Şirince * Haydar Aksakal

27.10.2014 / 00:00

Şirince Köyü, Selçuk İlçesi'nden 8 km. uzaklıkta, deniz seviyesinden 330-350 metre yükseklikte kurulmuştur.

Bazı kaynaklar, köyün Aydınoğulları'nın istilasından kaçan Efesliler tarafından kurulduğunu yazılıyor. Tarihi MS 5. yüzyıla kadar uzanıyor.

19. yüzyılda incir üretimi ve ihracatıyla ünlü, 1800 haneli şirin bir Rum beldesiydi. 1923 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında yapılan Nüfus Mübadelesi sonucunda, Rumlar yaşadıkları, vatan saydıkları bu topraklardan ayrıldı. Yunanistan'ın Katerin, ve Nea Efesos köyüne yerleştiler. Kavala'nın Mustiyan (Moustheni) ve Somokol (Domatia) köylerinden gelen mübadillerde 1924 tarihinde Şirince'ye iskan edildi. Rumların döneminde bağcılık, üzüm, şarap üretimi, zeytin ve zeytinyağcılığa dayalı ekonomisi, tütün bölgesinden gelenlerin elinde sekteye uğradı.

Son yıllarda turistik önemi artınca bu sektörler yeniden canlandı. Havası, suyu, şarabı, meyvesi ve bazlaması ile ismini duyurdu. 2012 nüfus sayımına göre köyde 536 kişi yaşıyor. Tarihi dokusu, mimarisi korunmuş turistik köylerden birisidir.

Rum evlerinden bazısı turizm sektöründe pansiyon olarak hizmet vermektedir. Eski dönemlerde Kirkice, Kirkince ve sonunda Çirkince diye anıldı. Cumhuriyetin ilk yıllarında adı Şirince olarak değiştirildi. Taş döşeli yolları, iki üç katlı beyaz badanalı evleri, evlerin bahçelerindeki restoranları ile şirin bir köy.

Köyün mimari yapısı diğer yerleşim yerlerinden farklı. Tüm evler kâgir ve çok pencereli, asma balkonlu. Köyde iki kilise, restore edilmiş eski bir okul, tarihi bir çeşme ve kırka yakın manastır var. En önemlisi St. Jean Kilisesi…

Köyde çok sayıda pansiyon bulunmaktadır. Tarihi binalar ayakta durmakta zorlanıyor. Şirince'de alışveriş yapmak da ayrı bir keyif. Her kapının önünde bir tezgâh. Danteller, ev işleri ve köy kadınlarının tatlı sohbeti sizi Şirince'ye bağlıyor.

Köyün çevresinde su kemerlerini, değirmeni ve bir çok yapı kalıntılarını görmek mümkün. Şirince, diğer köylerimize örnek olabilecek bir sosyal yapıya sahip.

Çocukluğunun bir kısmını Şirince'de geçiren Yunanlı yazar Dido Sotiriyu; “Benden Selam Söyle Anadolu'ya” isimli eserinde: “Şu yeryüzünde cennet diye bir yer varsa, bizim Kırkınca (Şirince) o cennetin bir parçası olsa gerek” diyor. Köy Maya takvimine göre 21 Aralık 2012'de kopacak kıyametteki güvenli bölge olduğu gerekçesiyle de gündeme gelmiştir.

ŞİRİNCE'DE ST. JEAN KİLİSESİ – ŞİRİNCE

Kilisenin çift kanatlı ahşap kapısının üzerinde bulunan mermer kitabede, kilisenin St. Jean Baptiste'nin selefine adanmış olduğu yazılıdır. İnşaatı 1832'de tamamlanmıştır.

1805 yılında yıkıldığı ve yeniden yapıldığı yazıttan anlaşılmıştır. Kilisenin üzeri iki büyük, altı küçük kubbe ile örtülmüş. Tabanı siyah mermer ve çakıl taşlarıyla döşenmiştir. Bizans döneminden kalma devşirme sütunlar çatıya destek olmuştur. Doğusunda ki apsiste demir bir kafesli pencere bulunmaktadır. Onun üzerinde ki tavanda, Hz. İsa'yı sembolize eden bir balık tasviri, güney duvarında ise fresklerin kalıntıları görülmektedir.

Kilisenin yanında çocuk yurdu ve okulu olduğu söylenmektedir.

Çatı ve çan kulesi yeniden yapılmış, St. Jean Kilisesi restore edilmiş, çevresi yeniden düzenlenmiştir. Kapının önünde bulunan küçük, ortasında Meryem Ana'nın heykeli bulunan havuz, dilek tutanların en çok tercih ettiği bir yer olmuştur.