Tilkiler Şehri * Bedriye Aksakal

13.03.2013 / 00:00
Bülent Hasgönüllü?nün yazılarını beğeni ile okurum. Cumartesi günü yeni çıkardığı ?Tilkiler Şehri ? kitabını imzalayarak verdi. Kitabı okumadan önce Manisa?daki iki ayaklı tilkileri düşündüm. Bir ikisini tahmin edebiliyordum. Hele mizahi bir şekilde yazdıklarını okuyunca düşündüğüm tilkileri dizeler içinde buldum. Okudukça da hem güldüm, hem de içim cızzz etti. Öyle güzel konuları dizeleriyle dokundurmuş ki. Acaba o tilkiler bu kitabı okuduklarında şöyle bir silkelenebilirler mi ? dedim kendimce.
Kitap ?UYUSUNDA BÜYÜSÜN? şiiriyle başlıyor , ardından;?AÇILIM?, ?AĞLARSA TABİAT ANA? şiirini okurken, bir dizenin ardına takılı kaldım:
?İki mavinin tecavüzcüsü değil miyiz?? bu dizede Tabiat Ana?nın acılı bakışları karşısında sadece ağlayabildim. ?ALKOL? şiirinde dört kadehten sonra EŞEK olanları da düşünürken, tilkiler de bir bir yüzlerini göstermeye başladı. Meğerse kentimizde ne çok tilki varmış.
?ALLAH RAZI OLSUN? şiirinin son dizesinde de ne diyor Hasgönüllü:
?Götürenin diyetini, nasıl ödeyecekler.? Neler götürülmedi ki. Şiirlerle yolculuk yaparken mideme kramplar girdi. Bülent,müthiş dizeleriyle, öyle dokunduruyor ki yıllardır Spil dağı?nın gölgesinde uyuyan Manisa?yı. Kalemin gücü bu dedirtiyor. ?ARIM BALIM PETEĞİM ?şirinin dizelerinin yorumunu sevgili okurlar sizlere bırakıyorum:
?Arı ağırlığının 300 katı kaldırırmış.
Şimdi anlaşıldı.
1983 yılında kurulan ANAVATAN PARTİSİNİN niçin
Türkiye haritasını PETEK gibi
Gösterip, üzerine ARI?yı sembol yaptığı.
Şifre net.
İşçiler üretecek
ARICILAR götürecek!
Şiirler dizi dizi , her biri mizahla dolu mu desem, yoksa fıkra mı? ?ARINÇ VE GOL? şiirini futbol diliyle yazması çok güzel. Şiiri okurken, ?MANİSA VE TÜRK FUTBOLUNA SON DAKİKA GOLÜN ATILIŞINI? hayal ettim.
Dizelerle yol alırken birden: ?gri tükürüyor deniz ve gökyüzü?? yeryüzünün iğfal edilişiyle de isyanları oynuyorum. ?Günaha girmemek için kendimi zor tutuyorum.? 444?ü okuyunca?
?BATTI? ? şiirinde ise Ruhi Su gibi ?breeeh!? ?breeeeh!? diye ünledim. Müthiş dizeler . Nasıl paylaşmam bu dizeleri sizlerle:
??
Battı!
Laiklik demokratik Cumhuriyet,
Şeriat, istekleri yüzünden.
Battı!
Devrim ve İnkilaplar
Bu, Cumhuriyet?te doğdular,
Bu, Cumhuriyet?te büyüdüler,
Bu, Cumhuriyet?te adam oldular.
Lakin;
Cumhuriyet insanı olamadılar.
??
?BÜYÜK ŞEHİR OLMAMALIYIZ? şiirinde düşüncenin doruklarına çıktım. Gediz Ovası?nın yok oluşunu düşlemek istemedim. Yoksa gerçekten :
?Büyük şehir, arsa rantı demek mi?.
Yağmalama demek mi. Yunt Dağının ovaya inmesi demek mi? Birden uykudan uyanıp bu kez Bülent ile birlikte ses! Ses! diyorum:
MANİSA?YI
İKİNCİ KEZ YAKMA MA İSTENCİYLE.
Aman Allah?ım bu kez ?CANBAZLAR? çıkıyor karşıma. Canbazlarla, tilkiler karışıyor. Her bir şiirin peşinden durmadan sürükleniyorum. Dizelerde mebus olan valiyi de görüyorum. ?OLMASAYDI O? şiirini bir değil, birkaç kez okuyorum. ?Breeeh1 çekmelerim çoğalıyor. ?SALT BAŞBAKAN AĞLAMAZ? şiirinde ise pamuklu mensucatı dile getirişi, aslında Manisalılara bir sesleniştir.
PAMUKLU MENSUCAT,
Bu günkü gibi, 47 insana ÖZELLEŞMEDİ!
On binlerce insanla ÖZLEŞTİ KEMİKLEŞTİ, KAYNAŞTI.
Et- tırnak, deri- ten
Ruh- beden gibi.
Bu yüzden yıkamıyorlar,
İçimizdeki Sümerbank duyarlığını.
Asla da yıkamayacaklar.
Bu ülke de, Salt BAŞBAKAN AĞLAMAZ!
Bilin ki
Ağaçlar, böcekler, çiçekler, kurtlar, kuşlarda
GÖZYAŞLARI döker.

Taş ağladıktan GAYRİ!
MİLLETİN ANASI DA ağlar,
BABASI DA!
?ZOKA? şiiriyle son bulan, ?Tilkiler Şehri? kitabı için Bülent Hasgönüllü?yü kutluyorum. Kalemine, yüreğine sağlık. Bir kez daha teşekkürler, gözümüzü açıp, tilkilerin nasıl Manisa?yı uyuttuklarını gösterdiğin için.
Ve sonra Bülent yanıma gelerek, şu sözleri söyleyip yanı başımdan uzaklaşıp gidiyor:
SEVGİLİ BEDRİYE HOCAM.
OKUDUKÇA DÜŞÜN.
DÜŞÜNDÜKÇE
HAYATA MEYDAN OKUYUN?