Simyager * Sabahattin Ali

Keskin bir hamızı döktüm avucumaSeyrettim kaynayıp oyuluşunuBir toprak potaya koyup erittimSonra bir nefeste içtim kurşunu Parça parça etti göğsümü kurşunAvucum sömürerek içti hamızıSarı dişlerimi açıp sırıttım:Kafama çıkmasın diye bir sızı. Bana yabancı bir gövde üstündeHer şeye yabancı bir baş olmuşum.En keskin hamızın işlemediğiBir taş olmuşum…

Melankoli * Sabahattin Ali

Beni en güzel günümdeSebepsiz bir keder alır.Bütün ömrümün beynimdeAcı bir tortusu kalır. Anlıyamam kederimi,Bir ateş yakar derimi,İçim dar bulur yerimi,Gönlüm dağlarda bunalır. Ne kış, ne yazı isterim,Ne bir dost yüzü isterim,Hafif bir sızı isterim,Ağrılar, sancılar gelir. Yanıma düşer kollarım,Görünmez olur yollarım,En sevgili emellerimÖnüme ölü serilir……

Kıyamadığım * Sabahattin Ali

Hey bir zaman bakıp bakıpSeyrine doyamadığım!Şimdi gurbette bırakıpSesini duyamadığım! Evde kapanıp kaldın mı?Seyrana çıkıp güldün mü?Başkalarının oldun mu?'Benimsin!' diyemediğim! Akıtıp gözüm yaşınıHatırlarım gülüşünü;Kıvırcık saçlı başınıGöğsüme koyamadiğım! Dik yamaçların selisin,Sen benden daha delisin,Şimdi kimlerin kulusun?Başını eğemediğim! Nasıl vurgunum bilirdin,Niçin benden yüz çevirdin?Kimlerin koynuna girdin?Öpmeğe kıyamadığım!

Kurbağaya Mersiye * Sabahattin Ali

Sevgilim! Bak bu geceKırık kalbine, inceBir ok saplı kurbağaÖlüvermiş gizlice… Benzi aydan da sarıGörmeden bak, ilk karıDudakları kitlendiSuya düştü kitarı Yıllarca vaklamıştıNeler araklamıştıÖteki şairlerden,Aşkını saklamıştı Boyundan büyük sazıMest etmişti bin kazıDayandı her kahra daÇekemedi son nazı Daha pek genç yaşındaBin dert vardı başındaKitarası kırıldıKendi mezar…

Kudurmak * Sabahattin Ali

Göğsümde gözlerinin sapladığı bir bıçak,Beynimde hayaliyle alevlenen bir ocak…İçerim bu haldeyken herkes garip bulacak:Başımı sükunetle taşlara vurduğumu… Bu sükut çiğnenen bir muhabbetin yasıdır.Bu sükut bir kömürün içerden yanmasıdır.Bu sükut beynimdeki cinnetin potasıdır;Görüp aldanmayınız sessizce durduğumu… Ben de nihayet bütün bağları kıracağım;Onu ıssız dağlara alıp kaçıracağım,Etini…

Hapishane Şarkısı – 1 * Sabahattin Ali

göklerde kartal gibiydimkanatlarımdan vuruldummor çiçekli dal gibiydimbahar vaktinde kırıldım yar olmadı bana devirher günüm bir başka zehirhapishanelerde demirparmaklıklara sarıldım coşkundum pınarlar gibisarhoştum rüzgarlar gibiihtiyar çınarlar gibibir gün içinde devrildim ekmeğim bahtımdan katıbahtım düşmanımdan kötüböyle kepaze hayatısürüklemekten yoruldum kimseye soramadığımdoyunca saramadığımgörmesem duramadığımnazlı yarimden ayrıldım

Geçmiyor Günler * Sabahattin Ali

burda çiçekler açmıyorkuşlar süzülüp uçmuyoryıldızlar ışık saçmıyorgeçmiyor günler geçmiyor. avluda volta vururumkah düşünür otururumtürlü hayaller görürümgeçmiyor günler geçmiyor. dışarıda mevsim baharmışgezip dolaşanlar varmışgünler su gibi akarmışgeçmiyor günler geçmiyor. gönülde eski sevdalargözümde dereler bağlaraynadan hayalin ağlargeçmiyor günler geçmiyor. yanımda yatan yabancıher söz zehir gibi acıbütün dertlerin…

Gecenin Kemanı * Sabahattin Ali

Yüzü parladı ayın,Bir ses geldi uzaktan:Hasta yorgun bir kadınŞimdi çalıyor keman… Eriyor, bükülüyor,Ayın altında evler…Kemandan dökülüyor,Semailer, peşrevler… Keman hırçın, mariz,Asabını geriyor;Dalgalan bir kaç iz,Karanlıkta eriyor… Bazan hazin bir beste,Gönüllerde yanıyor;Geceden deste desteNağmeler toplanıyor… Sen ey karanlıklaraHicran dağıtan kadın!Git başka bir diyara!Kalbimi parçaladın…

Ebedi * Sabahattin Ali

Gerçi, kafamı vurdum duvarlara yeisle;Gerçi, benden kaçtığın zaman yanlış bir hisle,'Niçin anlaşılmadım? ' diye çok inledimdi. Şimdi kalbim rahattır, şimdi başım serindir…Kalbim ki senin en son sığınacak yerindirVe tekrar geleceğin günü bekliyor şimdi… Çünkü insanlar yarın isteyince etini,Aradığın lekesiz kardeş muhabbetini,Yalnız benim serseri kalbimde bulacaksın……

Dere * Sabahattin Ali

Niçin bu derenin suları kara,Niçin böyle hırçın akıyor dere? ..Niçin deli gibi koşup kenara,Billurdan kancalar takıyor dere? .. Arzun tutunmaksa eğer sahile,Ey dere, bu coşkun gayret nafile!Bu sahil ki savmış nice kafileSeni tutar mı, ey suyu mor dere? .. Ağlama ey dere! ..Gürültüsüz ak..Kader bu:…

Bir Doğum Günü için * Sabahattin Ali

Göklerin yüzü güldü müDünyaya geldiğin zaman?Azgın sular duruldu muDünyaya geldiğin zaman? Güneşler gibi tek miydin?Ay ışığından ak mıydın?Böyle nazlı çiçek miydin?Dünyaya geldiğin zaman? Yıldızlar halin sordu mu?Bulutlar selam durdu mu?Yerlerin kalbi vurdu mu?Dünyaya geldiğin zaman? Aşkını candan duymuşum,Canım yoluna koymuşum.Tam dokuz yaşındaymışımDünyaya geldiğin zaman. Kimbilir…

Acaba * Sabahattin Ali

Ela gözünden akanAteşli nazarlarınAcaba acımadanKimi yakacak yarın? Dudakların acabaKimlerle öpüşecek?Kimler yarın acaba,Tuzağına düşecek? Anlıyorum, bizlerdenİntikam alıyorsun.Lakin ey kadın bilsen,Nasıl alçalıyorsun.

Yetmez Mi? * Sabahattin Ali

Aşk seni harab etmez mi? Takatını tüketmez mi? Sendeki ateş bitmez mi? Yetmez mi gönül, yetmez mi? Aşkına yoktur enzade, Aklını aldı o taze, Aleme oldun kepaze, Yetmez mi gönül, yetmez mi? Yar yoluna baktırdığın, Uykusuz bıraktırdığın, Aşk yüzünden çektirdiğin, Yetmez mi gönül, yetmez mi?…

Ruhumun Dalgaları * Sabahattin Ali

Ruhumun dalgaları, koşup kabarmayınız Her damlanız tutuşan göğsüme birer bıçak. Kalbim bir kayadır ki, neredeyse yıkılacak, Hayalden köpüklerle kalbimi sarmayınız. Dümdüz olsam diyorum, ve kumlu bir sahili Yalayan sular gibi siz de yavaşlasanız. Bilmediğim yeni bir masala başlasanız, Çekilse kulağımdan hatıraların dili. Ey eski gunler…

Yat ve Uyu.. * Sabahattin Ali

Bu karanlık, bu uzun kış gecelerinde… Soğuk, buzdan bir perdeyle süslerken camı, Dolaşırken birçok siyah gölge odamı, Damarımda kurşunlaşıp donarken kanım; Yine seni düşünmekle geçer zamanım… Bu kimsesiz… Bu mahzun kış gecelerinde… Serpilirken pencereme avuç avuç kar… İçerimde hicranlardan bir nehir akar… Karların da lambam…

* Sabahattin Ali Yaşam Öyküsü

25 Şubat 1907 tarihinde, bugün Bulgaristan sınırları içindeki Gümülcine kazası Eğridere köyünde doğdu, 2 Nisan 1948 tarihinde Bulgaristan sınırında öldürüldü. Öğrenimini Balıkesir ve İstanbul Muallim Mekteplerinde yaptıktan sonra Yozgat'ta öğretmenliğe başladı. Kazandığı sınavla gittiği Almanya'da Postdam ve Berlin'de öğrenim gördü. Dönüşünde çeşitli okullarda öğretmenlik, Devlet…

Mayıs * Sabahattin Ali

Mayıs, ayların gülüdür, taze bir çiçek dalıdır, İçerim ateş doludur; Mayıs‘ta gönlüm delidir. Yeşil dağlara göçülür, Kırmızı şaraplar içilir; Yarim dökülüp saçılır, Mayıs‘ta gönlüm delidir. Göklere karşı yatılır, Dertlerimiz unutulur; Eski sevgiler atılır; Mayıs‘ta gönlüm delidir. Uzakta kuşlar seslenir; Gönlüm genişler beslenir; Yaşamağa heveslenir, Mayıs‘ta…

Serserini Ölümü * Sabahattin Ali

İki üç gece kuşu ötüşürken derinde, Hayaletler uçuştu bu yangın yerlerinde. Gölge gibi yokluğa karıştı yanık evler Bacalar gökyüzüne uzanan iri devler Gibi yumruklarını karanlıklara sıktı… Gece ümitsizsizlerin kalbinden karanlıktı. Bir silâhın alevi yırttı bu karanlığı, Görüldü bir vücudun yerinde sallandığı… Uzakta kaybolurken hızlı koşan…

Karayazı * Sabahattin Ali

geçmedi yare sözümüz yollarda kaldı gözümüz yere sürüldü yüzümüz böyleymiş karayazımız. çiçekler açılmaz oldu pınarlar içilmez oldu yar bize gülmez oldu böyleymiş kara yazımız. yalnız ona yar demiştik onda bir şey var demiştik o bizi anlar demiştik böyleymiş kara yazımız. hey gönül gene bu gece…

Eskisi Gibi * Sabahattin Ali

Seneler sürer her günüm, Yalnız gitmekten yorgunum; Zannetme sana dargınım, Ben gene sana vurgunum. Başkalarına gülsem de, Senden uzakta kalsam da, Sevmediğini bilsem de Ben gene sanavurgunum. Dağları aşınca başım, Geri kaldı her yoldaşım, Gerl sevgilim, gel kardaşım, Ben gene sana vurgunum. Gönlüm seninkine yardı,…