Sokağınızda Kaç Küpeli Köpek Var? * Reyhan Elbirliler

Sokağınızda kaç küpeli köpek var ? Hiç saydınız mı ? Farkında değilsiniz değil mi ?
Gözünüze hemen çarpacak kadar köpek yok ! Ortalıkta dolananları da hepimiz biliyoruz.
Esnafın Arap?ı, bizim Kocaman, geçenlerde caddenin bir kıyısında üçü bir arada uyuyarak fotoğraflanmış Sayın Özcan Aydın?ın minnet duyduğumuz yazısındaki toramanlar, Anadolu Lisesi?nin orada dolanan Çilek mobilya önünü mekan tutmuş üç güzel, Erler caddesinde dolaşan Püskül. Şehir Merkezinde gördüklerimiz bunlar.
Atladıklarım varsa da 5-10 adedi geçmez. Geçen yıl yüzlercesi başka yerlere bırakıldı. Gerekçe ?onlar bize bırakıyor, biz de onlara bıraktık? oldu. Onlar ölüme terk edildi. Vebali yapanların boynuna, hesabını onlar verecek. İnsanların kendisinden başka canlıya tahammülleri kalmamış. Son derece uysal, hiçbir zararı olmayan işaretli köpekleri de yerinden etmek için uğraş veriyorlar. En etkili yol ?çocuğa saldırdı? iftirası oluyor.
Hiçbir köpek kendisine zarar vermek üzere hamle yapan veya aşırı korkusu yüzünden adrenalin hormonu salan insanlar haricinde ki onlara da sadece havlar- kimseye ne yaklaşır ne de saldırır.
Hayvanların yaşam alanlarına konutlar yaptıkça oradaki hayvanlarla iç içe yaşayacağımızı bilmek zorundayız.
Sadece kendi duygularımızı öne çıkararak, asıl tehlikeleri görmüyorken köpekleri toplayıp kapatmak ya da başka yerlere terk etmek çözüm değildir.
Nedir asıl tehlikeler ve bunlar için ne yapılmaktadır?
Bilimsel olarak saptanmıştır ki insan tükürüğü, balgamı en fazla mikrobu taşıyan yerdir.
İnsan tükürüğünde yaklaşık 600 değişik mikrop bulunur.1 cm3 tükürükte 250 milyon adet mikrop vardır.
Hastalık durumunda hastalık yapan mikropların sayıları artar. Şimdiye kadar balgamını, tükürüğünü yere fırlatan şikayet konusu olmuş mudur? Olmuşsa kaçına ceza kesilmiştir? Tükürüğü ile insan sağlığını hayvanlardan kat kat daha fazla tehlikeye sokanlar toplanıp bir yere mi kapatılmıştır?
Her sene yollarda trafik canavarları sebebiyle beş binden fazla insan ölmekte on binlerce insan sakat kalmaktadır. Ehliyeti veren mi suçludur? Kazayı yapan mı? Kazaya sebep olan mı, araçları mı yollardan toplayalım ? Bir yerlere mi kapatalım?
Kırmızı ışıkta çocuğunun elinden tutup geçen anne on metre ileride köpeği gördüğünde çocuğunu çekiştirir, ya saldırırsa ya mikrop geçerse diyerek köpeği şikayet ederse köpeği oradan kaldırmak mı insanı bilgilendirmek mi gerekir ?
Çoğunluk bulmuş kolayını. Ortadan kaldırmak, gözden ırak tutmak en kısa yol. Vatandaşın şikayet konusu hemen ortadan kaldırılmış, vatandaşa hizmet yerine getirilmiş oluyor. Beldelerden zehirleme haberleri yağmakta .Beldesine asfalt dökerek ?geliştiğini? sananlar ekolojik dengeyi sağlayan hayvanları zehirleyerek yok etmekte. İnsanlık her geçen gün küçülmekte Bu arada yakınızda olup da sokağındaki köpeği bakım evine göndermiş olanlar varsa ve bundan övünç ile söz ediyorsa fotoğrafa baksın.
Bir canlının ölüm fermanını imzaladığını, o köpeğin ; kışın ıslak beton zeminde ya da çamur içinde olduğunu, bir hamleyle diğer köpekler tarafından parçalanabileceğini, ölümcül hastalık bulaşabileceğini bilsin. Onlar doğanın süsü, yaşantımızın parçası, doğal zenginliğimizdir.
Kültürümüzde de , inancımızda da hayvanlara şefkatle yaklaşılmıştır Yardım ellerini uzatmak isteyenler için şehrimizde bir bakım evi olduğunu hatırlatmalıyım.
Oradaki canların da bu kış günlerinde en azından sıcak, şefkatli bir el tarafından bir baş okşanmasına çok ama çok ihtiyaçları var. Sevgi ve saygılarımızla,