Maktül * Safa Fersal

ne güzel ölüyorum… yani alenen işliyorum bu suçu“mermerin göğüslerini” emiyorumserkeş kelimeler damlıyor hayalimeama rüzgâra bırakıyorum”an”ıallahça bir gülümsemeşeytani hınzırlıkel de var (peçesi yırtılmış ışığın)hüzün derâm…harcı dökülüyor sezgilerintoynak tripler atıyor lûgatıma ateşin taylarıoysa ölüyorum, sadece bir”an”ım varyetiniyor bu tutkuyla benden habersiz otlarnüveritüel“an” renksiz duygularıdır gözyaşlarının

Safa Fersal * Durmadan

artık ben uzak şiirlerin simli dokucusuyum uzun boynunun yanında-di!li geçmiş zamanların döküntülü hali…çiçeği buran elleriçiy rivayetlerinin. kadranı 9-45 sevişmesiz saatondalıksız hesap uzaklık erimindesu dibi kerterizlerin.aynalara bırakmak hayatın dingin görevinine varsa öyleceher yenilgiye basmak siyanürün o kırçıl mürekkebinimuzaffer günahın seccadelerini yakmak aşk yollarındaeskimek seni, eksilmek, çoğalmak,…

Safa Fersal * Dokunaklı Bir Günahtır Aşk

mavinin topacıyım eğri kasnağın burcundahani hayat, hani alkol, hani senhani gökyüzünün bulut taşıyan hamallarıdünyanın inşa ettiği iki üç lafçığlığın desenlediği o tatlı yenilgi hani kaçamağı o kutlu sarsıntınınyalandan arafın döl fışkırmış sınırındatamamdokunaklı bir günahtır aşkgüneşin gölgelediği gölge Varlık, 1148, Mayıs 2003