İlk Türk Hava Şehidi Fethi Bey (2) * Haydar Aksakal

29.05.2012 / 00:00
Bülent Yılmazer, seyahat notlarından yola çıkarak bu gizemli anıtı ve konferansını anlatıyor:
“Yafa sahilinde, Dr. Dov Gavish, 90 yıl önce meydana gelen bu kazayı kumsaldan izleyen ve bunu yazdığı bir mektupta belirten bir izleyicinin, mektubundan elde edilen bilgiler sayesinde, kazanın olduğu noktanın bulunabildiğini anlattı. Alan incelendi, Nuri Beyin talihsiz kalkışını belirten arazi işaretleri göz önünde tutularak, çeşitli arşiv materyallerinin mukayese edilmesiyle kaza tartışıldı.
Ertesi gün, yani 28 Ekim günü, Dr. Gavish ve zarif eşi Haya'yı ziyarete gittik. Sonra, hepimiz birden, Dr. Gavish'in arabasıyla, Negev'e doğru yola çıktık. Konferansın ilk bölümünün yapılacağı, Yahudi Milli Fonuna ait, Gilan bakımevine vardık. Konferansı organize edenlerin sıcak karşılamasıyla misafir edildik. Burada, Hannah Sivan'a, Fethi Bey ile ilgili bazı hatıra parçalar bıraktık. Bu parçalar, sergilenmek üzere küçük, Midreshet Sde Boker savaş müzesine kondu.
Çevre gezisi sırasındaki bir durağımız, buradan Sina'ya uzanan Hicaz Demiryolu (Türk Demiryolu) üzerinde bulunan Be'er Sheva'daki tarihi İstasyondu. Geniş bir yenileme sonrasında, istasyon binasının Birinci Dünya savaşı Müzesi olarak açılacağı söylenmektedir. Tarihi istasyon, iki çok önemli tarihi yerin arasında kalan, şehrin yeni gelişme merkezinde bulunmaktadır. İstasyonun doğusunda, Birinci Dünya Savaşı sırasında burada şehit düşmüş Türk askerlerinin anısına 2002 yılında dikilen anıt bulunmaktadır.
Konferans organizatörlerinden Bay Ezra Pimentel tarafından, anıta, birlikte çelenk koymak için davet edildim. Konuşmamda, 4 yıl önceki İsrail ziyaretimde hiç bir Türk savaş anıtı göremeyişimden duyduğum üzüntüyü anlattım. Ha'On daki unutulmuş Türk Havacıları Anıtının hikâyesini duyurmaya çalışırken, bir yandan da Türk otoritelerine Filistin cephesinde hayatlarını kaybeden Türk askerlerini hatırlatacak hiç bir anıtın bulunmadığını anlatmıştım.
Nihayet 2002 yılında böylesine etkileyici bir anıt Be'er Shiva Belediyesi ve Türk otoritelerinin işbirliği ile Be'er Shiva'ya dikildi. Böyle seçkin bir gurubun önünde anıta çelenk koymaktan büyük onur duyduğumu, konferansı tertipleyenlere ve katılımcılara, gösterdikleri misafirperverliklerinden dolayı, duyduğum derin minnettarlığımı ilettim.
Konferansın ikinci gününde, Kudüs İbrani Üniversitesinden Bayan Rivka Yirmiash, “Negev deki Savaşta Kullanılan Teknolojik Yenilikler” konulu araştırmasını sundu.
Havacılık konusundaki diğer araştırmalar, yine Kudüs İbrani Üniversitesi'nden, Dr. Eyal Ginio nun yönettiği konferansın akşamki bölümünde sunuldu.
Yine bu bölümde, Dr. Dov Gavish'in, İbranice olarak yeni yayımlanmış kitabı, “Ufkumuzda İnsan Yapımı Kuşlar-1913-1914 de, Filistin üzerinde İlk Uçuşlar”, dinleyicilere tanıtıldı. Dr. Gavish, Filistin'deki ilk uçuşları araştırmaya, 1970'lerin sonlarında, Dr. Zvi Shiloni ile birlikte başlamış. Ben, bu konuda, 1995 yılından beri, Dr. Gavish ile bilgi alışverişinde bulunuyordum. Bu nedenle daha önceden konuyla ilgili her türlü bilgiye sahip olduğumdan, bu bilgi birikiminin, yazıldığı dili anlamasam da, kitap haline geldiğini görmek, mutluluk verici bir olaydı.
Dr. Gavish, kişilerin anılarının değeri ve eski gazetelerdeki olayların kronolojik değerlendirilmesi üzerine bir sunuda bulundu. Dr. Gavish'ten önce ben, “Unutulmuş Anıtın İzinde: İlk Türk Hava Şehitlerinin Gerçek Hikâyesi.” adını taşıyan araştırmamı sundum.
Konferansın şeref misafiri, katılımı Dr. Gavish ve benim ortaklaşa gayretlerimizle sağlanan, ilk Türk hava şehidi Fethi Bey'in ikinci kuşaktan yeğeni, Manisalı Aynur Önuçar'dı.
27 Şubat 1914 de Tiberias Gölü (Yam Kinneret-Galile Denizi) yakınına düşen onlar, görevleri başında hayatlarını kaybeden ilk Türk havacılarıydılar. Mayıs 1914 de, ilk hava şehitleri; pilot Fethi bey ve yardımcısı Sadık Bey'in düştüğü alana bir anıt dikildi. Türk havacılığında önemli bir yeri olan bu anıt yıllarca ihmal edildi unutuldu.
Çevresindeki kültürel geçmişle ilgilenen Yerach Paran, Ha'On'a yerleştiğinde, anıtın varlığını fark etti. 1992 de Dr. Gavish ona anıt hakkında detaylı bilgiyi iletti. Bay Paran, hiç bir yerden destek almadan, yıllarca anıtın korunmasını tek başına yüklendi.
Tel Aviv' deki Türk Büyükelçiliğine, Türk yetkililerin bu kendi havacılık miraslarına sahip çıkmaları için yazdığı mektuplar cevapsız kaldı.
Ben bu anıtın varlığından, Dr.Gavish ile Filistin'deki Türk Havacılık aktiviteleri konusunda bilgi alış verişi yaparken haberdar oldum. Her ne kadar, Türk Hava Kuvvetleri Tarih Bölümünü bu konuda bilgilendirdiysem de, üzülerek söyleyeyim, onların konuyla ilgilenmelerini sağlayamadım.