Lebdeğmez

İçinde ?dudak sessiz harfleri? (yani b, f, m, p, v) diye tanımlanan harfler bulunmayan sözcüklerle yazılmış şiirlerdir. ?Dudakdeğmez? adı da verilir. Divan edebiyatında az başvurulan bir yöntemdir. Asıl halk edebiyatımızda kullanılır. Bu türde şiirler söylemek bir ustalık işareti sayılır. Örnek: Tarik-i aşka gir ehl-i Hüdâ…

Kat?

Anlamla ilgili sanatlardandır. Susmanın söylemekten etkili olacağı yerde sözü kesmeye denir. Heyecanın doruğa ulaştığı noktada bu yola başvurulur. Genellikle nesirde kullanılan bir sanattır. Örnek: Bu dağın çilesi dolmaz,Bu dağın çilesi solmaz,Bu dağ bir?Sus şair,Hepsini demek olmaz! Halide Nusret Zorlutuna

Karavelli

Asıl hikaye arasına katılan küçük, müstakil hikayeler. Hikayelerin içinde manzum parça bulunmaz. İbret verici veya güldürücü niteliktedirler. Genellikle uzun hikayelerin anlatıldığı toplantılarda zaman zaman dikkatleri başka noktaya çevirmek ve sahneyi değiştirmek için söylenirler.

Kalb

Sözle ilgili sanatlardandır. Arap harflerine göre bir kelimenin harflerinin yerleri değiştirilerek yapılır. Cinas sanatının bir çeşididir. Cinas-ı kalb, tecnis-i kalb ve maklûb adlarıyla da bilinir. İkiye ayrılır:1. Kalb-i kül: Tersinden okunduğu zaman da anlamlı olan kelime çıkan sanattır. Buna kalb-i muntazam veya aks-i müfred de…

Sone

İlk iki bendi dörtlük, son iki bendi üçlük on dört mısradan oluşan nazım şekli. Önce İtalyan edebiyatında kullanılmış, sonra Fransız edebiyatına, oradan da diğer Avrupa edebiyatlarına geçmiştir. Edebiyatımızda ilk Cenab Şahabeddin?in sone şeklinde şiir yazdığını görüyoruz. Servet-i Fünûn şairlerinin hemen hepsi bu nazım şeklini benimser….

SelÂset

Bir yazıda cümle ve kelimelerin akıcı, âhenkli, kolay ve anlaşılır olması. Selâset, sözüklerin birbirine uygun seçilmesiyle sağlanır.

Saliye

Divan edebiyatımızda yeni yılı kutlamak için yazılan şiirler. Bu şiirlerde daima girilen yılın tarihini tespit eden bir beyit de bulunur.

Sagu

İslamiyet öncesi Türk edebiyatında ölen kimselerin arkasından söylenen şiirler. Sevilen, sayılan özellikle gösterdiği kahramanlıklarla tanınmış kimselerin ölümü üzerine ozanlar tarafından, yuğ adı verilen cenaze törenlerinde okunur, ölen kişinin yiğitliği, iyiliği, cömertliği, faziletleri dile getirilirdi.

Şiveye Mugayeret

Şivesizlik. Dili kuralları dışında kullanmak. Türk dilini iyi bilmemekten, dilimizin özelliklerini gözönüne almaksızın yabancı dillerdeki bazı kullanış şekillerini tercüme edip uygulamaktan doğar. ?Meşrubat içmek? yerine ?meşrubat almak?, ?banyo yapmak? yerine ?banyo olmak? gibi.

Tetabu-ı İzÂfÂt

İkiden fazla ismin meydana getirdiği zincirleme tamlama. Edebiyatımızda Türkçe, Farsça, Arapça kaidelere göre kurulmuş üç çeşit tetâbu?ı izâfâta rastlanır. Türkçe kurala göre iki, Farsça kurala göre üç kelimeden meydana gelen tamlamalar anlatımı bozmaz. Türkçe tetâbu?-ı izâfât?a örnek: ?Ahmet?in söylediklerinin doğruluk derecesinin araştırılması??Farsça tetâbu?-ı izâfât?a örnek:…

Tevkiye

Anlamla ilgili sanatlardandır. İki veya ikiden fazla anlamı olan bir kelimenin yakın anlamını söyleyip uzak anlamını kasdetmek. Birçok edebiyatçı bu sanatı iham sanatıyla aynı kabul etmiştir. Fakat ihamda, ikiden fazla anlamı olan kelimenin bir mısra veya beyitte bütün anlamları kasdedilirken, tevriyede uzak anlamına işaret edilir….

Triyole

On mısralı bir nazım şeklidir. Önce iki mısralı kısım, sonra dörder mısralı iki kısım gelir. Birinci kısmın ilk mısrası birinci dörtlüğün sonunda, yine birinci kısmın ikinci mısrası ikinci dörtlüğün sonunda tekrarlanır. Dört mısralı kısımlarda, eklenen mısraların ilk üç mısra ile anlam bütünlüğü sağlaması gerekir. Kafiye…

Uzun Hece

Arapça ve Farsça?dan dilimize geçen sözcüklerde görülen, her zaman uzun bir sesli ile biten hece. (Hala, fani vb.)

Ulama

Bir sözcüğün son sesiyle onun ardından gelen sözcüğün önsesinin kaynaşmasına yol açan birleştirme.

Üstdil

Özellikle belirli bir alana özgü olan bir konuyu ya da o konuyu açıklamak için kullanılmış olan konu dilini betimlemek için oluşturulmuş araç dil.