Ege?nin Özgün Sesi

2 Eylül Perşembe akşamı İzmir Fuarı?nda türkü şenliği yaşadık Ege türkülerinin özgün sesi Tolga Çandar?la. Hem türküleriyle coşturdu hem de sohbetiyle düşündürdü yine. Ege türkülerini Tolga Çandar'dan, hem de bölgenin diliyle dinlemeye başlayalı 20 yıl olmuş. Kulaklarımızda, Çökertme, Ah Bir Ataş Ver, Bodrum Hakimi, Sobalarında Kuru da Meşe Yanıyor ve daha onlarca türkü var iken kim inanabilir, sanatçının Ege türküleri yapmaya kalkıştığında “ağır aşağılamalara” maruz kaldığına buna karşın, sekiz albüm çıkardığına Çandar'ın.

ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü'nde okumuş sanatçı. Üniversitenin boykota girdiği 1977'de Hava Harp Okulu'nun sınavlarını kazanmış. Eğitim uçuşlarına katılır. Ama onun asıl tutkusu Ege türküleridir. 1986'da üç arkadaşıyla birlikte kurduğu Çağdaş Türkü Topluluğu ile ilk albümleri “Bekle Beni”yi hazırlarlar. Çandar'ın ilk kişisel çalışması ertesi yıl çıkan “Türküleri Ege'nin” olur. Bu albüm daha sonra bir seriye dönüşür. Muğla Valiliği'nin talebi üzerine Muğla türkülerini seslendirir.

Fuar Açık Hava Tiyatrosu?nun tamamı efe tamamı zeybekti o gece.Ege söyleyişi ne kadar doğal, akıcı, zengin onun dilinde. Ferhan Şensoy kendisine ?Tolga,sen Ege söyleyişini ne güzel taklit ediyorsun.?demiş. Sevgili Çandar ne kadar şaşırmış.?Hadi ordan bizim oğlan, ben asıl İstanbul Türkçesini taklit ediyorum.?demiş.

Aziz Nesin ile ilgili anlattığı anı da ironikti. Aziz Nesin?in Japonya?dan yazar dostu ziyaretine gelir .Geldiğininde Japon itaatkarlığıyla nerdeyse tapınarak davranır Aziz Nesin?e; ancak gideken Japon dostu Aziz Nesin?e ?eyvallah Aziz? diyerek aldırmaz davranır. ?Ne oldu da böyle davranıyorsun??diye sorarlar. Japon yazar hayal kırıklığı içinde?Ben de Aziz Nesin?i hayal gücü ne kadar zengin diye takdir ediyordum;meğer adam gördüğünü yazıyormuş.?

Sevgili Özay Gönlüm?ü de anmadan geçmek olmazdı.?Ninenin Torununa Mektubu?ndan bir bölümü okudu.Ninenin mektubunu dinlerken türkülerin toplumun inancının kültürünün en net yansıması oduğunu görüyorsunuz.

Ege aşığı bir halk sanatçısı.Sanatçı olmanın yürekliliğini taşıyor.Tükülerin sosyolojik içeriğini özümsemiş haksızlıklara karşı duruşuyla direnişçi,gelenekten beslenen bir sanatçıyı dinlemenin keyfini yaşadık.