Roman Yazdım

“Akıl hastanesinde bir deli, okumayı yazmayı seven bir delinin yanına gelmiş.
Elinde kalın bir kitap, uzatmış:
– Bir roman yazdım, sana bir hafta süre, oku bana fikrini belirt..
– Tamam, okurum…
Bir hafta sonra kitabı iade etmiş, aralarında geçen konuşma şöyle:
– Nasıl buldun kitabı?
– Çok iyi ancak içinde mevzu yok…
Kitabın yazarı sinirlenmiş.
Diğer deli arkadaşına uzatmış, 'Bir de sen oku, senin fikrin daha önemli' demiş.
Bir hafta sonra o da kitabı geri getirmiş ve fikrini söylemiş:
– Arkadaş doğru söylüyor. Bu kitapta mevzu yok, şahıs çok ama şahsiyet yok…
Kitabı yazdığını iddia eden, 'Hadi lan' demiş.
'Siz ne anlarsınız, yürüyün başhekime gidiyoruz, danışmaya, onun fikrini almaya' diye noktalamış.
Başhekime kitabı uzatmış, 'Sizin fikrinizi almak istiyorum, ben bir kitap yazdım da' derken başhekim sesini yükseltmiş:
-Onbeş gündür her yerde döne döne telefon fihristini arıyordum, sen mi aldın kardeşim?”