İşlerine Aşık İnsanlar

YAPILAN işin ne olduğundan çok daha önemlisi, nasıl yapıldığıdır. Ve işlerini iyi yapan insanlara çok saygı duyarım. Sayıları fazla olmadığından hemen göze batan bu insanlar için en önemlisi, yaptıkları işlerden aldıkları hazdır; işlerine aşıktırlar çünkü.
Sanatçı, öğretmen, doktor, mühendis, hukukçu, zanaatkar… Ne iş yaparlarsa yapsınlar; yaptıkları işi tam yapmaya çalışır bu insanlar. Alsancak Kıbrıs Şehitleri’ndeki berberim Muammer Usta, boya işlerimizi yapan İlhami Usta böyle insanlardandır.
Eğitimcilerin özel bir yeri vardır benim gözümde… Ayvalık İstiklal İlkokulu’ndan öğretmenim Macide İlkdoğan, kızımın Karşıyaka Beyaz Balon Anaokulu’ndaki yöneticisi Rina Palombo, Çakabey İlköğretim Okulu’ndaki kurucu temsilcisi Zafer Eraslan ve öğretmeni Fatma Yağız gibi… Daha gelişmiş bir toplumun mimarları olan, kendilerini öğrencilerine adamış bu insanların mutluluklarını, öğrencilerinin başarılarının ardından, gözlerinden okuyabilirsiniz. Bazılarını da örnek alırsınız kendinize… Benim için bu insanların başında yıllardır birlikte çalıştığımız; yöneticilik, hoşgörü, bilim, hukuk ve demokrasi gibi konularda kendisinden çok şey öğrendiğim, sivri uçlarımı törpülememe yardımcı olan önceki Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Özcan gelir.
Adını verdiği müzik okulunun sahibi Maria Rita Epik de böyle bir insan… Müzik yapma zevkini kızımdan sonra eşime ve oğluma aşılayan Epik “Sıra sizde” dediğinde, nota bile bilmediğim halde gülüp geçemedim bu nedenle. Nazım Hikmet’in “Yaşamaya Dair” şiirindeki “yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin” dizesinden yola çıkarak, genç yaşta (47) başladım müzik yaşamıma… Eşim Eser ile kızım Zeynep’in piyanosuna ve oğlum Yiğit’in baterisine ben de sesimle eşlik etmeye çalışıyorum; birlikte müzik yapıyoruz artık… Öğretmenlerimiz Nazime Aliyeva’ya, Gülnare Özdemir’e, Orçun Aktaşlı’ya ve her türlü kaprisimi çeken Seda Kıvanç’a çok teşekkürler…
İşlerine aşık tüm insanları ayakta alkışlıyorum.