İlk Kadın Kimyacı

SORBONNE ÜNIVERSITESINDEN MEZUN ILK TÜRK KADINI TÜRKIYE CUMHURIYETI'NIN ILK KADIN KIMYACISI
PROF. DR. REMZİYE HİSAR
Prof. Dr. Remziye Hisar, birçok ilke imzasini atmis bir Türk kadini. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kadin kimyacisi olmasinin yanisira, Fransa'nin Sorbonne Üniversitesi'nden mezun olan ilk Türk kadini..


1992 yilinda yitirdigimiz Remziye Hisar, tipik bir Cumhuriyet kadiniydi. Dünyaca ünlü fizikçi Feza Gürsey ve Milletlerarasi Pisikoloji Cemiyeti'nin tek Türk azasi psikiyatrist Deha Hanim'in annesi Remziye Hisar, 1902 yilinda Üsküp'te dünyaya gelmisti..
Davutpasa'daki üç yillik Mekteb-i Iptidayiyi bir yilda basariyla tamamlayip mezun olmus ve dokuz yasinda ilk sahadetnamesini almisti. Daha sonra, Ittihat ve Terakki Mektebi ve Emirgan, Inas Rüstiyesi'ne devam eder. Çok sevdigi Türkçe ögretmeninin Istanbul Darülmuallimati'na transfer olmasiyla, ögrenimini bu okulda sürdürür. 15 Temmuz 1919 tarihinde bu okulun Darülfünun'a hazirlamak üzere olusturdugu iki siniflik bölümünden birincilikle mezun olur. Sinifin iyi ögrencileri arasinda yeralan Remziye Hisar, küçük siniflardaki ögrencilere geometri ve matematik dersleri vermeye baslar. Mezun olmasinin ardindan Darülfünun'un kimya bölümüne kaydini yaptiran Remziye Hisar, kimya bölümünü yeglerken Türkiye'yi temsil eden bir ismin bulunmamasinin kendisini üzmüs olmasindan ötürü seçtigini yakinlarina anlatir. Kiz ögrencilerin erkek ögrencilerden ayri saatlerde ders aldigi bu dönemde, ögretmeni ve okul arkadaslariyla birlikte Bakü'ye gider. Ve birden bire bir savasin tam ortasinda bulur kendisini. Kafkasya'daki savaslar ve Bakü'de kendilerine gereksinim olmadigini ögrenmek bile onu yildirmaz ve bir erkek ögretmen okulunda ögrencilere ders verir. Ancak, terslikler ve sanssizliklar birbirini izler Sovyet Rusya'nin Azerbaycan'in bagimsizligina son vermesi ile orada tanisip evlendigi esi Doktor Resit Süreyya Gürsey ile birlikte Istanbul'a döner. Ilk çocugunu dünyaya getirmesinin ardindan, Adana'da Darülmuallima'ya müdür olarak tayin olan Remziye Hisar, çocugunu annesine birakarak Adana'ya gider. Güç kosullarda çalismasini sürdürmek zorunda kalan Hisar, esinin tedavi için Paris'e gitmesinin ardindan, bilgisini gelistirmek için Paris'e gider. Adini bilim dinyasinda duyurmak amaci ile Sorbonne'da kimya bölümünde ögrenim görmeye baslar. Biyokimya sertifikasi alan Hisar, Paris'te Maarif Vekaleti'nin verdigi bursla ögrenim görür. Doktorasina baslayacagi dönemde bursu kesilen Hisar, Erenköy Lisesi'ne kimya ögretmeni olarak atanir. Ögrenimini yarim birakmak zorunda kalarak yurda dönen Remziye Hisar, zorlu bir çaba sonucunda doktorasini yapmak üzere 1930 yilinda yeniden Paris'e gider. Esinden bosanan ve Paris'e kizi ve kardesiyle giden Remziye Hisar, günlerini çalismaya verir. Doktora tezini tamamlamasinin ardindan, Türkiye'ye döner. 1933 – 1936 yillari arasinda Istanbul Üniversitesi'nde kimya ve fiziko kimya doçenti olarak görev yapar. Daha sonra, Ankara Hifsisihha Müessesesi'ne farmakodinami subesi hayati kimya mütehassisi olarak atanir. 1947 yilinda ITÜ Makine ve Kimya doçentligi görevine baslayan Hisar, 1959 yilinda profesör olduktan sonra 1973 yilinda da, emekliye ayrilir.