AKSAKAL'CA
26.02.2013 / 00:00
23 Şubat 2013 Cumartesi akşamı Spil?den gelen esinti, Beethoven?in ?Ay Işığı Sonatı? ile Manisa sokaklarında dolaştı.
O akşam Manisalılar, Lale Salonu?nda olağanüstü bir sanatçıyı izledi.
Yüzlerce kişinin alkışları arasında sahneye çıkıp, piyanosunun başına geçen dünyaca ünlü besteci ve piyanist olan Fazıl Say, yorumladığı yapıtlarıyla, insanı mıknatıs gibi çekerken, Spil?in gizemli ortamına da bırakıverdi.
Say?ın parmakları piyanonun tuşlarında gezerken, kendine özgü parçaları çalmasıyla, kendinden geçmesi bir valkon patlaması gibiydi.
Ludwig van Beethoven?in ?Ayışığı Sonatı?nı fırtınaya tutulmuş gibi çalarken, Manisa izleyicisinin soluğu birden kesilerek, sanatçıyı izledi ve dinledi. Fazıl Say?ın kendi bestesi olan Piyano ve Viyolonsel Sonatı, ?4 Şhir ?, ?Op. 41?i dinlerken, Anadolu?nun dört kentine gittik. Daha doğrusu Anadolu?da bir yolculuğa çıktık.
Sanatçının bu dört kenti seçmesinin bir anlamı vardı. Sivas?ta Aşık Veysel vardı. Veysel?in ?sazım? ezgisiyle folklorik özelliği eserine katan Fazıl Say?ı izlerken, birden Karadeniz insanının hareketliliğini yaşatıveriyor Hopa?yı çalarken. Bir düğün anısından yola çıkarak bizi Hopa?ya dek götürerek, oradaki güzel insanlarla birlikte eller ve yürekleri birleştiriyor. Sonra horon ve kemençe birleşirken, ortaya bir Laz kızı çıkıveriyor baş döndürücü bir güzellikte yürekleri hoplatıyor.
İç Anadolu?dan, Karadeniz?e dek uzanırken, kendimizi başkentimiz Ankara?da buluyoruz bir an. Ankara doğumlu olan sanatçı, bir başkaldırı Türkiye?sini yaşatıyor: ?Ankara?nın taşına bak? çalarken. Hazin bir duruş, tüm salonu etkiliyor. Bir de sanatçının anılarında hep Ankara var.
Anadolu yolculuğumuz bu kez Bodrum?da noktalanıyor. Derler ya yetmiş iki millet diye. Tüm dünya insanlarının gönlünce eğlendikleri barlar sokağında yürürken, bir bakıyorsun caz, bir bakıyorsun pop, bir bakıyorsun rock ve halk müziğinin sesleri birbirine girmiş. Bodrum bestesini dinlerken kendimi birden Barlar Sokağı?nın gürültüsü içerisinde bulurken, oradaki kavgaya da tanık oldum piyonadan çıkan o müthiş seslerle.
Konserin sonunda ayakta alkışlanan dünyaca ünlü bestecimiz ve piyanistimiz Fazıl Say, ülkemin onurusun. Beş kıtada sürdürdüğün konserlerinle Türkiyem?in adını yazdırıyorsun ya, helal olsun sana. Sen, 21. yüzyılın en büyük sanatçısı olarak anılacakken, sana dil uzatanları da tarih affetmeyecek.