G 20 Zirvesinin Ardından

Kanada?nın ev sahipliğinde toplanan G 20 zirvesi, A.B.D. ile Avrupa arasındaki çekişmenin ardından Avrupa?nın galibiyetiyle sonuçlandı. A.B.D. tüm itirazlarına rağmen çıkan sonuca destek verdiğini ilan ederek bir yerde mağlubiyeti kabullenmiş oldu?

Zirve üç bakımdan önem taşımakta: Birincisi, Çin daha zirve başlamadan Yuan değerinde yapacağı artışı ilan ederek, zirvede günah keçisi olmaktan kurtuldu? İkinci olarak, 2013 yılına kadar tüm gelişmiş ve zenginleşmiş ülkeler, bütçe açıklarını bugünkü seviyelerinin yarısına indirme taahhüdü verdiler?

Çin?in aldığı kararla ilgili ilk sonucu geçen hafta tartışmıştık? Zirveden çıkan ikinci sonuca göre hemen belirtmek gerekir ki, gelişmekte olan ülke ekonomileri olumsuz etkilenecektir?

Avrupa ve A.B.D. bütçe açıklarını azaltmak için ithalat politikalarını yeniden gözden geçirecek ve dış alımlarını belirli bir takvim eşliğinde azaltacaklardır. Bu durum, bu ülkelere mal satmak zorunda olan ve aralarında Türkiye?nin de bulunduğu Brezilya, Arjantin gibi ülkelerin ihracatını vuracaktır?

Gelişmekte olan ülkelerin ihracat kalemlerinde sanayi mallarının ve ara malların olumsuz etkileneceği, yaş meyve sebze ve gıda ürünlerine ilişkin ihracatta ise büyük değişikliklerin olmayacağı, aksine küçük çaplı yükselişlerin olacağı konusunda zirveyi izleyen uzmanlar hemfikir?

Tabii buradan Türkiye?nin çıkarması gereken önemli dersler var? Örneğin, meyve sebze ihracatında daha önce Rusya, devamında Almanya ile başımıza gelen ?ilaç kalıntısı? problemlerinin aşılması ve bu ülkelerle yeniden güven tazelenmesi gerekiyor?

Üçüncü olarak belirtmek gerekir ki, gelişmiş ülkeler krizin etkilerinin azaltılmasında çok da aceleci değiller? 2013 takvimi işaret edildiğine göre önümüzde 2,5 yılı yakın bir zaman var ve bu süre içinde zenginler, hem harcamalarını kısmayı, hem de yavaş büyümeyi hedeflemekteler? Bu konuda en büyük endişeleri ise, hızlı büyüme ile birlikte yaşayacakları enflasyon!.. Kriz öncesi dönemde tanışmaya başladıkları enflasyonun yeniden hortlamasından korkuyorlar?

?Enflasyon artar? kaygısı zaten ekonomilerinin zayıf halkasını oluşturan bankacılık sistemini ve Euro?nun değer kaybını hızlandırırsa zar zor temin edilmeye çalışılan istikrar hepten çöpe atılır?

Burada Geçmiş koalisyon hükümetinin bankacılık alanında aldığı cesur kararların önemini hatırlamakta fayda var? Sayın Erdoğan ve hükümet en azından bu konuda içten içe duacıdırlar diye düşünüyorum?
?
Son olarak İMKB?den bahsedecek olursak Endeks, toparlanma belirtileri göstermekten hayli uzak? Kendine trend arayışında. Göstergelerin hiç birinden sağlıklı veri almak kısa vadede mümkün görünmüyor? Borsaya para girişi olmadığı gibi, çıkış da yaşanmıyor? Kısacası kurumlar arasında ?al gülüm, ver gülüm? hakim? Küçük yatırımcının bundan zarar görmemesi için çok dikkatli davranması ve destek direnç seviyelerini çok iyi analiz etmesi gerekli? Düz bir anlatımla belirtmek gerekirse, destek olarak önce 56.000, 55.700 ve 55.300, direnç olarak 57.000, 57.600 seviyelerine dikkat etmek gerekir? Bu seviyeler alım ve satım için uygun seviyelerdir? Portföy önerisini hatırlatmakta fayda var: %60 endeks harici, 540 endekse dahil kağıtları tavsiye ederim. Çünkü destek ve direnç seviyeleri birbirine çok yakın olduğundan, böylelikle portföyünüzün değerinin aşırı dalgalanmalar yaşamasının önüne geçmiş olursunuz ?

Temmuz?da borsaya kote olması beklenen ?Lokman Hekim Sağlık Kuruluşları?, Acıbadem Sağlık?tan sonra sektörün halka açılan ikinci firması olacak? Borsaya ve sektöre harekete getirmesini dileyerek noktalayalım?