Yirmi Üç Nisan * Bedriye Aksakal

24.04.2012
Ülkeme Ulusal Savaşımızın penceresinden bir kez daha bakıyorum. Bu pencereden emperyalist güçlere seslendik. İlk sesi Mustafa Kemal'in liderliğinde Anadolu halkı seslendi. “Bağımsız yaşamak, insanca özgürce yaşamak” dedi.
İşgalci güçler 1919'da İstanbul'a, İzmir'e girdi. Yunan Ordusu Uşak'a dayandı.
Dört bir yanımız işgalcilerle sarılırken, içte hainler türedi. İhanet kol gezerken, hain padişah ve yaltakçıları işbirlikçilerle bir oldu. Emperyalistler, İstanbul Hükümeti ile alışverişteydi. Toprağımızın altındaki, üstündeki kaynaklarda gözü vardı. Yenilmiş yıkılmış Osmanlı Hükümeti her şeye boyun eğer; “eh” der alışverişte yedi başlı canavara.
Anadolu'da sesler yükselir. “ya bağımsızlık, ya ölüm!” Ve Anadolu insanı, Mustafa Kemal ile yek vücut, emperyalizmin amansız kılıcının karşısına dikilir. 13 Eylül 1920'de tüm dünyaya “Halkçılık Bildirisi” yayınlanır. Bu ses, dünyada Ulusal Savaşların ilk çığlığı olur.
Atatürk, egemenliğin kayıtsız şartsız milletin elinde olduğunu 23 Nisan 1920'de TBMM açarken tüm dünyaya duyurmuştur. Ulusal bağımsızlığın bahçesinde çiçekler açar. İnsanlığın özgürlük çiçeği.
Açılan meclisin bir amacı vardı. Bağımsızlık mücadelesini planlı bir şekilde yürüterek emperyalist güçleri topraklarımızdan çıkarmaktı.
Atatürk'ün emir çavuşu Ali Metin'in anlattığına göre:
“Meclisin açıldığı günün 23 Nisan 1920 akşamı yatsı vaktinden evvel Yunus Nadi, Mazhar Müfit, Ruşen Eşref, Fethi Beylerle, Hoca Feyzullah Efendi ve ismini hatırlayamadığım birkaç milletvekili Direksiyon binasında toplanmışlar, Atatürk ile sohbet ediyorlardı. Bu konuşmalar arasında bir milletvekili:
-Paşam bu güzel günün adını henüz koymadık, bir ad koyalım, dedi.
Bunun üzerine Atatürk, yarı karanlık odada koltuğundan doğrularak:
-İşgâl kuvvetlerini nasıl olsa atacağız. Fakat karşımızda altı yüz senelik bir imparatorluk dağılmış olsada bir hükümeti duruyor. Onun karşısında meclisimiz çocuk sayılır. Onun için bu günün adını: “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” diyelim. Büyüsün kendi zaferini kendi ilan etsin, buyurdular.
Atatürk'ün bu sözleri oturanların alkışları ve tasvipleriyle karşılandı.”
Türk Ulusu'nun emperyalizme direnişinin simgesi olan TBMM 92 yıl önce açılışı, Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde yürütülen Milli Mücadele, ulusal kükreyişin simgesidir. Bu günün anlamını çok iyi kavramamız gerekir. Atatürk'ün dediği gibi:
“ULUSAL EGEMENLİK,
ULUSUN NAMUSUDUR,
ONURUDUR, ŞEREFİDİR.”

GÜNÜN SÖZLERİ
EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR.
****
EGEMENLİK VERİLMEZ ALINIR.

****

ULUSAL EGEMENLİK ÖYLE BİR IŞIKTIR Kİ

ONUN KARŞISINDA ZİNCİRLER ERİR, TAÇ VE TAHTLAR BATAR YOK OLUR.

M.K. ATATÜRK