Ağustos'un son günlerinde AKP hükümetinin “bir çuval inciri berbat etmeye teşne” bakanı, aynı zamanda başbakan yardımcısı Bülent Arınç, “Kürt açılımına ABD projesi demek geri zekâlılıktır” buyurdu.
Gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında, sorular üzerine coşan Sayın Arınç, ABD'nin PKK'nin tasfiyesine samimi baktığını ancak bu açılıma ABD Projesi denemeyeceğini anlatırken, "Bu tür kuruluşlar ABD'de çok, hepsi konuşur, yazar. ABD'de birileri şöyle yazıyor diye ‘Türkiye bunu uygulayacak' demek geri zekâlı işidir, siyasi manipülasyondur" dedi.
Arınç’ın “bu tür kuruluşlar” dediği, ABD’li think tank kuruluşları. Yani, strateji ve yöntem geliştirme merkezleri.
Dünya emperyalist sisteminin içinde, bu tür think tank kuruluşlarının (düşünce kuruluşlarının) işlevleri, amaçları ve yapıp ettikleri ortada. Gün gibi aşikâr.
Ama hayır… Hakareti, aşağılamayı âdeta meslek edinmiş Sayın Arınç, siyasi nezaket örneklerinden (!) birini daha göstererek, “AKP hükümeti gibi düşünmeyenlere” geri zekâlılar dedi ve kenara çekildi.
“Hitabetin ustası” ünvanını kimselere bırakmayan Arınç, Türk siyasi tarihine “hakaretin ustası” olarak da geçecektir.
***
AKP’nin Kürt açılımının tipik bir ABD plânı olduğuna ilişkin yeterince kanıt ortaya konuldu.
En bilineni de Atlantik Konseyi adlı think tank kuruluşunca yayımlanan “Türkler ve Iraklı Kürtler Arasında Güven İnşası” başlıklı rapor ve Türkiye'deki “Kürt sorunu” hakkındaki çözüm önerileri raporu.
Rapor, nisanda Vaşington'a gelen 14 Türk ve Kürt (bunların kimlikleri açıklanmıyor) ile yapılan toplantılar ve raporu yazan David L. Phillips'in kısa süre önce Türkiye ve Irak'a yapmış olduğu ziyaretler sonucu hazırlanmış.
***
Ama Sayın Arınç’ı dinleyecek olursak…
AKP hükümetinin Kürt açılımında adım adım uyguladığı plânı, David L. Phillips adlı zât-ı muhterem, demek ki aylar önce kendisine mâlum olduğu üzere kaleme almış!…
Abdala mâlum olur ya!
AKP de, Kürt açılımı adlı plânını temmuzda bir ortaya attı ki, pîr ortaya attı.
Hiiiç ABD’yle, think thank kuruluşlarıyla, dünya emperyalist sisteminin siyaset üreticileriyle ilgisi yok AKP’nin…
Bir gece oturup Hacı Recep T. Erdoğan, Beşir Atalay, Bülent Arınç ve saz arkadaşları, Kürt plânını oluşturmuşlar!
Yüzde yüz yerli… Yüzde yüz Türk malı!
Bay Arınç, bizden buna inanmamızı bekliyor!
***
Bay Arınç, bizi ne sanıyor?
Ya da Ziya Paşa’nın deyişiyle, “herkesi kör, âlemi sersem mi sanıyor.”
Bırakınız Kürt açılımının ABD plânı olduğunu, AKP’nin kendisi zaten bir ABD plânı değil midir?
(Bu konuda Merdan Yanardağ’ın Siyah Beyaz Yayınları’ndan çıkan “Bir ABD Projesi Olarak AKP” adlı kitabını hararetle öneririm. Okuyunuz, okutunuz.)
Azıcık dünya emperyalist sistemini, dünya ve Türkiye nesnelliğini analiz edebilen bir beyin, Kürt açılımının bir ABD projesi olduğunu görür yahu!
Zerre kadar reelpolitikten çakan bir kişi, Kürt açılımının ABD açılımı olduğunu, bu açılımla bahşedilecek “ulusların kaderini tayin hakkı”nın, emperyalizmin tayin ettiği bir kader olacağını anlar yahu!
***
Evet evet…
Sayın Arınç…
Madem öyle…
O halde ben bir geri zekâlıyım.
Madem ki siz, “Kürt açılımına ABD projesi demek geri zekâlılıktır” buyuruyorsunuz…
O halde ben “geri zekâlı” sıfatını onurla, gururla taşıyacağım.
Çünkü…
Kürt açılımı, neden bir ABD projesidir, biliyor musunuz?
Yağmur yağdığında yerler ıslandığı için…
İki kere iki dört ettiği için…
Havaya atılan taş yere düştüğü için…
Ateş yaktığı, su ıslattığı, rüzgar estiği için…
Kürt plânı bir ABD projesidir.
***
Haa bir de Sayın Arınç…
Meşhur İngiliz atasözünde dendiği gibi…
Kıça giren şemsiye açılmaz ya… Hani açılsa da kapanmaz ya…
İşte bu yüzden AKP hükümetinin Kürt plânı, bir ABD projesidir.
***
Zaten ben de geri zekâlıyım!