Kurban Bayramında Tehlike ve Hayvanseverlere Çağrı * Ülgen Zeki Ok

Ekim 12th, 2013

Kurban Bayramı'nda basında bolca yer bulan kaçan hayvanların, hayvanı keserken yaralanmaların ve aşırı yemenin yarattığı sağlık sorunlarının tümünden yüzlerce kat daha önemli bir tehlike var…

Türkiye'de yaklaşık her 150 insandan birinde, Kurban Bayramı ile çok yakından ilişkili, sıklıkla cerrahi girişim gerektiren ve ölümle sonuçlanabilen bir enfeksiyon hastalığı var. Türkiye'nin en önemli halk sağlığı sorunlarından biri olan 'Kist Hidatik' ya da 'Kistik Ekinokokkoz' adlı enfeksiyonun etkeni Echinococcus granulosus adlı bir parazit. Kurban Bayramlarında, açık alanlardaki kesimlerde, koyun ve sığırların bu parazitin larvalarını içeren kistli karaciğer ve akciğer gibi organları, yeterince derine gömülmezse, enfeksiyon bu organları yiyen köpeklere bulaşır. Larvalar köpeğin bağırsağında erişkin kurtçuğa dönüşür ve bunların kopan halkaları köpeğin dışkısıyla birlikte dış ortama atılır. Halkaların parçalanmasıyla çevreye yayılan çok sayıdaki yumurtayı iyi yıkanmamış marul, çilek gibi çiğ sebze ve meyvelerle, enfekte sularla, toprak veya köpekle temas sonrası eller aracılığı ile ağız yoluyla alan insanların en sık karaciğerinde, ardından akciğerlerinde, nadiren de beyin, böbrek, kemik gibi organlarında kistler oluşur. Enfeksiyon sinsidir, yıllarca belirti vermeyebilir. Halk arasındaki yaygın inanışın aksine, köpek kılını yutmak, üzerinde parazitin yumurtası olmadıkça, kist hidatik hastalığına yol açmaz.

Enfeksiyonun Türkiye'deki insanlarda bu denli yaygın olmasında sağlıksız hayvan kesimleri kadar sokak köpekleri de rol oynuyor ve bu iki konuda yeni yasal düzenlemelere gereksinim var. Başkanı olduğum Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti Parazitoloji Çalışma Grubu, Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin katkılarıyla, hem insan sağlığını korumak, hem de sokak hayvanlarının uyutulmasını önlemek amacıyla Hayvanları Koruma Kanunu'nda köklü değişiklikler içeren ve sorunları büyük ölçüde çözebilecek bir kanun değişiklik tasarısı hazırladı. Sağlık, Orman ve Su İşleri, Gıda Tarım ve Hayvancılık ve Bakanlıkları'na sunulan tasarıyı, Nisan'da Yaşar Üniversitesi'nde düzenlenen 2. Hayvan Hakları Sempozyumu'nda anlatma fırsatım oldu ve HAYTAP İzmir temsilcisi Sayın Esin Önder dahil, hayvanseverlerden de olumlu tepkiler geldi. Bu da gösteriyor ki, ortak bir noktada uzlaşmak olası…

Romanya'da yakın zamanda 4 yaşındaki bir çocuğun sokak köpekleri tarafından öldürülmesi ile halk ayaklandı; önce bir televizyon kanalında sokak köpeklerinin uyutulması konusunda referandum yapıldı; ardından Bükreş Valisi bu konuda referanduma gitme kararı aldı. Ancak, bunun öncesinde Parlamento toplanarak, sahipsiz köpeklerin bölgesel idareler tarafından yakalanmasını zorunlu kılan ve hayvan barınağı yoksa uyutulmalarına izin veren bir yasa çıkarttı. Türkiye'de de benzer olayların yaşanmaması, masum insanların ve hayvanların ölmemesi için, ilgili bakanlık yetkilileri, bilim insanları ve hayvanseverlerin bir araya gelip gerekli yasal düzenlemeler üzerinde uzlaşmalarında büyük yarar var.

Kurban Bayramı'nda hayvanların kesilmesini izleyen veya besledikleri bir hayvanı tepside pişmiş halde gören çocuklarda ağır ruhsal travmaların oluşabileceğini, yaşam boyu sürecek kekemelik veya et yiyememe gibi durumların ortaya çıkabileceğini de belirtelim.

“Yoksulların 'et'ten çok 'maddi yardım'a gereksinimleri var” diyerek, haftanın sözü yerine bir ayetle son verelim:

“Allah'a ne onların etleri, ne de kanları ulaşır; O'na ancak sizin erdemli davranışınız ulaşır.” (Hac Suresi, 37. Ayet)

İyi Bayramlar…