NLP * Çiğdem Sumar

Son yıllarda psikolojide moda olan birçok teknik konuşulur oldu. Reiki, taiçi, nlp, eft, refleksoloji. Bu tekniklerin hepsi özünde tek bir şeyi anlatmaktadır. Bu bedeni nasıl ayakta tutabiliriz, yıkılmadan, depresyona girmeden nasıl ruh sağlığımızı dolaylı olarak ta sağlığımızı nasıl koruyabiliriz. Çevremizi nasıl algılayabiliriz, anlayabiliriz ve yönetebiliriz. Çevremizde ki kişilerle nasıl iletişim kurabiliriz. Biz bu seminerde sizinle birlikte NLP ce hayata bakacağız.
NLP yani Nöro Linguistik Programlama Türkçe anlamıyla BEYİN DİLİNİ PROGRAMLAMA insanları anlamak ve etkilemek üzere oluşturulmuş psikolojik süreçlerdir. Nlp insanların nasıl mükemmel performans verdiklerini inceler. Kişiye bildiklerinden daha fazla esneklik, yaratıcılık ve daha fazla özgür davranışlar kazanması için kişiye fırsat sağlar.
Nlp 1960?1970 yıllarında bir matematikçi ve bir dil bilimci tarafından oluşturulmuştur.
NLP nin yaratılış sorusu
Sadece herhangi bir uzmanlık becerisine sahip birisiyle, aynı beceriye sahip olmasına rağmen daha üstün birisi arasındaki FARK nedir?
Fark şudur; kişiler arası ilişkilerde uyum, dili kullanma, bedeni kullanma, sesimizi kullanma, kendimizi, çevremizi anlama, algılama ve çözümleme
NLP? nin açılımı şöyledir:
? NÖRO: Beynimizi ve tüm duyu organlarımızı kullanarak dünyayı nasıl algıladığımızla neler hissederek yaşadığımızla ve bunları aklımızda nasıl canlandırdığımızla ilgilenir.
? DİLBİLİMİ: Dili kullanımımız; hayata bakışımızı sözcüklerle, nasıl şekillendirdiğimizle nasıl yansıttığımızla ilgilenir. Düşüncelerimizi ve onları ifade etme şeklimizi değiştirsek davranışlarımızı da değiştirebiliriz.
Kızılderililerin bilgeliklerini anlatan ?Dört Anlaşma? isimli bir kitapta dünyada cennet gibi bir ortamda yaşayabilmek için insanların dört anlaşma yapması gerektiğini anlatmaktadır. Antlaşmalardan birincisi ?Sözcükleri özenle seçmemiz? konusundadır. Çünkü olumsuz sözcüklerin insan yaşamında ?Kara Büyü? etkisi yaratığına inanmaktadırlar. Bizim toplumumuzun kullandığı bir terim vardır. ?İyi diyelim iyi olalım?.
Gün içerisinde ya da kötü olduğumuz dönemlerde konuşmalarımızda olumlu sözcükleri artırırsak, vücut postürümuzun değiştiğini ve bununla bağlantılı olarak kendimizi daha iyi hissettiğimizi göreceğiz.

? PROGRAMLAMA: Kendimizi farklı, yeni olumlu şekillerde düşünmeye, konuşmaya yeni davranışlar edinmeye sevk etmektir. Her davranışın, yaşanılan her problemin ya da tekrarlana her yaşantımızın bir döngüsü vardır. Bu döngüyü çözebilirsek, döngü içerisindeki problem yaratan parçayı daha rahat görebiliriz. Ve yaşantımızda değiştirmemiz gereken parçayı daha rahat görürüz.

Nlp Anlamak Ve Etkilemek Üzerine Kurulmuş Bir Sistemdir

ANLAMAK BOYUTU
NLP?NİN İLKELERİ

? Harita bölgenin kendisi değildir.
Hepimizin kendi özel geçmişinin, deneyimlerinin, değerlerinin oluşturduğu bir dünya modeli vardır. Hepimizin kavramlara, sözcüklere, nesnelere ve şeylere yüklediğimiz çeşitli anlamlar vardır. Ve bu kendi yüklediğimiz anlamlar yüzünden çevremizle haklı haksız mücadelesine gireriz. Ve hep kaybederiz. Örneğin bazı kişilerin inançları yavaş yapılan iş titiz ve temiz yapılan doğru yapılan iştir. Bir kişinin bu düşünce tarzıyla yaşantısında kaç kişiyi kırdığını düşünebiliyor musunuz? Ya da yağmurlu günler sıkıcıdır. Yağmur sadece bir doğa olayıdır. Bu olaya anlam yükleyen ve ona göre davranan sadece bizim beynimiz. Kalıplarımız gerçekle ne kadar bağlantılı olduğuna ve çevremizde ki kişilerin kalıplarıyla ne kadar uyuşabileceğine dikkat etmeliyiz.
? Dil deneyimin ikinci derece temsilcisidir
Dil deneyim değildir. Hepimiz aynı olay karşısında, farklı farklı duygu yelpazeleri yaşarız. Bu duyguları nasıl ifade ettiğimiz önemlidir.

? İLETİŞİM = TEPKİ
İletişimin anlamı; niyetimize bakılmaksızın etkileşimin tepkisiyle belirlenir. Karşımızdaki kişinin tepkisi beklediğimizden farklıysa sorumluluk bizdedir. ÇÜNKÜ
NE SÖYLEDİĞİMİZ DEĞİL NASIL SÖYLEDİĞİMİZ ÖNEMLİDİR.
? Zihin ve Beden aynı sibernetik sistemin bir parçasıdır.

Bedenimiz nasıl duruyorsa öyle hissederiz, nasıl hissediyorsa öyle dururuz. Hazır ol pozisyonun da yaratıcı düşünmeler üretmemiz zordur. Depresyonda ki insanlara bakın vücut duruşları öne eğiktir, omuzları çöküktür, başları sürekli aşağıdadır. Kendimizi kötü hissettiğimiz durumlarda daha dik durursak, hatta gülümseyebilirsek kendimizi daha iyi hissettiğimizi göreceğiz.

? En doğrudan bilgi davranıştır.

? Davranış ben değildir.
Birçoğumuz karşımızda ki kişide ya da kendimizde davranışımız yerine bütünü yargılarız. Karşımızdaki kişiye bu konuda sorumsuzca davrandın demeyiz. Sorumsuzun tekisin deriz. Bu davranışım hatalıydı demeyiz, aptalın tekiyim deriz. Kendimiz hakkında ya da karşımızdaki hakkında ki bu tarz yorumlarımız hem kendimizi hem de karşımızda ki kişiyi çok zedeler. Davranışımızı değiştirebiliriz, geliştirebiliriz, fakat benlik değerine verdiğimiz zarar daha kalıcıdır.

? Her davranış bir adaptasyondur.
Her davranışın arkasında olumlu bir niyet vardır. Ego kendini ne pahasına olursa olsun korur. Davranışın hizmet ettiği iyi niyeti bulduğumuzda, bu niyete etkin bir şekilde hizmet eden yeni bir davranış modeli oluşturmak kolay olur.

? Şu anki davranımız şu an mümkün olan en iyi seçeneği simgeler.
Bir şeyi bilmenin gücü duygusal ihtiyacın gücüne yenik düşer. Çünkü insanlar duygularıyla yaşarlar. Mantığımız bile bizi duygusal ihtiyaçlarımız doğrultusunda haklı çıkarır. Örneğin bir kişiye bağırmanın yanlış olduğunu herkes bilir. Fakat o anki duygusal ihtiyacımız güç kazanmak, ezmek, mahcup etmek ve bağırıyoruz. Bir dakika sonra pişman olsak ta, o anki duygusal ihtiyacımızı karşılıyoruz.

? Eğer dünyada bir kişi bir şeyi yapabilmişse bunu bende yapabilirim.

Başarılı insanların bir ortak özelliği vardır. O da ENERJİ
Hellen Keller sağır, dilsiz ve kör bir pedegogtur. Dört dil öğrenip, birçok kitap yazıp, üniversiteyi bitirebildiğine göre bizler birçok şeyi yapabiliriz. İnanç, enerji ve özgür düşünerek.
Sınırı koyan şey zihnimizdir. Ben bu işi yapamam inancıdır.

? ESNEKLİK YASASI
Herhangi bir olayda, kaos durumunda hangi öğenin esnekliği varsa olayı kontrol eden o?dur. Esneklik yaptığımız işe yaramıyorsa farklı şeyler denemeyi göze alabilme yeteneğidir.
Tek seçim seçimsizliktir.
İki seçim çelişki yaratır.
Üç ya da daha fazla seçim ÖZGÜRLÜKTÜR

ETKİLEME BOYUTU
Etkileme boyutunda uyum kavramı çok önemlidir. Karşımızdakini etkileyebilmek için ilk şart karşımızdaki kişiyle uyumu yakalamaktan geçer.
UYUM
Uyum insan ilişkilerinin temel taşıdır. Uyum öğrenilebilen geliştirilebilen bir beceridir. Uyum tekniklerine girmeden önce tüm insanların ortak özelliklerine göz atalım.

TÜM İNSANLARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ
? Tüm insanların bir numaralı korkusu reddedilmektir.
? Tüm insanların bir numaralı ihtiyacı kabul görmektir.
? İnsanlar üzerinde etkin olabilmek için onların öz saygılarını koruyacak ya da geliştirecek şekilde davranmak gerekir. Eleştirilerin yapıcı bir şekilde olabilmesi ve iyi geri bildirimler alabilmek için;
Olumlu yönü+davranış+geliştirme yöntemi+olumlu yönü
? İnsanlar ancak anladıkları şeyi işitir ve anlamlandırır. ( bir çocuğa trigonometri anlatamazsınız)
? Herkes kişisel olarak kendileri için önemli olan şeyler hakkında konuşur.
? İnsanlar kendilerinden hoşlanan kişilerden hoşlanır, güvenir ve inanır.
? İnsanlar görünen nedenlerin dışındaki nedenlerden dolayı yaptıkları şeyi yaparlar.
? En olgun insanlar bile basit davranışlarda bulunabilir.
? Herkes toplumsal maske takar.

UYUM İÇİNDE OLAN İNSANLARIN BENZER ÖZELLİKLERİ
? Beden pozisyonları birbirine benzer.
? Hareket ve mimikleri birbirine benzer.
? Ses tonları, konuşma hızları birbirine benzer.
? Birbirine uygun görsel,kinestetik, işitsel dil kullanırlar.
? Nefes alışverişleri uyumludur.
? İnanç ve değerleri benzerdir.

UYUMU ARTTIRMAK İÇİN KULLANILAN TEKNİKLER

TEMSİL SİSTEMLERİ
NLP? de duyu organlarına temsil sistemleri denmektedir. Her birimiz dünyayı beş duyumuzla algılarız. Bir de altıncı duyumuz vardır. Bu da sezgimizdir. Bu duyular her birimizde farklı kapasitede çalışır. Hangi temsil sistemini ağırlıklı olarak kullanıyorsak düşünmemizi algılamamızı ve davranışımızı oluşturmada yönümüzü belirler.

ÖNCÜ SİSTEM
Herhangi bir deneyimi düşündüğümüzde ya da yeni bir tasarı yaptığımızda ilk önce kullandığımız sistem ÖNCÜ SİSTEM?dır. Düşünün.

Yarın ne giyeceğim?
Dün tanıştığım kişi.

GÖZLERİN DİLİ
Hangi kanalı öncelikli kullanıyorsak gözlerimiz değişik şekilde hareket eder.
Görsel kişiler: Bir şeyi hatırlamak için sol yukarı bakarlar, tasarlamak için sağ yukarı bakarlar.
İşitsel kişiler: İşitsel kişiler hatırlamak için sol kulak tarafına bakarlar; tasarlamak için sağ kulak tarafına bakarlar.
Kinestetik kişiler: Hatırlamak için de tasarlamak için de sağ el tarafına bakarlar.
Yalan söylerken insanlar sağ yukarı bakarlar. Çünkü yalan bir tasarımdır. İnsanlar içsel konuşmalarını, tartışmalarını, hesaplaşmalarını sol aşağı bakarak yaparlar. Mutsuz insanlar, depresyonda ki kişiler hep aşağıya bakarlar.

Göz hareketleri hatırlamak, kurgulamak için bize ipucu verdiği gibi öğrenmede beynin iki lobunu kullanmada da çok önemlidir. Öğrenmenin kalıcı olması için beynin iki lobununda çalışması çok önemlidir. Kitap okurken araba kullanırken beynin iki lobuda koordineli olarak çalışır. Televizyon izlerken beyin hantallaşır.

Görsellerin, işitsellerin, kinestetiklerin kullandıkları dil birbirlerinden farklıdır.

Görsel mecazlar
? Ne dediğini görüyorum
? Açıkça görülüyor
? Bana öyle görünüyor
? Hayatı renklendirmek
? Bu açıdan bakarsan
? Göz önüne getirmek
? Ne demek istediğini bana bir göster
? Gözleri parlamak
? Zihninde canlandırmak
? Bir gün geçmişe bakıp kendine güleceksin…….

İşitsel mecazlar
? Saçma sapan konuşmak
? Şiir gibi konuşmak
? Ahenk/uyum içinde yaşamak
? Söz dinletememek
? Kulakları tırmalamak
? Zil takıp oynamak
? Oflamak/poflamak
? Kelimesi kelimesine
? Kulakları sağır etmek……..

Dokunsal mecazlar
? Temas kurmak
? Sakin olmak
? Soğukkanlı davranmak
? Oldu bittiye getirmek
? Yarayı deşmek
? Derisi kalın olmak
? Parmak basmak
? Kendine hakim olmak
? Tam isabet etmek

Tat ve kokusal mecazlar
? Mis gibi kokmak
? Taptaze olmak
? Şeker gibi insan
? Sakız gibi yapışmak
? Acı deneyim yaşamak
? İlaç gibi gelmek
? Eriyip kül olmak
? işine burnunu sokmak
? Gül gibi kokmak………

Uyumu ve iletişimi yakalamak için kendimizin ve karşımızdakinin temsil sistemini bilmek ve ona göre hitab etmek gerekmektedir.

Görsel kişiler
? Çok hızlı konuşurlar.
? Hızlı ve sığ nefes alırlar.
? Tepeden bakıyorlar izlenimi yaratırlar.
? Görseller duygusallıktan daha uzaktadırlar.
(görsellikte ışık hızı, işitsellikte ses hızı, kinestetiklerde duyguların hızı vardır.)
? Şekiller çizerek düşünürler.
? Bol mimiklerle konuşurlar.
? Görsellerin omuzları çok ağrır.

İşitsel Kişiler
? Konuşmaları ritmik ve melodiktir.
? Kendileriyle baş başa olmaktan kendileriyle konuşmaktan zevk alırlar.
? Gürültü onları çok rahatsız eder.
? Yürüyüşleri de konuşmaları gibi ritmiktir.
? Arkadaşlıkları kolay kolay ölmez.
? Duygularını kolay ifade ederler.
? Konuşmayı ve dinlemeyi severler.
? Müzikle ilgilenirler ve zevk alırlar.
? Yabancı dil öğrenmeleri daha kolaydır.

KİNESTETİK KİŞİLER
? Günümüz dünyasında en az kullanılan kanaldır.
? Yaşamı duygularla yaşarlar.
? Güldüler mi tüm bedenleriyle, ağladılar mı katıla katıla ağlarlar.
? Karından ve derin nefes alırlar.
? Konuşmaları yavaş ve derindir. Çünkü duygular derinden gelir.
? Görsellerle zor anlaşırlar.
? Dokunmak ve dokunulmak hayati ihtiyaçtır.
? Karşısındaki kişinin duygu durumunu hemen fark ederler.
? Çeşitli hobileri vardır. Yaşamla iç içe hareketli ve çok yönlü yaşarlar.

METAPROGRAMLAR
Herkesin olaylara bakışında anlamlandırmada farklı programları vardır. Her bireyin kendi haritasına özgü odaklanma metotlarına METAPROGRAM diyoruz.

Metaprogramlar
? Proaktif – Reaktif (Aktif – Pasif)
Proaktif insan sorumluluk alan, kendini motive eden ve olayı doğrudan başlatan, girişimci kişidir. Reaktif insan ise, duruma ve olaylara göre hareket eden, pasif kişidir.
? Yaklaşan _ Kaçan
Bu metaprogram kişilerin motivasyon yönünü belirler. Yaklaşan insanlar hedefleri ve istekleri konusunda motive olan ve onlara odaklanan bireylerdir. Kaçan insanlarsa başlarına kötü şeyler gelmesinden korkan, olumsuzluklardan motive olan kişilerdir.

? İç ve dış referans
İç referansları kullananlar kendi değer yargılarına göre hareket eden, başkalarından fazla etkilenmeyenlerdir. Dış referans sistemini kullananlar ise, başkalarının gücünden etkilenen ve onların etkisinde kalan bireylerdir.

? Kurallılar – Kuralsızlar
Fırsatçı insanlar, farklılıkları, fırsatları ve alternatifleri kovalarlar. Kuralcılar ise, konfor bölgesinin dışına çıkmayan, kurallar içersinde başarı ve mutluluğu arayanlardır.

? Eşleşenler – Eşleşmeyenler
Eşleşenler benzerliklere odaklanırken, eşleşmeyenler genelde farklılıklara odaklanırlar. Bu metaprogram daha çok kıyas yaparken kullanılır.
? İkna stratejileri
Görsel insanlar ikna olmak için görmek isterken, işitseller duymak, bazı insanlar ise okuyarak, yaparak ikna olurlar. Bununla birlikte öğrenme modunda, tekrar, zaman ve süreklilik de önemli rol oynar.

AYNA VE AHENK
Benzerlikler beyin tarafından olumlu olarak algılanır. Bilinçli olarak karşımızda ki kişiyi aynalayabiliriz. (Bir iki saniye sonra)
Aynalama bir süre sonra uyuma dönüşür. Uyumu yakaladıktan sonra karşımızda ki kişiyi yönlendirebiliriz.

Hareket ve Davranışı Aynalama
? Aynada ki görüntü (Karşınızdaki kişi sağ elini yanağına götürdüyse, siz sol elinizi götürün)
? Tıpatıp aynı
? Çapraz aynalama (Karşınızdaki kişi ellerini kavuşturuyorsa, siz bacak bacak üstüne atın)
? Nefesi aynalama
? Ses tonunu aynalama (eğer bir tartışma ortamındaysanız karşınızdaki kişi yukarıdan bir ses tonuyla konuşuyorsa sizde yukarıdan başlayın yavaş yavaş ses tonunuzu düşürün karşınızda ki kişinin de ses tonunun düştüğünü göreceksiniz.)
? Yürüyüşünü aynalama
Ayna ve ahenk yaratmak için yaratıcı ve gözlemci olmak gerekir.

ÇAPALAR
Psikolojik durum yaratan uyarıcıdır. Bilinçaltımız çapalarla doludur. Gün içerisinde anlamlandıramadığımız şekilde sıkılırız, mutlu oluruz, rahatlarız? o sırada mutlaka bir uyarıcı tarafından tetikleniriz. Beyin yaşanan olayları kayıt eder ve daha sonra buna benzer bir yaşantıyla karşı karşıya kaldığımızda salt o anki duygularımızla değil, geçmişe dair kayıtlarımızla cevap veririz. Bu nedenle travma durumlarında geçmiş kayıtlarımızı da bulmak çok önemlidir. Bu kayıtları ancak uzman bir kişi ile bulup temizleyebilirsiniz.

HAYATTA BAŞARILI OLMAK İÇİN
? Yaşam ustası kişi ne istediğini bilir.
? Yaşam ustası kişi amacına ulaşana kadar esnekliğini korur.
? Yaşam ustası kişi çözüm odaklıdır.
? Yaşam ustası kişi amacına giden yolda düzenli olarak yürümeyi bilir. Keşke demeyi bilmez, sabırlı olmayı bilir.
? Yaşam ustası kişi pozitiftir.
? Yaşam ustası kişi büyük amaçlarını parçalara böler.
? Yaşam ustası kişi enerjiktir.
? Yaşam ustası kişi zor durumlarda geçmiş başarılarını modeller.
? YAŞAM USTASI KİŞİ SEVMEYİ VE SEVİLMEYİ BİLİR.