Tebligat Kanununda Yapılan Değişiklikler

Hepinize iyi haftalar sevgili okurlarımız. Bu haftaki köşemizi, 19/01/2011 tarihli resmi gazetede yayımlanan ve tebligat kanununda önemli değişikler yapan 6099 sayılı kanuna ayıracağız.
6099 sayılı kanunun 1. maddesi ile Tebligat Kanununun 1. maddesinde değişiklik yapılmış ve tebligat çıkartabilecek merciiler yeniden düzenlenmiştir. Buna göre, 5018 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine göre merkezî yönetim kapsamında kabul edilen ve anılan Kanuna ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumları ile il özel idareleri, belediyeler, köy hükmî şahsiyetleri, barolar ve noterler tebligat çıkartmaya yetkili kurumlar olarak kabul edilmiştir.
Kanunun 2. maddesi ile 7201 sayılı kanuna ?Elektronik Tebligat? başlıklı 7/a maddesi eklenmiştir. Bu maddeye göre elektronik tebligat bir zorunluluk değildir, alternatif bir yöntemdir. Bir kimseye elektronik tebligat yapılabilmesi için öncelikle o kimsenin tebligata elverişli bir elektronik adres vermesi gerekmektedir. İstisna olarak sermaye şirketlerine elektronik tebligat yapılması zorunludur. Elektronik tebligat, adrese ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacaktır.
MADDE 7/a – Tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye, elektronik yolla tebligat yapılabilir.
Anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere elektronik yolla tebligat yapılması zorunludur.
Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır.
Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.Kanunun 3. maddesiyle, Tebligat Kanununun 10. maddesine 2. fıkra eklenmiş ve buna göre, muhatabın bilinen en son adresinin tebligata elverişli olmaması, ya da tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilecek ve tebligat buraya yapılacaktır.
Kanunun 5. maddesiyle, Tebligat Kanununun 21. maddesine 2. fıkra eklenmiş ve buna göre, gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi ise, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine ya da zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim edecek ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştıracaktır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılacaktır.
Kanunun 9. maddesi ile Tebligat Kanunun 35. maddesinin 2 ve 4. fıkraları şu şekilde değiştirilmiş ve aşağıdaki şekilde son fıkra eklenmiştir;
?Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.?
?Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır.?
?Daha önce yurt dışındaki adresine tebligat yapılmış Türk vatandaşı, yurt dışı adresini değiştirir ve bunu tebliğ çıkaran mercie bildirmez, adres kayıt sisteminden de yerleşim yeri adresi tespit edilemezse, bu kişinin yurt dışında daha önce tebligat yapılan adresine Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğunca 25/a maddesine göre gönderilen bildirimin adrese ulaştığının belgelendiği tarihten itibaren otuz gün sonra tebligat yapılmış sayılır.?
Bu haftalık da köşemizin sonuna geldik sevgili okurlarımız. Önümüzdeki hafta yine bu köşeden yeniden görüşebilmek ümidiyle, esen kalın?