Sevgili * Gülseli İnal

Belirsiz bir soluk alıp verişin var
Duyuyorum uzaklardan
Artık o soluklarda tüm yıldızlardan
Şu gökkayalarından koparılmış taş
Yoksa otların arasında çırpınan şu
İncecik gelincik
Gelip giden kırmızısıyla çarpan yüreğim mi benim
Yerinde oynatılmış eski yıldızlar
Eski mabetlerin gökyüzü gölgesi
Gel gör ki o ulu yalnızlık
Ellerimle koparıp verdiğim bir şey bu
Bırakılmış artık yılanların uğrağı
Çaylakların sesini duyduğumuz mabede
Birlikte oturup sunarken yakarımızı
Neydi o
Yüreğinde karmakarışık bir gülü tutuşun

Ellerimi uzatsam
Bedenin deniz ormanlarının çiçekleriyle kaplı
İçimde bir geçit hiç durmadan kapılarını açıp kapıyor sana

Bir bakışın bir gülüşün
Bir dağ başında oturur gibi oturuşun
Sonra leylak kokan bir deniz aramızda yine
İlk kez dolaşıyorsun bu benim açtığım mağarayı tek başına
Adımlıyorsun toprağı bir boydan bir boya
Bırakıyorum içimin rüzgarlarını, yelkenlerini
Sürülsün diye senin iç denizlerine
Yeşillerini takmış da başına
Tuhaf bir tutsaklık sarıyor beni
Düşündükçe ateş gülleri ateş gülleri
Senden bana geçen dudağıma konan bir kızıllığı takıyorum şimdi