Refik Durbaş Hayatı

1944 yılında Pasinler (Erzurum)'de doğdu. İzmir Namık Kemal Lisesi'ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'ndeki öğrenimini bitirmeden ayrıldı. Yeni İstanbul ve Cumhuriyet gazetelerinde düzeltmenlik yaptı. Alan 67, Devinim, Evrim, Gösteri, Sanat Olayı,Soyut gibi dergilerde şiirlerini yayımladı. İkinci Yeni esintisi ile başladığı…

Süngü * Refik Durbaş

işte akşam tenimi geren kıyısıyüzümle çağdaş makinesini sürerdipetrolün kanımda biriktirençiçeği dolardı ekmeğimekuş olur boyardım ormanı çünkü azalırdı sömürgesiçünkü o hiç orman olmamıştırrüçhanın anlattığı bu işte geldim yangın yüzüodalardan sürgün döllerebırakıp aşkı makinelereşimdi pençemi süngüleyenetimde o kalın çark sesi diyorum ki gerçekse eğerdönmeliyiz artıkisyan etmeliyizbakın nasıl…

Söz * Refik Durbaş

yazılsam ayrılığın menzilinesöz nereye uçaryalnızlık nereye sensiznereye acılar nereye uçar gökyüzüses nereye uçaröyle sevmişim ki seniölüm nereye bensiz

Pusula * Refik Durbaş

Annemin öldüğü yaşı çoktan geçtimsuyun vefası ve acılar– bir de gökyüzüçocuklarım olsa da Babamın öldüğü yaştayım artıkgurbeti sıla, sılası hicranBir de yalnızlıkarkadaşım olsa da Rüzgarlar yazsın aşkımı Ama gönlüm halaoğlumun aşık olduğu yaşta– sevdanın pusulasıanılarım olsa da İki güvercin ey ömrümyılların omuzuna tünemişbiri hayat, öteki…

Made In Usa * Refik Durbaş

Eski karanlık. Sarı toprak. Hey abidinYaşlı kubbe. Ağaçlar– Yılların yüzüme aşıladığı rüzgarMübarek suAmasya'da elmanın alınterini biçen kimZonguldak'ta kömürün alınterini biçen kimZeytinin, üzümün, petrolün alınteriniDevrimci kardeşlerimin kanını biçen kimKim ışıldıyor hey abidin bu sabahşanlı mavzerde, aydınlık kanda.

Kimse * Refik Durbaş

flütüm ince ve bereketli yüzümleher akşam yeni bir dansı çalardıyürürken yaylasında en uzun günkahve fallarında fincanlardave bir sessizliğe ekleyip kendinibirden barbar sesime dolardıne kadar derin ve titrekse dolardıkendisi olan tabancasını dolardı yüreğimin leylaktan bir çan olduğubiriken bir kini usuldan üflerdisüngülerin açtığı ilaçlı soluğumabir akşam kuytuluğunu…

Kime Ne? Refik Durbaş

Öpüşün öpüşüne karışsaydıYüzün yüzüme Gecen gündüzüme karışsaydıHüznün kederime Baharlar açardı kalbimdeYazlar ve kışlar bir de Tenin tenime karışsaydı Cennet ve cehennemden Kime ne ?

Karşılama * Refik Durbaş

Anılardan yontulmuş yüze değilbir felakete adadım kendimideneyerek sesimi yeni bir ölüde, her günsabahla, baharın geldiğiniresimlerde yaşayan ikindileriakşamın yalnızlığa düşürdüğü kafiyeyikılıçla kesilen yatsılarımavi kuş zındanlarınıve sıkıntıyı adlandıran geceleri müjdeledim.o, yüreğinde uzun hüzünler besledi.Oysa acılar çoğalmış, dağlar uyumuştukaranlığın kollarında şehir uyumuştudenizin derinliğinde söken şafakyüzündeki dalgınlıkağzındaki ince harfler…

Kar Altında Bir Sabah * Refik Durbaş

Ağzında yasin güllerituğladan çocuklar döküyorkar altında bir sabahtoprak kokuyor nefesi Silmiş künyesini haritadantaze bedenler yontuyorkar altında bir sabahkederin ve aşkın dülgeri Ruj ve kelebek mimarisidirgeçmiş günlerden düşen alnınakar altında bir sabaherkenden aydınlanıyor kefeni Bulutlar ve yaralı kuşlardanserin mezarlıklarakar altında bir sabahgül ve rüzgardır yağan şimdi…

Güz Erken Geldi * Refik Dubaş

Güz erken geldi,sen gelmedingelecektin,ben sigarayı bırakacaktımnikotin bantları yerineyağmuru akıtacaktım damarlarımaBir de intiharını ihtiyarlığımınGençliğimin geçmiş baharlarını bir de… Çocuklar körebe oynamak için yağmurlagülüşleriyle donatacaklardı sokaklarıkanatları gümüşten bir serçeçocukların körebesi olacaktı Ben uçurtması olacaktım serçelerin Memelerinin billurdan gökkuşağıgecelerimi kuşatacaktıalnından öpecektim karanlığınsenin uzundan da uzun çığlığındankirpiklerinin karasına sinmişkokundan…

Gündem * Refik Durbaş

Bu gece uyumasak da olur, hadi sevinci tazelesevdayi tazele emzirsin yillardir pas tutmus yalnizligimisevsen de sevmesen de son elvedasidir bu ömrümüzünko dursun öylece elin elimin, dilin dilimin içindebu gece uyumasak da olur, simdi seviselim sevgilimaskimiz ve çilginlik ve sevismek çünkü hala gündemde

Şair Nerede * Refik Durbaş

Sonbaharın ara sokaklarında günlerim yazım nerde, kışım nerde Dağlara ırmaklara yükleyecektim derdimi atım nerde, bahtım nerde Yüzümün kırık aynasında uyurdu geceler adım nerde, çağım nerde – Şair, hangi kara karanlığında geleceğin çağrın nerde, çağrım nerde Eser şimdi ihtiyarlığın yeli zamanı hayatta Refik nerde, Durbaş nerde

Şiirler * Refik Durbaş

ey ezilmişlik! bir gün ben de ulaşacağım kapılarına. yoksulluğun o sonsuz panayırını aşacağım. aşkın şiirini ve memuriyetini kuracağım ve elbette bitecek zamanla edebiyat tarihi sevdanın ve alkolün kahramanlığı er mektupları gurbetin yüreğimi dağlayan diktatörlüğü. sevgilim acemi bir karanfil gibi açıyor her sabah şehrin yanaklarında bense…

Karanlıkta * Refik Durbaş

ışığı söndür. hadi yanıma uzan seninle eskiyorum hadi uzan gün çoğalırken yüzümüzle bir roman kahramanını yaşıyaraktan gece ıslak ve su kadar dalgındır açılırken koyu bir derinliğe pencerem çünkü herkesin içinde hep aynı saksafon ölümden kollarını taşıyaraktan yürür eskiyen sıkıntısını sen korkma. alışkanlıktır gittiğimiz bizim hadi…

Majüskül Bir Kadın Yüzüne * Refik Durbaş

Eski yazma kitaplarda aranansaçları kadifeli ipek bir kadıngittiği her yeri bir majüskül sanarakyüzünün bir yanını yazlık sinemalarabir yanını bekâr adamlara uyduruyor Sokak sesli eskürbacı mı bu kadınel kadar bir tiren taşıyor koynundaki onu herkes soyguncu bilmektedirvampir diye yazıldığı kitaplardabir sansarla evlendiği de söyleniyor İçinde aşkın…

Kars Kalesi Kar Altında * Refik Durbaş

Taşköprü üzerinde Evliya ÇelebiKars kalesinin şekilleriniyazmakta bir sarı deftere : "Kuzey tarafından ensesitop menzili uzaklıkta bir dağ Düzlükte Aşağıhisar" Kars kalesi kar altında "Sur içinde kale ağası konağıve iki yüz adet levend evimükellef ve mükemmel cephaneler" Kars kalesi kar altında "Batıya bakan kapısıErzurum'a açılır'Su Kapısı'…

Kimse Hatırlamıyor * Refik Durbaş

Kimse hatırlamıyor adımı Bahar gelmiş.Balkonlar serin Annelerin çocuk ambarı balkonlar serin Su dalgın değil. bademler açmış – Sahi kaç yıldır yalnızım ben Çiçekler çürümüş saçlarımda Bembeyaz uzun kuşlar da uçmuş fotoğraflarımdan Bulutlar da Yüreğimde karanfillerden damıtılmış bir yaz Yaşıyor muyum acaba?