MEMED AĞA'NIN ÇINARI

Orman kıyısında güzel bir evi vardı Memet Ağa?nın; eve gölge sağlayan koca bir de çınarı? Çok severdi Memet Ağa Çınar?ını. Geçimini sağladığı tarlasında gün boyu yorulduktan sonra, onun gölgesinde sigarasını tellendirmekti en büyük zevki?
Sakin bir bölgeydi o yöre; ta ki zengin bir takım insanlar orman civarında villalar yapmaya başlayana kadar. Hoşuna gitmişti Memet Ağa?nın bu insanlar; ara sıra ona uğrayıp, tarlada yetiştirdiği sebzelerden satın alıyorlardı üstelik. Hem de pazarda sattığının iki katı para karşılığında?
Yalnız yaşıyordu Memet Ağa, pek fazla konuğu da olmazdı. Kapısı çalınıp da karşısında Ak Saçlı Bilge Baba?yı gördüğünde şaşırmıştı. O?nu ilk gördüğünde 7-8 yaşlarında daha bir çocuktu; babası nasıl da saygı duyardı bu insana? Nasıl duymasın? Bilmediği şey yoktu sanki? Tarla sürmekten, ekin ekmekten, süt ineği yetiştirmekten, inşaat yapmaya kadar. Boşuna ?Bilge Baba? demiyorlardı adına? Köy köy dolaşır; gittiği yerleri aydınlatırdı. Bilge Baba?nın yatağını hazırlarken ?Hayli yaşlanmış? diye düşündü Memet Ağa.
Sabah namazından sonra güzel bir kahvaltı hazırladı Bilge Baba?ya; ardından da çevreyi dolaştırmayı teklif etti. En sona da orman kenarındaki villaları sakladı. ?Bak? dedi övünerek, ?artık şehirlilerle komşu olduk buralarda?. Bir yanıt vermedi Bilge Baba, düşünceli bakışlarını ormana doğru çevirdi ve geldikleri yöne doğru yürümeye başladı. Bilge Baba?nın ne bu davranışına, ne de ayrılırken söylediği ?Ormana dikkat et, onu koru? sözlerine anlam veremedi Memet Ağa; pek de önemsemedi?
Koca çınarının gölgesinde sakin adımlarla uzaklaşmasını izlediği Bilge Baba?nın iyice yaşlandığını düşündü. Gözlerini çınarın koca dallarına diktiğinde ?Bana ne ormandan? diye geçirdi içinden.
Aradan sadece iki ay geçmişti. Villaların yakınından çıkan yangın rüzgarın etkisiyle kısa sürede yayılmış, önce ormanı, ardından tarlasını, evini ve koca çınarını yakmıştı Memet Ağa?nın.
Yaşlı gözlerle çınarından kalanlara bakarken, titreyen dudaklarından şu sözcükler dökülüyordu Memet Ağanın:
?Şimdi anladım, Bilge Baba? Çınarımı kurtarmamın yolu, ormanı korumaktan geçiyormuş??