* Onat Kutlar – Hayatı

ONAT KUTLAR (1939- 1995) Alanya'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini memleketi Gaziantep?te tamamladı. İstanbul Hukuk Fakültesi?ndeki öğrenimini son yıl yarıda bırkatı, felsefe öğrenimi için Paris?e gitti. Türkiye?ye döndükten sonra bir süre Doğan Kardeş dergisinde sekreterlik yaptı. 1956 yılında, a dergisinin, 1965?te ise Türk Sinematek derneğinin…

TURGUT'A * Onat Kutlar

Eylül mezarlıklarından şimdi her geceellerinde fenerlerle geçen arkadaşlarımOturup düşündüm unutkan bir ülke eylülHerkes unutuyor ancak bir deniz sofrasındadurulunca hazları tenin ve bütün kitaplarhatırlıyoruz. Ne kadar yoksuluz çocukluğumuzda.Anamızın eteğine doldurulmuş çakıltaşlarıGüz gelince yeniden ölen çekirge, savruk otlargizli bir tarihin yarıklarınıdoldurmak için ırmağın sürüklediği çerçöpkambur yollarında ceza…

Teşekkürler Kalbim Sana * Onat Kutlar

Gençligimin dallari hep ikindiyi gösteren durmuş biryelkovan gibiydi o yillarda yani erken ölümü ve içindealtin tozlariyla agir agir yaz boyunca yapraklari tirseyeşili ve kişin yoktu bilemezsin o küçük saatin karnindasapsari bir çark ne işe yarar tipki kimi sözcükler gibiönce anlaşilmayan ve bir zaman gelir döner…

Bir Soru * Onat Kutlar

Akşamüstü oturdum yol kıyısınaDüşündümNe kalacak bizden geriyeBalkan yaylasindan ve bozkırlardanKafdağlarına giden şu bulutSonsuz mevsimlerle esmerleşenŞu toprak ve derin çınar ağacıBiz yokken de vardı Çocukların şu gülen sarı feneriAyışığıVe ıssız balkonlardaKırmızı biberlerle üzgün yaşlılarıAynı mandalda kurutan güneşÇayırda gölgeler bırakacakDalgın yeryüzünde çekilirken Kalabalık çarşılara tortusuÇökecekTüccarın kanpazarındanMezarlığa taşıdığı…

Yedili Tuyuğ * Onat Kutlar

Küçük ırmak sen buradan gidince bozulur bahçeler bağlar ve durur mu gider arabı zengi atlayıp kişneyen atına yerine kays gelir altına çekerler horasanın düzünden çöl halısı kahve rengi Açar sen gidince padişah rüzgar perdelerini gün batımının görünür nereye baksam bir çölde iki irmak arasının kurbanı…

Yedi Küçük Fotoğraf * Onat Kutlar

Çok tenha bir kumsala çekilmiş Bir dilim taze kavun sandalı Masanın ayağından sular geçiyor Çıplak memeni okşayan rüzgar Bir turunç kokusuyla sarıyor Buğulu kadehe bakan yüzümü İkindi güneşi bir pencerenin İşlemeli demirine vuruyor İçerdeki kuşlar dağılsın diye 'Aptal' diyor 'durma orda yanarsın' Gölgeye çağırıyor tales…

Surlar ve Deniz * Onat Kutlar

körler ülkesinin tam karşısında çünkü gören olmadı seni benden başka duran kent sevgilim nicedir surların çevirdiği denize doğru kurdum barbar çadırını bekliyorum bekliyorum bembeyaz bir yapının omuzlarına konacak kartal kapına dikilmiş boynuzlarıyla kara koç başı hırslı kalkan ve hasret ve tutku ve bitip tükenmez ayrılığa…

Orman * Onat Kutlar

Kendine esen rüzgarla derinleşen yüzü bir adamın durur ve ormana bakar, bu benim. Damarların ugultusunu duyar bir sarnıçtan gizli bir kente döşenmiş su yollarının Ağaçların sararmış yaprak uçları dalarken gökyüzünün karanlık denizine kökler büyülü bir ışıkla aydınlanır ve toprak yabancı bir mimariye açılır, bana ait…

Ne Kalacak Bizden Geriye (bir Soru) * Onat Kutlar

Akşamüstü oturdum yol kıyısına Düşündüm Ne kalacak bizden geriye Balkan yaylasından ve bozkırlardan Kafdağlarına giden şu bulut Sonsuz mevsimlerle esmerleşen Şu toprak ve derin çınar ağacı Biz yokken de vardı Çocukların şu gülen sarı feneri Ayışığı Ve ıssız balkonlarda Kırmızı biberlerle üzgün yaşlıları Aynı mandalda…

Mart için Hoyrat * Onat Kutlar

Sabah erken kalktım dereler buz Tanrı bilir ne zaman döner avcılar Kör Süleyman gece gündüz sayıklar Çadırı yıkılsın da bozulsun bağı Kan izlerini sildi götürdü acı kırağı Dolandım durdum uzun yollarda yalnız Severim gözünü şu halime bak Yaramı saran gümüş telli kavak Döner durur göğün…

Günlük Şiirler * Onat Kutlar

Sen gittikten sonra iki çalgıcı turnalar semahını çaldı ve kimse dinlemedi onları benden başka. Sarımsak kokusunun yoksulluk ve rakıyla buluştuğu saygısız kalabalıkta kimse duymadı beni terkeden kanatların bıraktığı esintiyi. Biri incecik öbürü kalın iki tel vururken çalgının yüreğine nicedir aklımı kurcalayan Bertold Brecht'in 'Sevenler' şiirini…

Düş * Onat Kutlar

Bir ülkeye binmişim adım ne bilmiyorumIrmaktan geçsem gerek kör karanlıktayımYapışmış bir yanından bir satrap kıtasınaülke ve elimde ucu yanık pankart sapıylaDonuk köylü heykelleri kıyıda ve Atatürkkara-baba barajının suları durmadan yükseliyorUzun sürecek anlaşılan tufan ırmaklar bekleyecekDenize yol veren dağlar delinecek önce, çocuklarve bir kadın sığınmış yorgun…

Bir Şiirin Gelişi * Onat Kutlar

İlmekler atar günlerin yatay rüzgarlarına bir yağmur başlangıcı gibi belirsiz. Uzakta boşanan bir yayın, açık havada çınlayan çekiç seslerinin ve bir omuza yaslanmış ağlayan güzel bir yüzün parmak uçlarıyla gelir, yaklaşır. Nedensiz bir kıra çıkma isteği ya da çok eski bir kitabı yeniden okumak. Bir…

Penceremden Görünmeyen * Onat Kutlar

Çamağacına Duman renkli ve kocaman bir karganınKumlu dalgın kanatları ardındanDenizin derinliklerine açılanAkdeniz güneşinde çürümüş ahşapVe kuytu yosunlara çalan tekneninReçine kokusuyla tanıdığım Çamağacına Bol sisli bir kışın ormanındanKarlı gelin telleri taşıyanGümüşten yapraklarla örtülüUysal ve uzun boynunu bahçelerinVe benim toprağıma eğmişGülümserken bir eşkiya rüzgarınSöküp uzaklara götürdüğü Çamağacına…

Mardin Hoyratı * Onat Kutlar

– Nedendir oğul, sabaha karşıbir kanat gölgesi geçti yüzündenKartal mı desem yoksa keder miBir günah işledin mi? – İşledim ana, bir ağaç kestim. – Kalk oğul uyku iyi değildirBir arpa ekmeği yapayım sanaGünün çayı yatıştırır öfkeyiBu horoz neden ötmüyor? – Düşte uyur görüyorum kendimi. –…

Sadece Senin Yüzün * Onat Kutlar

At konuşmadan çıkar yollara Eğersiz çıplaktır bir payitahtın ıssız sokaklarından sabaha karşı bir ılgarla geçer Açılır sular ve deniz koşar yalnızca kendinin bildiği ülkeye doğru Ardında kıvılcım tarlaları bırakır Ayaklarında mermere çarpan demirler bulunması bundandır Denizi bilir de bakmadan geçer At uysaldır parlak gönderine çekilir…

At * Onat Kutlar

At konuşmadan çıkar yollara Eğersiz çıplaktır bir payitahtın ıssız sokaklarından sabaha karşı bir ılgarla geçer Açılır sular ve deniz koşar yalnızca kendinin bildiği ülkeye doğru Ardında kıvılcım tarlaları bırakır Ayaklarında mermere çarpan demirler bulunması bundandır Denizi bilir de bakmadan geçer At uysaldır parlak gönderine çekilir…

Ayrılık * Onat Kutlar

Ayrılık şiiri ne kadar yalınSevdiğimiz aşk sözcükleri gibiKılıçla kesiyor bir hain noktaÖpüşen virgüllerle akan cümleyi Nasıl soğuk ayrılığın güneşiGölgeli bir çınar olan gövdeminDalları içten kırınca acıBuzdan bir alçıyla tutuyor beni Ayrılık sabahı ne kadar beyazÖlümün hüzünlü arkadaşı karBana ütülü bir çarşaf hazırlarBir karanfil tam yüreğin…

Oramar * Onat Kutlar

Telefon direğinde bir yeni yaprakYaralı, gergin bir dişi tayın yelesiKiraz çalgısının dalıydı sesinBir bahar vuruşuyla titreyen Unutma bana ve tüm yeryüzüneYepyeni sevinçler vereceksinBir tek kiraz yesen çekirdeğiniKarnının tarlasına eken sen Kale yollarından geçtik yıllardırBir düş ülkesine ulaşmak içinBırak bütün düşlerini ırmağaAdı senin olan yere gel…

Sokak * Onat Kutlar

Durmadan değişen bir kentte selvilerin anılarıyla uğuldayan bir sokaktı Yüksek ve külrengi yapıların tepesinde ikindi sarı bir ışıkla vururdu pencerelerin donuk ve sessiz krater gölcüklerine Orada yaşlılar otururdu tozlu iğne yastıkları ve güz sararmış martıların eğri yağmurlarıyla gelir tarardı yüzlerinde unutulmuş sepya boşluğu Karınlarına ölümün…