Öğretmen Yetiştirme Politikası * Prof Dr. Mehmet Doğan

(Cumhuriyet Bilim Teknik Dergisi 22 mayıs 1999 sayı 635 de s. 15-16 da yayınlandı)

Öğretmenlik mesleğinin kutsallığını, Tanrı mesleği olduğunu söyleyerek ifade ederiz. Ülke yöneticileri de genellikle öğretmenliğin ulvi yönünü öne çıkarmayı tercih eder, sayıları çok olduğu için de maddi destek, yüksek maaş ihmal edilir. Atatürk bir yandan "Öğretmenler yeni nesiller sizlerin olacaktır" derken diğer yandan Cumhuriyeti gençlere emanet ettiğini söylemiştir. Yeni nesiller öğretmenlerin eseri olacaktır, zaten geçmiş nesiller ve günümüz kadroları da öğretmenlerin eseridir. Bu bilinçle tüm ülkeler öğretmen yetiştirmeye özellikle ve ayrı bir önem verir.
Ülkemizde özellikle Cumhuriyetin kuruluşundan sonra öğretmen yetiştirmede bir çok başarılı model geliştirilmiş ve uygulanmıştır. Başlangıçta halkımızın büyük bir kesimin eğitim-öğretim olanaklarından yoksun olması genç Cumhuriyeti kuranları yeni arayışlara yöneltmiştir. Ülke nüfusunun % 80 gibi bir kesiminin yaşadığı kutsal bölgeyi köy ve küçük yerleşim yerlerine eğitim hizmetini ulaştırmak amacıyla köy ilkokullarına öğretmen yetiştirmek üzere 1940 yılında açılan "Köy Enstitüleri" dünyaya örnek olacak modellerin en önemlileridir. Bu okullarda yalnız öğretmen değil, tarım, inşaat, sağlık konularında da köye önder olacak, köyün sosyo-ekonomik kalkınmasına öncülük edecek eğitici yetiştirme 15 yıl sürmüştür. 1953 yılında kapatılarak öğretim süreleri 6 yıla çıkarılmış ve ilköğretmen okullarına dönüştürülmüştür. Böylece şehir okullarına öğretmen yetiştiren, ortaokul üzerine 3 yıl öğretim süreli eski öğretmen okullarıyla aynı statüye getirilmiştir. 1970 yılında bu okulların öğretim süresi 5+7 ve 5+3+4 olmak üzere 7 yıla çıkartılarak lise öğretim programı ve ayrıca öğretmenlik meslek dersleri verilmiştir.
Köy Enstitüsü ve ortaokullara öğretmen yetiştiren Yüksek Köy Enstitülerinin de kapanmasıyla yeniden oluşturulan 2-3 yıllık eğitim enstitülerinde yetiştirilmeye başlanmıştır. 1978 yılında itibaren öğretim süreleri 4 yıla çıkarılan eğitim enstitüleri 1982 yılında 2547 sayılı yasa ile eğitim fakülteleri şeklinde üniversitelere bağlanmıştır. Aynı yasa ile başlangıçta öğretim süreleri 2 yıl olan eğitim yüksek okulları ilköğretim okullarına öğretmen yetiştirmek üzere düzenlenmiştir. 1989 yılında bu yüksekokullarda da öğretim süreleri 4 yıla çıkarılarak 1992 yılında bu okullarda eğitim fakültelerine dönüştürülmüş ve 1998 yılına kadar asıl amaçlarından uzaklaşarak fen-edebiyat fakülteleriyle aynı konuma gelmişlerdir.
Yükseköğretmen Okulları
Lise öğretmeni yetiştirmek üzere Cumhuriyet öncesi İstanbul'da açılan ve 1924 yılında Yüksek öğretmen Okulu adını alan tek okul zamanla işlevini önemli ölçüde kaybetmiştir. 1959 yılında yeni bir model ve anlayışla Ankara'da açılan Yüksek öğretmen Okulu, sonra aynı yapıya dönüştürülen İstanbul'daki eski Yüksek öğretmen Okulu ve İzmir'de yeni açılanla sayıları 3'e çıkan Yüksek öğretmen Okulları, Türk Milli Eğitimine önemli katkılarda bulunmuşlardır.
Köy Enstitülerinden sonra 2. devrim niteliğinde başarılı bir model oluşturan bu deneme iyi incelenmelidir. Bu okulları başarılı kılan yapılanmanın analizi, öğretmen yetiştirmede yeni yaklaşımlara da ışık tutacaktır. Başarı nedenleri bilindiği halde politik güç oluşturamadığı ya da destek bulamadığı için 18 yıl gibi kısa sürede durdurulan bu deneme yeniden tartışılmalıdır. Hem liselerde, özel okul ve özel dershanelerde gördüğümüz tüm başarılı öğretmenlerin, hem de fen, edebiyat, eğitim ve bazı mühendislik fakültelerinin büyük atılım yapmalarına neden olan öğretim üyelerinin büyük çoğunluğu bu kaynaktan yetişmiştir. Bu okul mezunlarının başarılarının sırrı çok açık ve basittir. Tüm ülke sathında yoksul halk kesiminden köy ve şehirlerde ilkokul veya ortaokul parasız yatılı okumak ve öğretmen olmak üzere milyonlarca öğrenci arasından giriş sınavını kazanarak öğretmen okullarına seçilerek giren öğrencilerin ilköğretmen okulları sırasındaki eğitimlerinde en başarılı olanlarından seçilenlerse yine parasız yatılı yükseköğretim imkanı verilmesidir. Tüm öğrenimleri boyunca devletlerinin kendilerine sağladığı bu imkanlar sayesinde okuma olanağına kavuştuğunun bilinciyle eğitilen bu zeki fakir öğrenciler devlete olan borçlarını en iyi hizmet sunarak ödemek üzere programlanmışlardır. Öğretmen olma bilincini küçük yaşta almışladır. Bir Alman özdeyişi "bir kimse kendi eğitilmişliğinden daha çok eğitemez" der. Bu öğrencilerde iyi eğitilebilmek için daha çok öğrenmek üzere eğitilmişlerdir.
Yeni Model Ararken
Öğretmen yetiştirme için önereceğimiz modeller de bu modelden örnek almalı, yararlanmalıdır. Bugün 8 yıla çıkarılan ilköğretim yakında 11 yıla çıkacaktır. Bu nedenle 1974 yılına kadar 5 yıllık ilkokul üzerine 5,6 veya 7 yıllık bir ortaöğretim sonucu öğretmen yetiştirme devrini tamamlamıştır. Özellikle günümüzde çağdaş iletişim araçları (TV, basın, yayın) ile yetişen çocukların karşısına çıkan öğretmen çok daha bilgili, eğitimli olmak zorundadır.
Bu nedenle YÖK tarafından geliştirilen öğretmen modeli şekil ve süre bakımından uygundur. Ancak kaynak ve eğitimin içeriği bakımından yükseköğretmen modelinden yararlanılarak eksikliği giderilmelidir. Yeni model 1940 ve 1960'larda günümüze kadar dünya ve ülkemizde olan gelişme, değişim ve nüfus hareketlerini, yeni sınıf oluşumunu da dikkate almalıdır. Model, öğretmenlik mesleğine küçük yaşta gönül verme, yani psikolojik hazırlık, geniş tabandan seçme gibi en önemli iki unsuru eskinin başarılı modellerinden almalıdır.
Ülkemizde geçmişten günümüze sağlam kalan ve başarısını sürdüren askerlik mesleğinde de bu iki unsur birlikte yer alır. O halde mevcut eğitim sistemimiz içerisinde düşünüldüğünde öğretmen kaynağı, ilköğretim sonucu parasız yatılı sınavı ile adı kalan "Öğretmen Liselerinin" yeniden eski yapılarına dönüşmesiyle oluşan meslek liselerine dayanmalıdır.
Bu uygulama, son yıllarda yatılı öğretmen okullarının amaçlarından uzaklaşmasıyla oluşan boşluğu dolduran tarikat yurtlarında eğitimli barınma ve "imam-hatip" liselerine yönelen dar gelirli geniş halk kesimi çocuklarının tekrar öğretmen liselerine yönelişini sağlayacaktır. Bu yatılı öğretmen liselerini bitiren öğrenciler ek puanla ilköğretim öğretmeni yetiştirmek üzere yeniden düzenlenen eğitim fakültelerine ve alan öğretmeni olmak üzere fen edebiyat fakültelerine geçeceklerdir. Bu fakültelerde meslek derslerini bugünkü YÖK modelinde olduğu gibi üniversiteden sonra almayacak öğrenim süresi boyunca alacaklardır.
Bugünkü sistemde 3,5+1,5 ya da 4+1,5 yıl gibi 1,5 yılı meslek dersleriyle tezsiz yüksek lisans eğitiminden farklıdır. Bu son modelde öngörülen 1,5 yıllık tezsiz yüksek lisans süresi gereksiz bir öğrenim süresi uzatımından başka, sonradan motivasyon kazandırma ve üst düzeyde verilmesi gereken lisans üstü eğitimin böyle sıradan, basit içerikli mesleğe hazırlayan derslerle seviye düşmesini de önleyecektir. Aslında ilköğretim öğretmenlerinin eğitim fakültelerinde 4 yıllık eğitimleri döneminde bu dersler birinci sınıftan itibaren verilebilir. Fen edebiyat fakültesi mezunları için 4+1,5 şeklinde öngörülen tezsiz yüksek lisanslı öğretmen eğitimi 1 yıl da hazırlığı olan üniversitelerimizde 6,5 yıl süreli yükseköğretimi öngördüğü için gereksiz yere uzatmaktan ileri gitmez. 1,5 yıl içinde öngörülen mesleki derslerin ad ve içerikleri de bunların yüksek lisansta verilmesine gerek olmadığını gösteriyor.
Eğitim Formasyonu Dersi
İlköğretimde görev alacak sınıf öğretmeni fen-matematik, sosyal bilgiler öğretmenleri eğitim fakültelerinin aynı bölümünde, 1. sınıftan itibaren eğitim formasyonu dersi de alarak yetiştirilmişlerdir. Önemli olan nokta, bu bölümlere yalnız öğretmen meslek liselerinden öğrenci kabul edilmelidir. Bu amaçla öğretmen yetiştirmek için lise üzerine 4 yıllık lisans öğrenimi yeterlidir. 10 yıl gibi bir sürede ilköğretimdeki büyük açığı kapatmak için eğitim fakülteleri lisans mezunlarının doğrudan, yüksek lisans yapmadan tayini yeterli olur. Bunlardan yüksek lisans yapmak isteyen başarılı mezunları öğretmenlik deneyimi kazandıktan sonra 1 yıl süreli maaş izinli olarak eğitim enstitülerinden yapabilirler. Liseler için alan öğretmeni ise prensip olarak fen, edebiyat ve Fen edebiyat fakülteleri lisans mezunu olmalıdır. Bunların kaynağı ya öğretmen meslek liseleri mezunlarından giriş sınavında en başarılı olan ve öğretmen olmayı baştan tercih ederek burslu öğrenim gören, ya da bu alanlarda lisans öğrenimlerinin birinci yılını istenen not ortalamasıyla ve başarıyla mezun olanlar arasından bu amaçla verilen bursu kazananlar arasından seçilmelidir. Bu öğrenciler yaz aylarında yaz sömestrisinde birinci yıl sonundan itibaren belirlenen merkez ve üniversitelerde öğretmenlik formasyon derslerini alarak dört yıllık lisans mezuniyetiyle aday olan öğretmeni olarak atanmalıdır. Zamanla asli öğretmen ataması yapılan öğretmenlere 1 yıl süreli tezsiz yüksek lisans imkanı verilebilir ve daha ileri bir formasyona kavuşturulabilir.
Öğretmen Akademileri
Ortaöğretim alan öğretmenliği için diğer bir alternatif model de "öğretmen akademileri" olabilir. Fen Edebiyat fakültelerine girişte öğretmenliği tercih eden, seçmeli derslerle bu alana yönelen başarılı mezunlar aday öğretmen olarak alınır ve belirli bir süre ile yatılı öğretmen akademilerinde tezsiz yüksek lisans yaparlar, başarılı olanların asaleti tasdik edilir. Bu modelde asıl olan, sonradan zoraki yönelme yerine baştan öğretmen olmayı tercih etmek, psikolojik olarak öğretmen olmaya hazırlanmaktır. Üniversite doçent ve profesörlüğü de bir tür öğretmenlik olduğu halde bunlar için eğitim yüksek lisansı, ya da bu amaçla ders alma zorunluluğu aranmazken lise öğretmeni olmak için ön lisans düzeyinde verilmesi gereken derslerle dört yıllık lisans üzerine 1.5 yıl süreli zoraki öğretim süresini uzatmak zaman kaybından öteye önemli kazanım sağlamayacaktır.
Bu gün ülkemizde öğretmenliğe gönül vermiş, nasıl öğretmen yetiştirileceğini çok iyi bilen en az bin eğitim gönüllüsü vardır. Bunların görüşlerinden yararlanılmazken, YÖK öğretmenlikle ilgisi olmayan, sadece eğitim fakültesi dekanı olarak atadıklarından oluşan bir komisyonla öğretmen yetiştirme politikasını belirlemektedir.
Prof. Dr. Mehmet Doğan
Hacettepe Üniversitesi M. Teknoloji Yüksekokulu Müdürü
(Ankara Yükseköğretmen Okulu Mezunu)