Saçmalama Özgürlüğü * Tayfun Deniz Kuğu

2012…
Fazıl say Twitter'den yaptığı bir paylaşım nedeniyle 1,5 yıl hapis cezası ile yargılanmaya başlar.
Yargılamayı başlatan bu konulardan incinen çok sayın bir vatandaşımızdır.
Aynı senenin Ekim ayında çok sayın eski bakanımız Doğan Haber Ajansı (DHA)'na verdiği bir demeçte, “yürütmenin bir üyesi” olarak bu konuda konuşmanın çok tercih ettiği bir şey olmadığını belirtir ve aynen şöyle der…
“…Ben eğer yargı mensubu olsaydım bunu, Fazıl Say'ın 'saçmalama özgürlüğü' içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini düşünürdüm. Ancak, insanların değerlerine hakaret etmek, insanların inançlarıyla dalga geçmek hiç kimsenin hakkı olmamalıdır diye düşünüyorum…”
Artık önünde düşünecek bolca zamanı olduğundan çok sayın eski bakanımızın kendini felsefeye adayacağına olan inancım daha da arttı…
İsterse “Leonardo Da Vinci ve Ben” isminde bir fıkra kitabı bile yazabilir. Bu konuda çok sayıda fıkra biriktirdiğine de eminim…

Böyleyken Böyle

Sayın büyüğümüz sabah adını andı, gece yarısına varmadı Twitter'a ulaşım engellendi…
Devletimizin, milletimizin, vatanımızın bekası öyle gerektiriyorsa kuşun tüylerinin yolunması caizdir elbette…
Hazır sayın yargımızın eli değmişken aşağıdaki konuları da halletmesi iyi olur diye düşünüyorum. Sayın büyüğümüzün miting meydanlarında bu konulara değinmesini beklemesinler, kendiliklerinden harekete geçsinler…
Yaz aylarında evlere dadanan hırsızların önüne geçilemiyor malum. İlk fırsatta evde oturmayı yasaklasınlar.
Yaz geldiğinde herkes çadıra taşınsın!..
Gece fermuarı açık unutmamak kaydıyla eve hırsız girmesinin önüne rahatlıkla geçilebilir.
Trafik kazalarında dünyada ilk sıralardayız.
Araba kullanılmasın!. Faytona binelim. En fazla 2 atın çektiği faytonlarla yaşanacak kazalarda can kaybı yaşanması düşük olasılık.
-Geçmiş olsun muhterem kolundan yaralanmışsın hayırdır?..
-Ufak bir trafik kazası. At sinirlenince kolumu ısırdı…
Benzin istasyonları yerine saman temin istasyonları ve şeker yükleme tesisleri kurulsun otoyol kenarlarına.
Servisler yerine veterinerler hizmet versin!..
Sorarsın misal, ön taraftan ses geliyor önemli mi?..
El cevap: Kaçak saman kullanmışsınız sindirim sistemi bozulmuş ama önemli değil, akşam karnını okşayın şeker yedirin geçer…
3 tarafı denizlerle çevrili ülkemizde her yıl onlarca insan yüzerken boğuluyor.
RİP akıntısı nedeniyle en başta Şile geliyor.
Şile'nin adı değiştirilsin.
Bondi plajı denilsin mesela.
Böylelikle kimse Şile'de boğulmamış olur!..
Muhalefet olmasın mı, olsun elbette ama “AK muhalefet” olsun. Partilerin başına AK konulması, genel başkanlarının danışmanlardan seçilmesi zorunlu olsun. Yalçın'a, Jöleliye iş imkanı çıksın!..
Kürtaj, sezaryen, aile planlaması, v.s. daha çok konu var.
İyisi mi sayın yargı, bu ülkede yaşamayı toptan yasaklasın.
El ele tutuşup hep birlikte Burkina Faso'ya göç edelim…
Onlar krallıklarını demokrasi gibi göstermeye çalışmıyorlar mesela.
“Naba” dedikleri krallar kutsal kişilikler aynı zamanda…
Önemli günlerde arada bir halkına hitap edip şöyle diyor, geri kalan günlerde yasama, yürütme, yargı ve medya ile ilgileniyor…
“Gurmantche'siyle, Gurunsi'siyle, Bwa'siyla, Senoufo'suyla, Gan'ı ile, Lobi'siyle, Pöl'ü ile, Songhay'ı ile, Tuareg'i ile Burkina Faso bütündür bölünemez!.. Ahhh benim Djermalı kardeşim ah!.. Cebinden mızrak, ok ve yay çıkan teröristlere çocuk dediler bunlarrr… İşte bunlar hep CeHaPe zihniyeti!..”