Fazıl Hüsnü Dağlarca 100 Yaşında * Işıl Soğukpınar

15 Ekim 2014, 20:52
Görünenle

Olmak

Düşünmek

Görünmeyenle.

Fazıl Hüsnü Dağlarca yaşasaydı,1914'te doğan ozan, 15 Ekimde 2008'de Türkçeyi yetim bırakmasaydı, 100 yaşında olacaktı. Görünenle olmaya devam edecek görünmeyenle düşünmeyi sürdürecekti.

Şiirin anayurdu olarak insanı görmüş bir şairdir o. Destansı şiirimizi yalnız bıraktı o. Bireydeki toplumun toplumdaki bireyin sesiydi o. Şiiri koklayarak bulandır o. Beyin telleri sözcüklerin güçlü akımına dayanabilendir o. Şiiri yaşamın içinden damıtandır o. Kendi çağını aşandır o. Ciddi yaşamın içindeki nüktedir o. Evrensel dünyadaki Türk'tür o. Şiirin anayasasını yazandır o. Şiirimiz ve Türkçemizin ses bayrağıdır o. Atatürk ve onun inkılâplarını şiirleriyle yorumlayan ve savunan şairlerimizdendir o.

Dağlarca'nın ilk şiir kitabı 1935'te yayınlanır: Havaya Çizilen Dünya. Ama şair, asıl kişiliğini bütün yönleriyle yansıtan eserinde, Çocuk ve Allah'ta, bulur. Dağlarca'nın özelliği insan kaderi, dünya ve evrendeki yeri üzerine, sevgiyle karışık çocuksu bir şaşkınlıkla eğilmesidir, diyebiliriz. Şair bu kitapta, iki uç arasında, Çocuk 'la Tanrı, görünenle görünmeyen arasındaki duygu akışıyla gidip gelir.

Fazıl Hüsnü Dağlarca 1949 yılında VARLIK Dergisinde yayınlanan “Asılmış” isimli şiiri yüzünden suçlandı, yargılandı, beraat etti. KİTAP isimli dükkânın da camın üzerine kartonlara yazılmış şiirler asıyordu. Bunun genel adı KARŞI idi bu adın altında da Duvar Dergisi yazıyordu. Burada yayınlanan HOROZ isimli şiiri savcılık tarafından çıkarılıp götürüldü, şiir götürülür götürülmez SAVCIYA isimli şiirini astı. Yapılan uzun soruşturmalardan sonra aklandı. Karşı Duvar dergisinde yayınlanan dört veya beş şiir içinde soruşturma açıldı. Hepsinden aklandı.

Çağdaş dünyanın sorunlarının sesi oldu. Ankara'da yayınlanan TÜM dergisinde daha sonra DOST dergisinde yayınlanan “İKİLİ ANLAŞMA ANITI” isimli şiiri Türk askerinin Türkiye de ikamet eden Amerikalıların tuvaletlerini temizlemesinden yakınan bir şiirdi. Bu şiirle birinci Ağır ceza Mahkemesinde yargılandı.

12 Mart 1980'de, subay olarak görev yaparken kendisine verilen ruhsatlı silahı yüzünden tutuklandı. 15 gün Sağmalcılar Ceza Evinde yattı. Kefaletle serbest bırakıldı. Daha sonra aklandı. 1972 yılında “Sincap ve Türk Yurdu Türkçe” isimli çocuk şiirleri Erdoğan OKYAY tarafından bestelendi.

Kurtuluş Savaşının önderi Atatürk'ü özgürlük, bağımsızlık, vatan sevgisi, evrensel barış gibi temel düşünceler çevresinde yorumlayarak “Anıtkabir” kitabında derlediği şiirleri yazdı.

Eserlerini, ödüllerini yazmaya kalksam inanın sayfa yetmez.

Bir şiir sesi gelmeli Dağlarca'dan:

BİRİ

Dipdiridir gökyüzünü en uzun boy
Olanaksızdır çünkü mavilik asılmaz
Dolaşır ovadan ovaya evden eve
Su tutulamadığından asılmaz
Mutluyuzdur
Geçmişler gelecekler asılmaz
İçimizde biri kımıldar hep
Sen asılırken bile o asılmaz

Fazıl Hüsnü Dağlarca