Bak Fena Olur * Akgün Akova

bir gün ayrılırsaksevilmekten eskimiş bir renk sanırım kendimigözbebeğime bakarım senin yüzüne özgügece geceabone olduğumuz o parkta bulurum kendimiköşe bankta sırt üstü yatıyorumdursöylemem gerek mi bilmem, zırlıyorumdurrıhtımlar dolusu narçiçeği senbirkaç ton körkütük benbir öyle bir böyle sanıyorumdur kendimi bir gün ayrılırsakgülkurum, çılgın diye an benide ki…

Berna * Akgün Akova

sonra gittik bir kır kahvesine oturduk bizimmiş gibi bütün güneşlerbahçelere gelincik döşüyordu ilkbahar takmış baca temizleyicilerini kolunaçay bardaklarına değdirdik yenilemek için dudaklarımızıeski aşklarımızdan söz ettik, yitik kuş seslerindenkapının yanında bekleyen bavullardan?kanatlara inanmak için çok geç,? dedin?bu kadar kırılıp dökülmüşken yatak odaları,hızla soğuyan bir çorbaya benziyor…

Ayşegül * Akgün Akova

bir ırmak seni çağırıyor AyşegülHitit tapınaklarını aşıp Anadolu'nun tüylerini ürperten rüzgarbir gökdürbünü çağırıyor ve samanyolunu ıslatan gözyaşları yıldızlarınilk aşkından beri arayıp durduğun o anlam çağırıyor senio anlam, yaşamı gözlerinden öpmek için sabahın buğulu aynasındabir kuş çağırıyor seni, dünyaya kanat takman içinve nereye varacağını kestiremediğin yollar…

Sevgilim * Akgün Akova

sevgilimecza dolabının raflarında bekle benibir tüp diş macunu, bir şişe siyanürve zambak kokulu sabunlar sevgilimBüyük Millet Meclisinde bekle benikürsüdeki yerimi ısıtGüzel Konuşma Dersi vereceğim hiç ağzımı açmadan sevgilimiki bilinmeyenli bir denklemde bekle benimatematik tanrısının sonsuzluk evive akıl hastanesinin sisli bahçesi sevgilimbir kedi pençesinde bekle beniyüreğinde…

Yarına * Afşar Timuçin

Yakışmıyorum kim ne derse desinYakışmıyorum yalnızlığaSizde başlamadan bende bitmesinBenim de olmasın sizin olmayacaksaÇam kokusunu genzime çekişimSizin gülü sevmenize çok benzerBizde incinmesin bu dirilikBu yağmura dayanıklı saçlarBu ayakta durabilme sevinci(Bu ölüm tiksintisi içimizden gitmesin) Ben bir ağaç gibi dallarımın kırılıpToprağa batırıldığını görmek isterimDallarımın yepyeni ağaçlar olmasıTek…

Derinleşen Akşamda * Afşar Timuçin

Bir sigara yaktım durup düşündümNeyim var neyim yok döküverdim önümeYeniden gözden geçirdim kendimiKendime yabancı düştüm gene Nasıl da sert davranmıştım kendimeŞimdi daha iyi anlıyorumBen sokakların kural bilmez çocuğuBir başkası olabilir miydim hiçKendi yerime Biraz da anılarla oyalansamYaşanmış ve bitirilmiş olanıNedense bir türlü sevemiyorumYeniden yaşamayı düşünmüyorumEn…

Bir Akşam Kuşatması * Afşar Timuçin

Birlikte bir kıyıyı kuşattıkBütün tarihçiler eski kuşatmalarıEvlerinde bir bir yanlış yazarkenGemilerimizi saldık serin sularaOnun gemileri benim gemilerimdenSanki biraz daha tedirgindi O tedirginlik bittiGözlerine dalıp gittimDalgalara sedef kakmalarınıYayarken ufkun pembeliğiAçıkça seni seviyorum dedimBen de seni seviyorum demedi Kendini bilmez bir kargaOh olsun diye bütün kargalaraYakalanıp mısırdan…

Donkişotun Akşamı * Afşar Timuçin

Dulcinea seni en çok andığımBu garip bu bilinmez akşamlardırBüyülü kırık dökük hanlarıKral saraylarına dönüştürenAnlaşılmaz gizidir akşamların Zor zamanlarımda düşlediğimSen bütün sezgilerimde varsınOlsaydın belki yarım kalırdımBir uzak köyde un eleyen süt sağanBilinmez biri olmanKesinlikle kanıtlamaz yokluğunuSen dünyaya her dokunmamdaGün gibi yeniden başlayansın Olmazlıkta kurar insan sevinciniTutku…

İnsanlar Arasında * Afşar Timuçin

Kır saçlı görgülü adamlarAkşam peynirle rakı içerDünyayı yorumlardıBazıları şiir bile yazardıBazen de denk düşerdi takılıncaKitaplara bile geçti Sessiz akardı sularKalçalı gecelikli kadınlarHem anlayışlı hem titizGün boyu güzel yemekler yaparDurup durup bir kaygıyı anlatırdıBen türkü söylerdim bu sesimle Süslü kızlar düş kurardı geceleriSabah adı konulmamış bir…

İstersen Al Götür Beni * Afşar Timuçin

Ölümsüz gülüşünle başlıyorumHer güzelliğe her sevinceBir yağmur ince inceSürerken beni başka zamanlara Zamanla yorgun hanlaraDönüyor işte gördün her şeyimKuru topraklar gibi dağılıyor belleğimSınırsız bir boşluğu süre süreYorgunum çok uzaklardan geldimKaygılar sıkıntılar yaşadım uzun uzunKorkuyu yakından tanıdımÖlümsüz düşmanı oldum korkunun Şimdi bakışınla bağlanıyorumKocaman bir dünyaya umutlaBir…

Sana Son Mektubumdur * Afşar Timuçin

Beni rüzgâra vermeÖfkeli bir deniz gibiÜstünden atma beniYazdığın gibi silme Yumlama parçalamaNe yapsam kırılmaz diyeİtme koca dağlardanGidip gelip ağlatma Bu bensiz yapamaz deİçimin derinlerine saklaGösterme kimseye beniGönlünde tut bırakma Kuşlara parçalatmaÇöllere koyup dönmeGözden çıkarma beniTam her şeyimi aydınlatırkenYeter bu kadar deyip sönme Bir gidip bir…

Gene Böyle * Afşar Timuçin

Yürürlükte hava su ateş toprakYürürlükte irili ufaklı atomlarÇürümüş sanıların karşısındaBu arada yalnızlık sürümden kazanıyorUydurma aşkların yanıbaşında Kuş uçmuyor korku ormanlarındaSıkıntı denilen timsah uyanıkErdemi ve inancı savunuyor kendinceBelki güler geçersin belki deGülmeyi bile düşünmezsinAnlatmazsın bile birilerineO kadar çıplak Oh olsun yalancı şairlereKokuşmuş bilgelere oh olsunGene sokaklar…

Sanılar * Afşar Timuçin

Şimdi belki benim gibi ölesiye yalnızsındırUçan kuşları gözlemektesindir tek başınaÇamların yeşiline dalmış gitmiştir gözlerinRadyo dinliyorsundur ya da susarakBir kitabı okumaya çalışıyorsundur kim bilir Sonsuz güzellikte bir aşk düşünüyor olabilirsinBelki de anılarını deşiyorsun bir olmazıBir açmazı derinden derine kurcalar gibiBir kahve içmeyi bir elma yemeyi kurarakSaatine…

Akşamın Kurgusu * Afşar Timuçin

Gölgem ol ve beni izleKimselerin bilmediği yerlere-Ne güzeldir ıslak kıyılar şimdi-Gülerek gidelim seninle Ben senin gölgen olayımDurarak koşarak hep arkandaGörülmedik yerlere savrulayımHer çekip gidişindeBen hep senin yanında Ayaklarının iziÇorabının alacalı yeşiliKafandaki düşünceYüreğindeki karasevdaDüşlerindeki uzaklar özlemiKim derlerse beni göster çekinme Hırçın uzak denizlereAçılmak istediğindeBilerek isteyerek güvenerekHer…

İlk Türkü * Afşar Timuçin

Otur da konuşalımGelmeyen bahardanSıcak uzun yazlardanYeşil rüzgârlardanİki çift söz edelimOtur da konuşalım Olmadık mutluluklar biçipOlmadık zamanlardanİçimizde anlatılamayanıYarım kalan sevinciOtur da konuşalım Bu şehir kurtlar şehridirBüyük korkaklar şehridirKuşkular kuyusudurAçlık deliliğidirOtur Ahmet kardeşimOtur da konuşalım

Bir Ninni Ya Da Türkü * Afşar Timuçin

Çocuğum uyusan bir güzelÖlümleri düşünmeyi bıraksan daNasıl olsa şimdi korkunç amcalarAteşler akıtmıyor göklerdenÇocuğum güzelce uyusan daUyansan güneşli bir güneNasıl olsa şimdi uzaktanTank gürültüleri gelmiyorNasıl olsa dindi yağmur gibiMakineli tüfeklerin sesleriSanırım yarına kadar biziÖldürmeyi düşünmez kimselerSen de bilirsin ki bir akşamla bir sabahArasında ne güzel yüzyıllar…

Bir Akşamda Çocukların Türküsü * Afşar Timuçin

Baba nisan yağmurları bir panayır türküsüdürBirazdan güneş açınca verecekler oyuncaklarımızıBaba savaş olmasın savaş çıkarsaKirletirler göklerimizi yırtarlar uçurtmalarımızıBaba savaş patlarsa en çok bize kızacaklar Ağabeylerimiz kıracak çelimsiz bacaklarımızıBilyalarımızı ezecek tanklar düşlerimizi dövecek toplarÇamurlara bulayacaklar nisan yağmurlarımızı Güneşlerimizi ve aylarımızı söndüreceklerKendi çocuklarına götürecekler belki de portakallarımızıBaba onlar…

Kırgın Arkana Bakma * Abdülkadir Budak

O şehrin salıncakları düşürdü çocukları İtfaiyecileri sözleştiler yangınla Irmağının kıyısına çadır kuramam artık Elimi uzatamam kapı tokmaklarına Çarşafları kirli artık, yatamam otelinde Çaylarını içemem bildik park kahvesinin Irmağının kıyısına çadır kuramam artık Halam beni bir daha o şehre beklemesin O gün düşürdüm cebimden, getirmesin bulanlar…

Aşk Var * Abdülkadir Budak

Yıkandım, bütün sular tenime değdi Atlasıma yeni dağlar ekledim Yeniden tasarladım kitabımın kapağını Seni sevdim, yazdıklarım aşka ilişkin Bana yeni incelikler kazandıran sevdanın Sularında yüzüyorum, ruhuma değiyor sular Evet seni sevince öyle oldu, şaşırdım Dallarımda zerdali, yelkenimdeyse rüzgâr Kırgınlığa uyaklı şiirler yazıyorum En az kırk…

Sevdanın Son Kerem'i * Abdülkadir Budak

Yanlış düşler içinde dalgın dalgın yürüyen Başını çarpıp kanatan arasıra gerceğe İki de bir karıştıran ağaçta Bir dal mı olduğunu yoksa yaprak mı Yoksamaya çalışan alaycı bir ormanı Sensin toz kumaşlı giysiyi seven İnce bir uğultunun küçük kardeşi Sevdanın son Kerem'ine benzeyen Seni bir yerlerden…