Oruç Açmak

Ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafındaki güzelliklere bakıyormuş.
Aniden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve adamı kovalamaya başlamış.
Adam var gücüyle kaçıyormuş ama ayı da yaklaşmaktaymış.
Dakikalarca süren bir kaçışın sonunda adamın ayağı takılmış, ayı adamın üzerine atlayıp pençesini kaldırmış.
Tam vurmaya hazırlanırken adam, 'allahıııım' diye bağırmış.
Bir anda zaman durmuş, ayı donmuş, ormandaki nehir bile akmaz olmuş, orman kararmış ve gökyüzünden bir ışık hüzmesi adamın üzerine parlamış.
Derinden gelen ilahi bir ses adama:
– yıllarca bana inanmadın, yaratılışı kozmik bir kazaya bağladın, sana bu durumda yardım etmemi mi istiyorsun? seni sevgili bir kulum mu saymalıyım?
Adam utanç içinde ama inadından da vazgeçmeden 'biliyorum' demiş:
– bunca yıldan sonra dindar biri olmayı istemem haksızlık ama belki ayıyı dindar yapabilirsiniz.
O ses, 'peki' diye karşılık vermiş ve ışık kaybolmuş.
Nehir tekrar akmaya başlamış, her şey eski haline dönmüs.
Ayı pençesini indirmiş, iki pençesini de göğe doğru çevirip 'allahım' demiş:
– senin rızkınla orucumu açıyorum; hamdolsun verdiğin nimetlere!