Merhaba Sevgili Satranç severler!
Bu yazımda sizlerle “Satrancı yaşamımızın neresine oturtmalıyız ? ” sorusunun cevabını bulmaya çalışacağız.Bu inceleme sayesinde başarılı sporcuların yaşamına da ışık tutmuş olacağız.Kendimizi geliştirmek için ;izlememiz gereken yöntemler hakkında bilgi sahibi olacağız.
Sevgili satranç severler; bazı bazı insanlar satrançta başarının tesadüflere bağlı olduğunu sanabilirler.Bunun böyle olmadığını göreceğiz.Şans oyunlarında tesadüflere yer olabilir ama;satrançta asla! Satrançta ne ekersek;onu biçeriz!…Değerli satranç severler;satrançta başarı uzun ve sabırlı çalışmalara bağlıdır.Yoğun bir deneyim ve emek gerektirir.Bir şeye bu kadar uzun soluklu yaklaşım ise; sevgi gerektirir! Sevgiden de öte bir aşk gerektirir.Satranç aşkı! Ben satrancın başlı başına bir bilim olduğunu kabul ediyor ve buna yürekten inanıyorum.Eğer bu ülkede toplum gelişecek ve bilim ilerleyecek ise;bu satrancın gelişmesini ve yaygınlaşmasını desteklemek ile olacaktır.Buna inanıyorum.Bu ülkenin aydınlık ve sorgulayan beyinleri satranç aracılığı ile yetişecektir.Yaşadığımız hayatın ne kadar alternatifler ile dolu olduğunu ,yaşamın tüm renk tonlarını;bir hamlede tüm pozisyonları toptan değiştiren satranç öğretebilir ancak!…Hayatta olan tüm doğrular ve yanlışlar,sayısız alternatifler satrancın içinde de mevcuttur.onun için diyorum ki;satranca küsmeyin! SATRANCA KÜSMEK; HAYATA KÜSMEKTİR…
Peki değerli satranç severler; başarılı satranççı olanlar nasıl çalışıyorlar? Bu insanlar ama bilgisayarlar ile; ama antrenörleri ile sürekli satranç çalışıyorlar, oynuyorlar,ders alıyorlar,kurslara gidiyorlar.Yoğun satranç kitapları,dergiler ve yayınları okuyorlar.Çağdaş satranç stratejilerini ve taktiklerini ,savunma ve hücum yöntemlerini öğreniyorlar.Turnuva ve yarışmalarda yarışıyorlar.Heyecanlarını ve hezeyanlarını bastırmayı ve kontrol etmeyi öğreniyorlar.Ustaların oyunlarını defalarca analiz ediyorlar.Satranç açılışlarını,oyun ortası mücadelelerini ve başlı başına bir estetik değeri olan oyun sonu mücadelelerini inceliyorlar.kendi oyunlarını notasyon kağıtları üzerine kaydedip,hatalarını defalarca gözlemliyorlar ve düzeltiyorlar.Kendi düşünce sistemlerinde ki yanlış ve sakatlıkları tahlil edip,ayrıştırıp atıyorlar.Başarı ve hatalarından dersler çıkarıyorlar.zaman ,emek ve paralarını bu uğurda harcıyorlar…Bu işe erken yaşta başlıyorlar.Aileleri ile bir bütün oluyorlar.
Peki bunca emeğe değer mi ? diyorsanız ; bilin ki;” Satranç çocuğunuza daha küçük yaşta hayatın başarı,başarısızlık,hırs,detay,sabır,zafer,azim,hoşgörü,tahammül gibi tüm renklerini ;yani hayatta ne kadar sosyal kavram varsa hepsini öğretecektir.”Yani çocuğunuza satranç öğreterek ,gerçek hayatın küçük bir minyatürünü hediye edeceksiniz!
Gerçek hayatta ekmeğinizi kanmak için hepimiz her gün satranç oynamıyor muyuz kendi aramızda ? Bizatihi hayatın kendisi bir satranç değil mi? Ülkeler arası ilişkilerde satrancın stratejik,taktik ve konjektürel hamleleri çarpışmıyor mu?Hem de her gün oynanıyor,her dakika…Günlük yaşantımızda yaşamımıza ve dilimize girmiş kaç tane satranç deyimi ve sözcük var biliyor musunuz ? Tahmininizden hayli fazla!…Konumuzun başlığında “Satranç hayatın neresinde ?” diye sormuştuk.Şimdi cevabını verelim:SATRANÇ HAYATIN TAM ORTASINDA !!!…
ALİ KEMAL TURAN
ANTRENÖR,HAKEM