Yusuf Ziya Bahadınlı

Yusuf Ziya Bahadınlı, 9 Eylül 1927?de Yozgat?ın Sorgun ilçesine bağlı Bahadın Köyü?nde doğdu. O zamanlar köy olan Bahadın, bugün bir kasabadır. Babası Mehmet Çalışkan annesi ise Satı Hanım?dır.

Yusuf Ziya Bahadınlı, nüfus cüzdanında yazılı olan 9 Eylül tarihinin doğruluğundan kuşkuludur:
?Nüfus cüzdanımda doğum günüm 9 Eylül gösteriliyorsa da kuşkuluyum.Nüfus cüzdanım ancak ilkokula yazılmam nedeniyle çıkarılmış. Sanırım nüfus memuru Izmir?in kurtuluş gününü uygun görmüş!?
Yazarın çocukluğu doğduğu köyde, kalabalık bir ailenin içinde geçmiştir. Bahadınlı, bu durumun kendi üzerindeki etkisini şöyle açıklıyor:
?Bir evde otuz beş kişi yaşarsa, içlerinde bir çocuğun ne ölçüde ilgi gördüğü kendiliğinden anlaşılır. Iyi de olmuş, bu nedenle kendi halime bırakıldım ve bol bol hayal kurdum?
Bahadınlı?nin yapıtlarında önemli bir yer tuttuğunu gördüğümüz otobiyografik öğelerin içinde, çocukluk yıllarının ve yetiştiği coğrafyanın önemli etkisi vardir. Bahadın, Yusuf Ziya Bahadınlı?nin sanatını açıklamada ve anlamlandırmada önemli bir sacayağıdır. Yazarın ?Çalışkan? olan soyadını ?Bahadınlı? olarak değiştirmesinde de bu durum göze çarpmaktadır.
Bahadınlı, Öyle Bir Aşk adlı anı kitabının ?Çocuk Iken? bölümünde yapıtlarında anlatmak istediklerinin o yıllardaki ipuçlarını vermektedir. Bu yazılarda doğayla iç içe geçen bir çocukluk, Alevî kültürü ve hümanizm göze çarpan unsurlardır.
Ilkokulu Bahadın Köyü?nde okuyan Bahadınlı, ortaokulu ise Yozgat?ta Yozgat Ortaokulunda okumuştur: ?Ilkokulda bir sey ögrenmediğimi ortaokulda bir öğretmenim sorduğunda, saati bilmediğimde anladım?
Bahadınlı, ortaokul yıllarıyla birlikte köyünden ayrılır ve kendini başka bir dünyanın içinde bulur. Ilk karşılaştığı şeylerden biri yaşamında ve yapıtlarında önemli bir yer tutacak olan mezhep ayrılığı ve bunun toplumda doğurduğu karşılıklardır.
?Mal güttüm, kuzu güttüm, arık güttüm. Dağda yattım. Kurttan korktum. Yine de köydeki çocukluğumun mutlu geçtiğini Yozgat Ortaokulu?nda anladım:
Arkadaşlarım, birçok öğretmenim, sokaktaki insan beni sürekli aşağı gördü. Adım onlarca ?Kızılbaş çocuğu? idi?.
Ortaokul ile birlikte köyünden ayrılan Bahadınlı?nin yaşamı hızla değişmeye başlar. Bahadınlı, yeni bir çevreyle karşı karşıyadır. Zorluklar ve imkânlar hep biraradadır artık: ?Pantolon, ceket ve ayakkabıyı ortaokulda giydim?
Kent yaşamı, yazarın yaşamında önemli değişiklikleri beraberinde getirir. Köyden ayrılan Bahadınlı daha sonra uzun yıllar yurtdışında da yaşayacak ama köyünün, Bahadın?ın, izlerini ve etkisini yaşamı boyunca yanında taşıyacaktır.
Bahadınlı?nin yapıtlarında, Bahadın Köyü sürekli karşımıza çıkar. Yapıtlarında otobiyografik yönlerin önemli bir yer tuttuğu Bahadınlı, Bahadın?i kimi zaman bir coğrafya, kimi zaman bir kültürel öge, kimi zaman da bir kimlik olarak sürekli okuyucusunun önüne sermektedir.
Bahadınlı, 1940 yilinda Pazarören Köy Enstitüsünde okumaya başlar. Yazar, yaşamında Köy Enstitüsünün önemini şu cümleyle özetlemektedir: ?Köy Enstitüleri açılmasaydı okuyamayacaktım?.
Bahadınlı, 1965 seçimlerinde TIP (Türkiye Isçi Partisi) milletvekili seçilerek Meclis?e gittiğinde yapmış oldugu ilk konuşmada Köy Enstitüleriyle ilgili şu düşüncesini söylemiştir:
?TIP grubu adına çıktığım bu kürsüden, Yozgat?ın Bahadın köyünde ayağimda çarık, bacağımda şalvar mal güderken, elimden tutup, beni ülkemin geleceği üstüne söz sahibi eden köy enstitülerine şükranlarımı sunarak söze başlıyorum?. Bahadınlı, Enstitü kitaplığında kitap okuma olanağı bulur ve bu olanağı elinden geldiğince kullanır. Bu yıllarda Enstitü kitaplığında okuduğu kitapların düşünsel gelişimine büyük katkısı olur. Bahadınlı, çok tartışılmış olan Köy Enstitüleriyle ilgili olarak, Enstitülerin eğitim öğretim yöntemlerinden çok, sağlamis oldugu kitap okuma özgürlüğünün, düşünen ve sorgulayan bir beyin yarattığını söylemektedir:
?Köy Enstitüleri?ndeki eğitim ve öğretim yöntemi, kişiyi komünist yapmazdı. Oralardaki hava, sanatsal, siyasal, toplumsal ve demokratik açılardan, geniş kitap okuma özgürlüğü nedeniyle düşünen, soru soran, eleştirel bir beyin yaratabilirdi; yarattı da?.
Bahadınlı 1944?te Pazarören Köy Enstitüsünü bitirmiş ve ardından Bahadın?da üç yil öğretmenlik yapmıştır. 1947?de Hasanoğlan Köy Enstitüsünde bir yıl okuyan Bahadınlı, Enstitü kapatılınca Balikesir Eğitim Enstitüsüne geçmiş ve eğitimine burada devam etmiştir. Bahadınlı, 1951?de Gazi Egitim Enstitüsünün Edebiyat Bölümünü bitirmiştir. Hayatının bu yıllari ile ilgili Bahadınlı şunları söylemiştir:
?Sonra Yüksek Köy Enstitüsü?ne gittim. Bu okulun birinci yılda kapatılmasıyla biz birinci sınıflar, Balikesir Eğitim Enstitüsü?ne aktarıldık. Ne ki, ?yönetmelik izin vermiyor? gerekçesiyle bir yıl fazladan okutulduk; yıl sonunda bir tür lise bitirme sınavı verdik.
Iki yıllık eğitim enstitüsünü, iki yılını Balikesir?de, gerisini de Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü?nde sürdürerek dört yılda tamamlamış oldum?
Bahadınlı?nin ilk ürünü Enstitü?de yazdığı Dertler Dermanlar adlı piyestir. Okulda düzenlenecek bir etkinlik için kütüphanede uygun bir piyes bulamayan Bahadınlı, ilk yazısını biraz da zorunluluktan yazmış olur. Bahadınlı, üç perdelik bu piyeste bilimin önemini vurgulamaya çalıştığıni söyler.
Bahadınlı yine Enstitüde, Ülkümüz adli bir gazete çıkarmış ve daha çok kitap eleştirileri niteliğinde olan ilkyazi denemelerini burada gerçekleştirmiştir. Yazara göre Enstitüdeki bu ilk çabalar yazarlığa girişinin o zamanlar farkında olmadığı ilk işaretleridir.
Bahadınlı, 1950?1958 yillari arasinda öğretmenlik yapar. Sırasıyla Erzurum Ispir Ortaokulu, Kars-Cilavuz Köy Enstitüsü, Konya-Ivriz Öğretmen Okulu, Düzce Ortaokulu, Bakirköy Lisesi ve Istanbul Erkek Lisesinde Türkçe ve edebiyat öğretmenliği yapmıştır.
Bahadınlı 1952 yilinda ?Çaliskan? olan soyadini ?Bahadınlı? olarak degistirmistir. Bahadınlı için soyadi degisikligi siradan bir degisiklik degildir. Bahadınlı, Alevî kimliginden dolayi yasadigi dislanma ve yok sayilmaya, yapitlarinin yanisira simgesel olan bu olayla da karsi çikmistir:
?Bahadınlı olmanin belirleyici nitelik oldugu bir edebiyat yapiti var karsimizda Yazar soyadini seçerken, yasaminin en belirleyici isini, yazarligini da anlamlandiran bir bagi ortaya seriyor?.
Bahadınlı, 1958?de ögretmenligi birakarak yayincilik yapmaya baslamistir. Hür Yayinevi?ni (1958?1974) ardindan, Yeni Dünya Dergisi?ni ve Yeni Dünya Yayinevi?ni (1974?1990) kurmustur:
?Ivriz?den Aksaray Ortaokulu?na sürüldüm. Ankara?daki Türk Hava Yollari Merkezi?nde çalistim alti ay. Bir hava alaninda müdür olmam istendi, bana çok uzak bir isti bu, yeniden ögretmenlige döndüm. 1958?de ögretmenlikten kesin olarak ayrildim; o yillarda benim için yayinevi kurmak önlenemez bir istekti. [?] Kadiköy?de bir dükkân açtim, kitabevi olsun istiyordum, yürümeyecegini anlayinca bakkaliyeye dönüstürdüm. Amacim önce para kazanmaktı, yayinevi için gerekliydi. Öyle de oldu, bir süre sonra artık bir yayinevim vardı.?
Hür Yayinevi ile birlikte Bahadınlı kendi yapitlarini da yayimlamis ve yazar olarak daha çok üretmeye baslamistir. Yazarin bu yayinevi araciligiyla yayimladigi ilk kitaplari Deyimlerimiz ve Kaynaklari (1958) ve Türkçe Deyimler Sözlüğü (1958)?dür. Bu ilk kitaplar daha çok öğrencilerin yararlanması amacı ile hazırlanmıştır.
Bahadınlı, 1963 yilinda Türkiye Isçi Partisine girer. 1965 seçimlerinde bu partinin Yozgat Milletvekili seçilerek TBMM?de görev alir:
?Kuruldugundan kisa bir zaman sonra Türkiye Isçi Partisi?ne girdim. Parti?yle yeni bir dünya kuruluyordu Türkiye?de: 27 Mayis?a kadar baski altinda tutulan sosyalist düsünceye bir tür ev sahipligine hazirlaniyorduk. Bu yeni duruma ne devlet hazirdi ne toplum. Parti benim için bir okul oldu, hem ögreniyor hem uyguluyorduk. Bu nedenle önemli seyler de yaptik, yanlislar da?.
Yazarin egitime yönelik ilk kitaplarinin yani sira ilk öykü kitabi olan Itin Olayim Agam 1964 yilinda, ilk romani Güllüceli Kâzim ise 1965 yilinda yayimlanir.
Bahadınlı?nin ilk öykü kitabi Itin Olayim Agam, Türkiye Isçi Partisinin Emekçi adli dergisinde yayimlanan öykülerine yeni öykülerin eklenmesiyle olusmustur. Bahadınlı?nin öyküleri, denemeleri ve siyasi yazilari bu dönem bir çok dergide yayimlanmistir. Varlik, Türkiye Yazilari,Yürüyüs, Yazko Edebiyat, Ilke, Yeni Dünya, Adam Öykü yazilarinin yayimlandigi dergiler arasindadir.
Bahadınlı, 1968 yilinda Bulgaristan, Macaristan, Polonya, Romanya; 1969 yilinda Kore, Japonya, Amerika, Ingiltere, Fransa ve daha sonra da Sovyetler Birligi, Almanya, Polonya gezilerini yapar. Bu gezilerden izlenimlerin yer aldigi Dört Sosyalist Ülke adli gezi kitabi 1970 yilinda yayimlanir.
Bahadınlı, 1970 ve 1974 yillarinda siyasi yazilarindan dolayi iki kez yargilanir ve iki yargilamada da aklanir.
Bahadınlı, 1975 yilinda ikinci kez kurulan Türkiye Isçi Partisi?nin kuruculari arasinda yer alir. Bahadınlı?nin TIP üyeligi bu parti kapatilana kadar sürmüstür.
Bahadınlı?nin yazarliginin yani sira yayinciligi da bu yillarda devam etmistir. 1974 yilinda Yeni Dünya adiyla kurdugu yayinevinde yayinciligini sürdürmüstür. Bahadınlı, yayinevi ile ayni adi tasiyan Yeni Dünya adli dergiyi alti sayi çikarir. Bu dergiden önce Ilke adli dergiyi Oya Baydar ve Aydin Engin ile ortak çikaran Bahadınlı, altinci sayidan sonra bu dergiden ayrilmistir:
?Yeni Dünya?nin 6 sayisindan 4?ü toplatilmisti; sosyalizmin sorunlarini isleyen, kuramsal ve daha çok bir çeviri dergisiydi. Ve köyde babadan kalma tarlalari satip, parasini bu ise yatirdigim halde dergiyi yürütemedim; ben yayimliyordum, polis topluyordu!?.
Bahadınlı, 1979 yili Mart ayinda Bavyera Kültür Bakanligi tarafindan bir yil kalmak üzere Almanya?ya davet edilir. 12 Eylül 1980 askeri darbesi üzerine Türkiye?ye dönmeyen Bahadınlı 12 yıl Almanya?da yaşar:
?Milli Egitim Bakanligi?nda önemli görevde olan bir dostumun, yakin arkadasi Bavyera Kültür Bakanligi Müstesarina gönderdigi tavsiye mektubu üzerine 1979 Mart?inda, Almanya?ya davet edildim. Bir yil kalip dönecektim. 12 Eylül Askeri Cuntasinca partili arkadaslarimdan benzerlerimin tutuklanmasiyla dönmem imkânsizlasti. Almanya?da çok sikinti çektim, bunalimli günler geçirdim; dost belledigim kisileri yakindan tanidim, Türkiye özlemi beni hasta etti?.
Bahadınlı, Hannover?de bes yil, Berlin?de iki yil ögretmenlik yapar. Yazar Almanya?da, Açilin Kapilar ve Devekusu Rosa adli romanlariyla Geçenegin Karanliginda ve Titanikte Dans adli öykü kitaplarini yazmistir.
Yazarin Haçça Büyüdü Hatis Oldu adli kitabi Zwischen Zwei Welten adiyla1980 yilinda,Geçenegin Karanliginda adli kitabi ise In Der Dunkelheit Des Flures adiyla 1984 yilinda Almancaya çevrilerek basilmistir. Bahadınlı?nin bir çok öyküsü de Lehçe, Rusça, Çekçe ve Almancaya çevrilerek çesitli dergi ve antolojilerde yayimlanmistir.
Bahadınlı, Türk Ceza Kanunu?nun 141. ve 142. maddelerin kaldirilmasi ve hakkindaki sorgulamalarin düsmesi üzerine 1991 yilinda Türkiye?ye dönmüstür. Bahadınlı, yasamini Istanbul?da sürdürmektedir.