Teknoloji ve Yaşam * Mehmet Hekim

Bilgi bilim değildir,
Bilim bilgelik değildir,
Bilgelik “doğru” değildir.
Doğru güzel değildir,
Güzellik aşk değildir,
Aşk müzik değildir. / Frank Zappa
Hayatın her alanında yanımızda olan cep telefonu ve tablet kullanımı artık toplum için takıntı boyutuna ulaştı. Günlük hayatta kendi özelimde de bu takıntıyı yaşıyor internetten kopamadığım zamanlar oluyor. Akıllı telefonlar, tabletler, internet bağımlılığı artık birçok önceliğimizin yerini alır oldu. Öyle ki internet ve cep telefonu ile yatağa girip sabah kalktığımızda kendimizi başında bulur olduk.
Çok yakın zamanda yapılan bir araştırmada 18-30 yaş arasındaki gençlerin %42'si eşim olmadan yaşayabilirim derken, %80'i cep telefonu ve internet olmadan yaşayamam diyor. Cisco'nun Türkiye'nin de dahil olduğu 18 ülkede ve 80 kuşağı olarak adlandırılan” Y nesli” nin internet alışkanlıkları üzerinde yaptığı çalışma” bağlantıda olma ” ihtiyacının gençlerinin hayatlarının her aşamasında ortaya çıktığını gösteriyor. 1800 üniversite öğrencisi ve genç profesyonel arasında yapılan araştırmaya göre Türkiye'de Y neslinin yüzde 97'si sabah ilk iş olarak e-postalarını, mesajlarının ve sosyal medya hesaplarını kontrol ediyor.
Cisco araştırmalarında ayrıca bize ilginç gelen şu tespitlere yer verilmiş:
• Türkiye'deki katılımcıların %97'si ve dünyada %90'ı her sabah alışkanlıklarını telefonlarını kontrol etmek, giyinmek ve diş fırçalamak olarak sıralıyor.
• Y neslinin % 60'ı bilinçsizce veya takıntılı bir biçimde kendilerini sürekli akıllı telefonlarında sosyal medya hesaplarını, iletilerini ve e-postalarını kontrol ederken bulduklarını ifade ediyor. Türkiye'de bu oran %93'e kadar çıkıyor.
• Kadınların % 85'i,erkeklerin % 63'ü kendilerini sıklıkla takıntılı bir biçimde akıllı telefonlarını kontrol ederken buluyorlar.
• Türk katılımcıların %77'si sürekli akıllı telefonlarını kontrol etmezlerse geri planda kaldıklarını ve “bir parçaları eksikmiş gibi telaşa kapıldıklarını” ifade ediyor. Bu oranın % 81'i ise bu kadar zorunluluk hissetmekten rahatsızlık duyuyor.
Elbette rahatsızlık duyanlara hak vermemek mümkün değil… Bilim ve Teknoloji insanoğlunun öyle bir hale getirdi ki eroin sigara alkol gibi bağımlı etti. Teknolojiyi yaratan ve bilimi ellerinde tutan emperyalist güçler hem ceplerimiz boşalttı hem de duygularımızın genetiğini bozdu. Ne bilimin ne de ürettiği teknolojinin bunda bir suçu yok. Bilim atom bombasını da icat etti insanoğlu enerji ve güçten yararlansın diye ama onu kullananlar Hiroşima'da Nagazaki'de binlerce insanı öldürdü.
Benim önerim Bilim ve Teknolojiyi kullanalım ama insan olma özelliğimizden hiçbir şey kaybetmeyelim. Sevelim, sevilelim, değer verelim, konuşalım, görüşelim… O aletler bizi hayattan koparmasın. Duygularımızı tuşlara değil kâğıtlara dökelim. Zamanımızı iki ellerimizin arasındaki soğuk aletlere değil hayata yaşama harcayalım…