya da ne bileyim güpegündüz çalınankum…

Kediler * Altay Öktem

krallara yakışır asılmakbir tüyün usulca düşüşü yeregibi sessizce gelir karanlıkson sığınak da terk edilirkediler ölmeden önce üstüme gül koklayan bu kenti bırakırımbırakır giderim, kentler kuşatılırkenkuşlar ölürken gökyüzü yalnızdır ancak krallara yakışır asılmakbir tüyün usulca düştüğü yerdepeygamberler gül koklamaz, yalançocuklar büyümek istemiyor iştebiz aşınıp küçüldükçe son…