Siyah Şortlu Adam * Işıl Soğukpınar

Nerden aklıma geldi? Manisa caddeleri çiçekleniyor renk renk, çeşit çeşit. Manisa?da yaşayıp da Manisa?nın renklerini görüp de onu anımsamamak olur mu?
Birkaç gün sonra ölüm yıldönümü.
Ahmet Bedevi , nam-ı diğer Manisa Tarzanı 1899 yılında Bağdat'ta doğmuş. Saçını ve sakalını hiç kesmemesi, yaz kış üzerinde yalnızca bir şortla gezmesi nedeniyle yöre halkı tarafından bu isimle anılmaya başlanmış..
Kurtuluş Savaşına katılmak için Anadolu?ya gelir. Mustafa Kemal?in özgürlük ateşini yaktığı günler.
Yolda can yoldaşı, nişanlısı sarp kayalıklardan geçerken ayağı kayar, onu tutmaya çalışır; ama düşer, ölür.
Acısını yüreğine gömer.
Çok genç yaşta Birinci Dünya Savaşı'na da katılır, ardından da Kurtuluş Savaşı?na bir nefer olarak katılır. Savaşın sonunda, gösterdiği yararlılıklardan dolayı Türkiye Büyük Millet Meclisince Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası ile onurlandırılır.
Sadece siyah bir şortu olan bu adamın madalyasını takacak bir giysisi bile yoktur
Her resmi kutlamada göğsüne bağladığı bir palmiye yaprağının üzerine bu madalyayı takar ve tören alanına büyük bir gurur içinde katılır.
1923 yılında Manisa'ya gelir; kimsesiz ve yoksuldur.
İşte bu tarihten itibaren de doğa adamlığı ve çevreciliği ön plandadır. Manisa ve çevresini yeşillendirmek için var gücüyle çalışır.
İşgal orduları geri çekilirken pek çok şey gibi Manisa'yı da yakar yıkarlar. Kenti özgürlüğüne kavuşturan Türk ordusunda bulunan Kerkük Türklerinden “Ahmet Bedevi” adlı asker öylesine tutkundur ki doğaya; savaş bitiminde Manisa'da kalır. Ağaç dikmeyi, yeşili korumayı uğraş edinir kendisine. Manisa onun diktiği ağaçlar sayesinde yağmura ve gölgeliğe kavuşur.
Manisa'yı yeniden yeşillendirmek için var gücüyle çalıştı. Ağaç dikip yetiştirmeyi kutsal bir görev olarak algıladı. Dürüstlüğü, çalışkan olmayı her şeyin üstünde tuttu. Yaz kış sadece siyah bir şortla ve ayağında lastik bir pabuçla kentin sokaklarında, görkemli Spil Dağı?nda dolaştı. Saç ve sakalını da uzatarak kişiliğine yaraşır bir görünümle Manisalıların biricik sevgilisi oldu.
Her öğle vaktinde Topkale'deki topu ateşleyerek, günün o saatini duyurmayı bir görev saydı. Bundan dolayı kendisine “Topçu Hacı” diyenler bile oldu.
Manisa Belediyesine girer. 1 Haziran 1933'te 30 lira aylıkla bahçıvan yardımcısı olarak Manisa Belediyesinin kadrosuna alınır.
Kendisi de yoksul olduğu halde belediyeden aldığı aylığı ile fakirlere yiyecek ve giyecek almak için harcayacak kadar yardımseverdir.
En ilginç özelliklerinden biri de yetiştirdiği her ağaca ve çiçeğe “çocuklarım” diye hitap edip onlarla dertleşmesiydi.
Özgürlüğünü her şeyin üstünde tutan bir yurtsever olarak yaşadı. Mal, mülk, servet ve makam sahibi gibi düşünceler taşımadı. Kent sevgisiyle, kent adına çalışmayı ve yaşamayı temel ilke saydı.
Adı hep Manisa ile beraber anıldı, güzelleştirici aydın zihniyetli bu insanın.
Ve 31 Mayıs 1963'te hayata gözlerini yumar.