Çoktan Bir Aşk Şiiri * Onur Caymaz

En çocuk sesini anımsadığımda şimdi
sen çoktan bir bahar sabahıydın hiç uyanmadığım
nasıl da usulca okşardın üzülmüş perdeleri
denizsiz bir şehirde balık kızartırken annen
biliyorum şaşkın gözlerinde yeni taşınılmış bir ev vardı.

Ben o evin balkonunda yazdan kalan
bir rakı şişesiydim.

Bir harf olduğunu sezdiğimde yüzünün
sen çoktan söyleyemediğim bir aşk sözcüğüydün
kahveyi getirene kadar uyuduğunu hatırlıyorum
uyuduğunu yüzüne düşen kar aydınlığını gecede
mavi hırkamla üstünü örttüğümü biliyorum anıların.

Ben o anıların soğuğunda ampulü patlak
bir sokak lambasıydım biliyorum.

Bitmesi beklenmedi hiç radyodaki masalın
oysa sen çoktan bir aşk şiiriydin henüz yazmadığım
ağlaman beklenmedi hiç savurman boynundaki kuşları
temmuzdu evden kaçmıştım yağmurlar yağmıştı yalnızca
beraber gittiğimiz meyhanenin hüzünlü bir garsonu vardı.

Ben o garsonun önlüğünde koptu kopacak
bir sarı düğmeydim.

En eski lise defterinin arasında şimdi çerçeveli
sen hep kaldığım bir derstin hiç bir notun kurtaramadığı
parasızlıktan değil bir yaz sabahı erkenden
otobüs duraklarına küskün biriydim hep yürürdüm
okul bahçesinde diz altı gri eteğinle bir fotoğraf.

Ben o fotoğrafta arkada duran ağaçtan düşmüş
bir savruk yapraktım…