Doğma

dogma (inak)
[ İng. dogma, Fr. dogme; Alm, dogma, Yun. Dogma, es. t. nass]
Bir felsefe dizgesince ya da bir felsefe okulunca sorgulanmaksızın benimsenip ?apaçık doğru? diye öne sürülen öğreti; her türden eleştiri ya da tartışmaya kapalı, doğruluğu sınanmaksızın olduğu gibi benimsenen, ?büyük? bir düşünürün yetkesine ya da dinsel yetkeye dayanılarak/sığınılarak kabul edilip ?değişmez? olduğu varsayılan ilke ya da ilkeler bütünü.
Dinbilimsel ya da tanrıbilimsel bir çerçevede, herhangi bir dinin? su götürmez birer gerçek?, ?mutlak hakikat? diye öne sürdüğü ve bu dine ?inanan?ların da hiçbir eleştiri süzgecinden geçirmeksizin körü körüne inandıkları ilkeler ye da önermeler bütünü.
Gerek felsefe ya da din gerekse diğer alanlarda olsun, belirli bir konuda öne sürülen görüşün, dile getirilen düşüncenin sorgulanamaz bir ?gerçeklik? ya da tartışılamaz bir ?hakikat?miş gibi ortaya konması ?eleştirel düşünce?yle bağdaşmaz; olsa olsa kemikleşmiş önyargılara yaslanan tutucu, bağnaz bir tutumun dışavurumu olarak alınır. Merakla, anlama çabasıyla başlayıp, sürekli sorgulamayla belirginleşen bir ?arayış? olarak ?felsefece düşünme?nin tutacağı yol, kendisi ne sunulanı olduğu gibi benimsemeyle, sorgusuz sualsiz baş eğmeyle beirginleşen bir ?kabullenme? olarak ?dogmacı düşünce?nin yoluna ırak düşer.