Üzüm Deresi – Ormanı ve Bin Yaşında Kestane Ağacı * Haydar Aksakal

26.01.2015 / 00:00

Akseki İlçesi'ne ilk kez gittiğimde yöredeki köyleri ve doğal güzellikleri izlemiştim. Manavgat Irmağı'na destek olan Üzüm Deresi'nin çıktığı yere annemi de götürmüş, akan suyun oluşturduğu havuzlarda yüzen alabalıkları seyretmiştim…

Üzümdere, ülkemizin en önemli Yaban Hayatını Geliştirme sahalarından birisi. Kuşlar için yaşanılacak en önemli alanlardan birisi… Avrupa'nın 100 Orman alanından ve Dünya'nın en değerli 200 alanının içinde.

Bu alana 2 adet HES yapılacağı duyurulunca köylüler ve doğaseverler kenetlendi, Üzümdere Vadisini kimseye vermeyeceklerini açıkladılar ve şöyle dediler;

1. Su doğaya ve halka aittir, tüm canlıların doğal hakkıdır, satılamaz.

2. Yaban Hayatı Geliştirme sahasıdır.

3. Manavgat Çayı, derin vadiler ve kanyonlar oluşturarak farklı bir ekosistem oluşturmuştur.

4. Flora açısından zengindir. 290 bitki türü ve 60 endemik tür bitki kayda alınmıştır.

5. Orkide ve çiğdem küresel ölçekte tehlike altındadır.

6. Üzümdere ve çevresinde bulunan orman, kendine özgü habitatlar oluşturmaktadır.

7. Bölgede gen koruma ormanları ve seçilmiş, ıslah edilmiş tohum çalışmaları yapılmaktadır.
***
Üzümdere Yaban Hayatı Geliştirme Sahası'nın içinden akan Manavgat Çayı, en büyük su kaynağı. Derin vadiler ve kanyonların içinden geçerek Manavgat İlçesi'nde denize dökülüyor..

Derenin kenarında otantik bir restoranda alabalıkların tadına baktık. Manzara doyumsuzdu. Oluşan havuzlar, ufak çağlayanlar ve akıp giden Üzümdere, anılarımızda kaldı.
***
Yıllar önce geçtiğimiz dağ yollarında yoğun bir faaliyet vardı. Akseki-İbradı arasına yeni bir otoban yapılıyor. Her yerde makineler dağları yarıyor, yeni güzergâhlar açılıyor, bölgenin kaderi değişecek. Karayolu yapım çalışmaları ulaşımı engellese de insanlar yapılan çalışmalardan mutlu. İbradı'ya, vahşi doğayı ve Torosların yalçın zirvelerini izleyerek ulaştık.

Antalya'ya bağlı olan ilçe, 18 ve 19. yüzyılda bir ilim ve zenginlik merkeziydi.

Bozulmayan dokusu ve İbradı konaklarıyla görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Deniz seviyesinden 1.300 metre yükseklikte, Antalya merkezine 160 km, Akseki'ye 24 km uzaklıkta İbradı. 2013 nüfus sayımına göre merkezde 2 bin 865 kişi yaşıyor. Kuruluş tarihi tam olarak bilinmiyor. Çevresinde bulunan, antik dönemlere ait kalıntılardan Roma devrine uzandığı söyleniyor. Ormana ile Ürünlü Köyü arasında Erymna antik kentinin harabeleri var.

İbradı yaylası, Selçuklu sultanlarının konaklama yeri olmuştur. Yöre halkından hayvancılıkla uğraşanlar, 1 bin 500 metre yükseklikteki ardıç, sedir ve çam ormanlarıyla kaplı yaylalara çıkarlar. En çok beslenen kıl keçisidir. Tarımsal faaliyetlerde de pazara dönük üretim ve meyvecilik önemli bir yer tutar.

İbradı İlçesi'nde Bin yaşında olduğu söylenen “Arapastık Kestane” ağacı, korunması gereken kültür ve tabiat varlıkları arasında bulunmaktadır. Dalları ve devasa gövdesiyle bir orman görüntüsündedir. Ağacı elimizle tuttuk, çevresinde dolaştık, gövdesini ve uzayıp giden dallarına uzandık. Çevresi 13 metre, bedeni 7 metre, daha sonra gövdeden fışkıran dallar gökyüzüne doğru uzuyor. “Sen ne kadar muhteşemsin, zamanımıza kadar yaşamış, boy atmışsın” dedik.

Dev ağaçla vedalaştıktan sonra Ormana Beldesi'ne geldik. Antalya'ya 135, Manavgat'a 55, Akseki'ye 30, İbradı'ya 3 km uzaklıkta. Sırtını Toroslar'a dayamış, yeşillikler içinde bir dünya güzeli. Taşla ahşabın uyum içinde birleştiği, asırlardır zamana ve tarihe meydan okuyan, koruma altına alınmış, geleneksel müzeyi andıran tarihi düğmeli evleriyle şirin bir belde. Beldenin asıl özelliği; burada doğan ve beldeyi terk eden insanlar, doğdukları bu beldeyi unutmamış. Nüfusun azalmasıyla harabeye dönebilecek olan köy, biraz özen ve ilgi ile medeniyetin yeşerdiği bir yer olmuş.

Kültür ve Turizm Bakanlığı bölgeyi kentsel sit alanı ve alternatif turizm alanı ilan etmiş. Ormana 2012 yılından itibaren de ÇEKÜL Vakfı tarafından tarihi kentler birliğine üye olmuş. Beldede kentsel sit alanı içinde koruma altına alınmış 49 tescilli bina bulunmakta. Ormana Helenistik dönemden bu yana, Erymna adıyla yerleşim görmüş.

Ayrıca Ormanalılar, şehitlerini unutmamış, onlar için bir anıt yapmışlar beldelerine. Balkanlar, Çanakkale, Kafkaslar, Yemen, Hicaz, Filistin, Arabistan çölleri, 1914 seferberliği ve İstiklal Harbi'nde şehit olan 366 Ormanalı anısına yaptıkları anıt, beldenin gururu olmuş.