Machıavellı

Machiavelli, genellikle yanlış anlaşılmıştı.İnsanın kendi çıkarı için her türlü ahlaksızlığı salık verdiği sanılmıştı.O’na göre “Hükümdar gerekirse yalan da söyler, ikiyüzlülük de yapar, adam da öldürtür; yeter ki yaptıkları devletin yararı düşünülerek yapılmış olsun.”
Hristiyan din adamlarının, hükümdarın iyi ahlaklı olması gerektiği görüşünün tersine O,
bireysel ahlak kurallarını çiğnemeyi şart koşuyordu adeta…Ama bir tek şey için!Devletin
yararı düşünülecek!!!
* * *
O öyle yanlış anlaşıldı ki, İngilizlerin aklına Machiavelli dendi mi “insan kılığındaki şeytan” geliyordu.İngiliz tiyatro yazarları maalesef ki O’nu görüşlerinden dolayı ona hücum edenlerin
kitaplarından tanıdılar.Onun böyle tanınması ve hücuma uğramasında “amaca giden her yol mübahtır” gibi hepimizce bilinen ünlü bir sözü vardı ve İngiliz tiyatrosu da Machiavelli’nin izinden giden, bilinçli olarak her kötülüğü yapan, dinsiz, kurnaz, hain bir adam tipini oyun-
larında sıkça kullandı.İşte tiyatro oyunlarında kullananlardan biri de William Shakespeare’
dir.Özellikle Kral Üçüncü Rıchard’ın Tragedia’sı buna güzel bir örnektir.
* * *
Bilindiği gibi Machiavelli on altıncı yüzyılın başlarında, POLİTİK FELSEFE alanındaki gö-
rüşleri ile çağdaşlarını dehşete düşürmüş, o zamana kadar hiçbir düşünürün savunmadığı bir politik tutumu salık verdiği için hem nefret uyandırmıştı hem de ilgi.Gerçi yalan, hile ya da cinayet, prenslerin ve kralların sık sık başvurdukları yollardı; ne var ki, o bunları söyleyinceye
değin hiç kimse bunları doğru yol ilan etmiş değildi.
* * *
Felsefesinden birkaç örnek sunacağım, fakat düşünceleri hakkında hüküm verebilmek için
daha geniş bir araştırma ve eserleri yolu ile tanımaya gerek olduğunu hatırlatayım yine de…
-Sıradan bir vatandaşken hükümdarlığa yükselen bir kimse ya becerikli ya da talihli bir kişidir: Talihine ne kadar az güvenirse hükümdarlığını sürdürmekte o kadar çok başarılı olacağını da ilave etmek istiyorum.
-İsrailliler'in Mısır'da baskı altında ve köle olarak yaşaması gerekiyordu ki kölelikten kurtulma arzusuyla Musa'yı izlemeye karar versinler.
-Kendi halkını katletmenin, dostlarına ihanet etmenin, imansız, acımasız, dinsiz olmanın erdemli olduğunu söylemek imkansızdır: Bu tür yollarla güç kazanabilir fakat şan kaza-nılamaz.
-Zalimce eylemlerin hepsinin bir arada yapılması gerekir; böylece insanlar daha az acı çeke-ceklerinden dolayı, halk arasında daha az kızgınlığa neden olacaktır. Buna karşılık iyilikler yavaşça birbirini izlemelidir ki tadına daha iyi varılabilsin.
-İki zıt eğilim vardır: Halk ne soyluların boyunduruğu altına girmek ister ne de onların kendilerini ezmesini; öte yandan seçkinler ise halkı yönetmek ve baskı altında tutmak ister. Söz konusu zıt eğilimler şu üç sonuçtan birini doğurur: Ya hükümdarlık, ya özgürlük, ya da anarşi.
-Kendi gücümüze dayalı olmayan bir iktidardan daha dayanıksız daha geçici başka hiçbir şey
yoktur.
-Falanca bir hükümdar, huzur ortamına ve halkın kendi gücüne muhtaç olduğu dönemlere güvenip buna göre davranmakla hataya düşer.Bu tür zamanlarda herkes onun için ölmeye can atıyordur.Ölüm sadece uzak bir olasılık olarak kaldığı sürece herkes bunun için birbiriyle ade-
ta yarışır;ama tehlike anında, halkın desteğine ihtiyacı olduğu zamanlarda hükümdarın çevre-
sinde onu savunacak pek az insan kalacaktır.Bunu zaten tecrübe de gösterebilir, ama bu o de-
rece tehlikeli bir tecrübedir ki ikinci defası olmayabilir.Bundan dolayı hükümdar biraz dehaya
sahipse, halkın her türlü koşulda ve her zaman halkın kendisine muhtaç olacağı bir yönetim
şekli düşünmeli ve bunu kurmalıdır:Böylece halkın hep kendisine sadık kalmasını temin etmiş olur.
* * *
Çevrenizde duygusal görünüp ağlayan, haktan adaletten, doğruluktan, hukuktan dem vurup inciler saçan; ancak dine en aykırı şeyleri yapmaktan çekinmeyen, işine gelince hukuku tanı-
mayan fakat lehine olunca hukuka saygı duyalım diyen, aykırı görüşlere SUS, aykırı yazan-
lara “Puuu” diyen kişiler görürseniz bunlara hemen Machiavelli’ci tipler demeyin…
Bir bakmak lazım bu kimseler “amaca giden her yol mübahtır” diyorlar mı?
Diyorlarsa amaçları gerçekten nedir?