Oyun Varmış Her Aşkta * Akif Kurtuluş

bu fırtınada, kaldım karanlıkta anlabütün ışıklar söndü içimde, yakma zulüm vardır her aşkta kör kuyulara atıp git beni, bakmaardınsıra bir çığlık kalır duyma zulüm vardır her aşkta yeter artık yeter aç kalbini banayordum yoruldum, kırdım kırıldım, kaçmakaçtım sevildim, sevdiğim terkettim, ayna oyun varmış her aşktasen…

Kirpikle Koynuna * Akif Kurtuluş

zar attım, fal açtım, rüyaya yattımbu paydos vaktindeşans talih kader kısmetteteneffüs saatindebeslenme çantasında leblebi tozundaniyetimden kayan yıldızdanefesimdeki candauykuma doymayan kuşluğumda uyandım dünya beni kaybetsinde, hayat kazansmaşk beni kahretsin debir sevap kazansın, diyekurşun döktüm hasetten kaçarken tutulduğum kumkumavehimden çıkarken yakalanclığım vesvesebiri kaybolunca öteki kaybeden:birinin ayağı kayınca…

İlk Yardım Bilgisi * Akif Kurtuluş

temizyürek'li mahmut'a bütün bir aşkyılı kapıştın siniruçlarınlagüneşe, kış geldiğinde yer açmak içindamarlarını ürküterek vücudunu dolaşan kanınumurunda olmadı başka hayatları sürçmesicesaretin, alay konusu olduelini korkak alıştıranlar arasındasen de cesur sandın onlarıkorkunu anlayacak kadar göğüs kafesimdeki yetimim!artık balmumu gibi keman yaylarına sürtüyorlar senisen ki hazırdın buna da:jangarbarek…

Devlet Kaç Tazı Tut * Akif Kurtuluş

halkın imlası taşarsa coğrafyadangeçer onlar iki yağmur damlasının arasındangöstererek devlete bütün zerafetini belki de onlarbindir bir çarşıda kendini kaybetmek gibi bir şey olur bukefyede buluşanların safrana karışması gibigövdeye bulaşan bir bedesten gibi.orda yeşil, kandan alırken renginitarihin biçimine bürünür güneş kim güvenir peki tariheiki kaşın arası…

Çardaklardan Kaçırdığım * Akif Kurtuluş

bozkırda koşan posta katarına sor mektuplarımıben yakalar söylerim ozanlara, birini buldumdaha kaç dört yıl senin gölgende durulanırımyüzünün güneş almayan yanında, ağacın yosunundagözüm güneşe dalacak kadar çocuk olurum görürsünilişecek pervaz arar yüzüm eylül yağmurlarında postacının hep aradığımız ellerine sor mektuplarımıben yapışır söylerim ozanlara, bu aşk ansızın…

Acının Arka Yüzündeyim * Akif Kurtuluş

anlamasanız da olur, sesim parçalamak içindir dudaklarımı büyük yaralardan geçtim, kız çocuğunun dizlerinde kanadım. dipsiz kuyuların ağzına tuttum gövdemi (anlaşılan artık yakışmıyorum deli sulara) uyumayı kabus görmek, anıları unutmak için seçtim eylül bitti, bütün bir yaz kim vurduya gittim. gül değil, toprak değil, rüzgar kokuyorum….

Aşk ve Katil * Akif Kurtuluş

uzaklık avutur ve sessizlik başlar acıtmaya ihanet, ayrılığa borçlanmaktır bilinmez, kimden akar en çok kan orda her aşk bir gün, kendi katilini bulur silah çeker biri, öteki ortak olur suça mecalim yok yeni cinayetlere, körelmiş maharetim bir kurbanım var ki, öldüm ölesi bende yaşar şifrelerimi…

Ödünç ve Cesaretle * Akif Kurtuluş

m.ali altaca'ya levent sönmez'e, sedat baykal'a1.gemiden son ayrılan bendim unutarak seyir defteriniunutarak tayfaların denizi kaldıran kavgalarını bir sayfadan diğerine ödünç cesaretlerle geçerdimbıçağın bir yüzünde cellat, öbür yüzünde kurbandımkaranlığın gözünden düştüm, ışıktaysa hiç yerim olmadıbir tören gibi yaşadım aşkı, ayrılığı bir infaz gibi yoksa her yağmurdan…

Kalbi Kanamalı Tek Ben Miyim * Akif Kurtuluş

rahatda dinleyin arkadaşlar şart mıdır bir çocuğu sevmek için yetim bırakmak insan ilk kez kendi kanıyla nerde karşılaşırsa orda sordum bunu orda aşkta susup yataklarda dillenen bir şehir vardı çok uzakta kış boyu kendi kanizlerinden yürüyerek dünyadan çıkan adamlar dünyaya biraz daha sokulmak için sahile…

Kaçardık Göçerdik * Akif Kurtuluş

ne zamandı, bir suyun önüne birlikte durmuştuk bir adım atsak kaşımızdan kirpiğimizden tutuşacaktık ben miydim, rüzgardan alındı sanmıştım UYUR GÖRÜNCE kurtulanlar anlattılar BİR BARDAK SUYLA oturup yanıma BULUTLARDAN FIRLAYAN göçmen KUŞLARA söylemiş SON SÖZÜNÜ ' yıllardır bizdik BIÇAĞIN ÜZERİNDE YÜRÜYEN, bugün KESİLDİK ' BOYNUNDAN PARMAKLARINA…

Gönül Şakaksı * Akif Kurtuluş

dokunaklı bir sezondu,av mevsiminde av, avcıydım av yasağında huylandım,karmaştım ama,bu koruda gece gönüllü silahlanır sokaklar kapandır,odalar pusu,ruhunu burkar aldanış neden herkes GÖNLÜNÜ DEĞİL de, TUZAĞINI KORUR UNUTMA ki, YARASALAR DA BİLİR KÖREBE OYNAMASINI GÖNLÜNÜ BULAMAZ DA, çarpar kanatlarını duvara, kendi kanını sorar PLANLAR HAZIR, kaçış…

* Akif Kurtuluş Yaşam Öyküsü

1959 yılında Ankara'da doğdu. İlkokulu Ankara'da, ortaöğrenimini Antalya ve Seydişehir'de tamamladı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Şiir ve şiir sorunlarına ilişkin yazıları, denemeleri Edebiyat Dostları, Edebiyat ve Eleştiri, Tan, Türkiye Yazıları, Üç Çiçek, Yarın, Yazko Edebiyat, Yeni Düşün gibi çeşitli yayın organlarında yayınlandı.

Gök Siner * Akif Kurtuluş

yollara taşınırım sekerek, ürkek, böyle dökük partal dilenci unutulmuş çöplere karşı gerinir garajın kuytu köşesinden uğurlar sevdik esinti genç saçlarımı sıyırır, en diri yerini gösterir hangi otobüse atılsam… mektup bekleyen dostlar yollara taşınırım sekerek, ürkek, böyle dökük hırpalanmışlığımı düğümlerim motor seslerine farlar dalgınlığımı emer, geceye…

Denizden Kalan İzlerle * Akif Kurtuluş

sanırım geleceğim, ellerimle başa çıkabilirim yürüyüşümü değiştirdim, paçama çamur sıçratmıyorum kuşkulanıp koşsam anlarlar o kumral kızı sevdiğimi aradığım adresleri çıkarabilirler gezindiğim garlardan korkarım ele verir beni avuçlarıma sürdüğüm maviler telefona davransam, çeviremem numarayı, sesim tutuklanır gelirim, yüzümü denizden kalan izlerle seçersiniz dağların arka yüzleriyle bir…

Ay Gömülür * Akif Kurtuluş

ardından resmin asılır işlek yerlerine kentinpiyangocunun yanında tahta çitlere yakıştırırımgözlüklüsün, üç yaş büyüksün, rize'de büyümüşsünbaşka adını da bilirim, hepsi yalan, o gülmen deeski, küçük bir limandır gülmen, takalar sığınır ardından resmin asılır işlek yerlerine kentindenizle kavgalıdır kayalar, otururum, elim tuzlanırfırlatırım çakıl taşını, kaç kez sektirebilirimgömülmesin…

Anlar * Akif Kurtuluş

şimdi aramızdan geçen su var merhem olsa, yaralarım azar boğulduğum son bir su daha var vurur gövdemi kıyına atar bulduğundan fazlası bende var: sırtımdaki hançer! ordan kanar ağrı değil, sancı değil, o var sende tenim, ben de terin sızlar gözünden düştüğüm kirpiğim var çok uzaklardan…

Akik * Akif Kurtuluş

baldırların izin verse, yavru bir köpek gibi koyardım patilerimi göz koyan incidir ama, gözümü alan sedef kadardır sadakatim acıydı vefanın peşinatı, taksidi kırgınlık, ödedim bitti bakiyesi nezaket, hoyrat bir ihanetin bedeli inciyse def olurum inciden kovulmuş bir aşk bu, boynu yadırgar sedefi bu kolyenin tam…

Uzaklaşıyoruz Kentlerden * Akif Kurtuluş

ne derseniz deyin, durduğum yerde yaprak döküyorum kaç aydır elimi alnımda tutarak konuşuyorum geldiğimiz her yerden gitmemize bir var gitmemize bir var, bir yer bulmalıyız kendimize ırmak boylarında ceviz kokularına koşardık, UNUTTUK günlerdir SİREN SESİ yapıyoruz DAL ÇITIRTILARINDAN BAKTIKÇA kanıyoruz duvardaki RESİMLERİMİZE eylüle BUL ANMIŞ…

Ürkek Bir Anı Oldum * Akif Kurtuluş

-I- hep akşamı tutar günlüklerinde yitik çocuklar, bir kızın vücuduna serptiği ışıklarda sabahı bulmaya çalışan bir cesur çocuk da çıkar kimi zaman. (o?nun çığlığa çalan susuşunda, seviştikten sonra bacaklarını karnına çekip oturuşunda, kalkıp perdeyi aralayışında) boşunadır çabası, bir cesur çocuk olarak adı hayatın yanlışları üzerine…

Yürek Alçı Tutmaz * Akif Kurtuluş

esmerliğini unutulmuş dağlardan alan kız odalar da susabilir, duvarlar da ses vermez bakarsın güneş çekilir camlardan, paylaşılmaz sessizlikler başlar sayılıdır bir günün, bir kapının sızdırdığı dostlar rüzgar kokusu da sinmez üzerine bütün bir güz saçların da unutabilir bu kış ilk karın dokunuşunu (doktora bakılırsa bir…