Yağmur Taneleri * Murathan Mungan

Damla düştü toprağa cemre misaliEn büyüleyici pırıltısıyla dün akşam,Mis gibi kokusuyla büyüleyen etrafıEksikliğini hissettiğimiz ama söyleyemediğimiz,Tek tek ama beraberce kardeşcesineGöl gibi derler ya işte öyle durgun ve sessizÜzüntülülerini paylaşırlar sevinçleri paylaştıkları gibi ,Lisanlarıyla sevgiden bahsederler hepEsintisinde bir samyelinin bir ömür boyu,Rahatlatıyor tüm sevgiye muhtaçları şu…

Yılan Yastığı * Murathan Mungan

Yolcu bir mağaraya uğrarVe olaylar başlar Kuzey ışığı, doğu rüzgarıGüney denizleriGünbatımıYasemin, zakkum, kara manolyaBaşımızı koyduğumuz yılan yastığıEfsane, zehirden sonra başlıyor Ey içinden geçtiğim ateşYıkandığım suİncinmiş sisler içinde kalbimin doğusuBakımsız yüzyıllardan sonraOn binlerin dönüşünü akanGeri çağrılmış ırmaklarHer gün gizleriyle bakıştığımız eski uygarlıklarKadar yabancıGündeliğin karanlık uğultusuEfsanesi içimizi…

Asmalar * Murathan Mungan

asmalara değe değe geçtiğimiz bağlarıgençliğimizinsarhoşluğudiri ve bulanık üzümün kanı salkım tadı zaman acısıasmalara baktıkça sanki orada unuttuğumuz birigiderse k aynı yerde bulacağımızsalkım kanı tadındagençliğe dair bütün hatırladıklarımız hatırla hatırayanıitır insanıkendi hakkında değilyalnızca, zamanhakkında daçünküinsan başka türlü hatırlarzamansız yaşadıklarını en iyisibiraz daha şarap ve unutmakbütün olanlarıbu…

* Murathan Mungan – Hayatı

Murathan MUNGAN (1955- ) 21 Nisan 1955'te İstanbul?da doğdu. Çocukluğu ve ilk gençlik yılları, memleketi olan Mardin?de geçti. Ortaögrenimini Mardin?de tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Cografya Fakültesi Tiyatro Bölümü?nü bitirdi. Aynı bölümde ?master?ını tamamladı. Ankara?da Devlet Tiyatroları?nda ve İstanbul?da Şehir Tiyatroları?nda ?Dramaturg? olarak çalıştı. 1987?de…

Divan * Murathan Mungan

Hakikatim, mağfiretim yadigarım.Kalbini bende sınamışlar için,adadığım divanım..Ömrümü hayat yapan bütün erkeklere,Bir kere olsun,Unutmak için, , ,Nafile bin kelime……

Bıçak * Murathan Mungan

Yere düşürülen bir bıçak sesiKristali tuzla buz olmuş gözlerininbiliyorum ay kanatıyorne zaman susak geceyiKendini benim yerime koyOğul öksüzü babalar yerineSusmayalım. Bıçak uyuyor kelimelerin kalbinde Kanlı bir şerbet gibi akar dururduİpeği ikiye bölen kılıçların ağzıBir biz inmedik suyaKaç mevsimin yağmuru buruştu elimizdeÖrtülü çarşılarda ölümü tebdil ettikuzak…

Bozgunlar * Murathan Mungan

bozgunlarla sağlamlaşırÜtopya Kalesidağılmış parçaları bütünleryeni zamanlar gümrüğündeyol ayrımını doğru bilenlerhiçbir aşk ve macera tanrısıyola çıktığı gibi dönmez geriyekabuk bağlar yüzümüzdeki gölgelerunutarak ve vedalaşarak geçilendurakların birinde inmemiz gerekirbindiğimiz düşlerdenhayat belki başka biri yapar bizibir melodram öğesi olarakumudun da, umutsuzluğun da aşıldığıo altın dengedebiliriz içimizdeki avdan yorgun…

Bir Yılın Son Günleri * Murathan Mungan

I.bir yıl daha bitiyorİşte bu kadar duru,bu kadar yalınbu kadar el değmemişsıradan bir gerçeği dahakolları bağlı hayatımızınbir şiire nasıl dahil edilir bir yılın son günleriher sonda her başlangıçta ve her defasındaalır gibi bir başkasını karşımızaperdeler çekip,ışıklar söndürüpoturup yatağın içine bir başımızasorgulamak kendimiziöğrenmek ikizin anadilini,ikinci belleğimiziöğrenmek…

Bir Yıldız * Murathan Mungan

Bir yıldızdık gökyüzündeparlamaya çalışan kenar evren çocuklarıydık.kardeşlerim kadar sevdim seni.Barış kadar Fırat kadar sevdim.terk edildik evrenin her galaksisinde.parlamaya çalışan birer yıldızdıkkardeşlerim ve ben dağıldık evrenin kimsesizliğinebiliyordum yine de biliyordumkise gelmeyecektikise olmayacaktıuzay boşluğuydu gözlerimizde.evren bir varoştur sevgilimBarış bir boşluktur gözlerimde.Fırat suyu kan akarterkeden babam kadarFırat suyu…

Bir Bakıma * Murathan Mungan

Ateşin gizini bilen tılsımlı kadınlargördük oradadenizi yatıştırıyorlardıazalan kokusunu yeniliyorlardı otlarınbir başka zamanla yamıyorlardıgünün eksilen yerlerinigece büyümesi sözcükler armağan ettiktaktılar gerdanlarınahem yanı başımızdaydılarhem fal gibi başka zamanlardafısıltılar rengindeydi gözleriusulca açıyorlardıgöğsümüzdeki yapraklarını esrimeninucuna kadar gidilmiş düşlerdibirlikteydik hemve yalnızdık bir bakıma

Azat * Murathan Mungan

Kanla geçen kalıto yabancı tehlikebir kara büyü bırakır gibi geçmişime bıraktım şiirikullanılmayan silahiçimdeki ışıklı parçabende kaldı yazıda yaşayan ikizuykudaki cinayet bıraktı peşimikan dondu cin öldü ruhlara karıştı şiirhiçbir yangın işlemiyor artık içime benim gördüğüm aynalar görmüyor artık beniazat ettim suretimi, gölgemi, kendimiyaşasın diye benim yerimi…

Azalmış Ferman * Murathan Mungan

kimi tarih der kamu kara zulmünegövdenin takibi sıradağlar kuşatırorman masal engeli kanlı bereketbilir uzun yola çıplak hüküm giyenlerkırbada acıyan suyukader kuytusunda bekleyen şüpheyiiman bir imkanken hayatagünler sakal bırakır tuz yarası koynumda uyuttuğum fermanuyandığımda koynumdaki yeri boşalır içimin körügöre göre sayıklamalarındangözlerime kör bir rüya bırakır müjdesi…

Avara * Murathan Mungan

anımsıyor musun?bir çetemiz vardı: Vahşi Siyah Atlarısmarlama serserilikler yaşardıkkimseden bir şey demeden kaçıp gitmeler gibisokaklarda sabahlamak, parklarda yatmakyabancıları mahalleye sokmamak gibiVe bir gün gideceğimiz bir Amerika vardıherkesin bir Amerika'sı vardı o zamanlarherkes gece istasyonlarındakendi Amerika'sını aradı kısık ışıklı arkadaş odalarıplağın bir yüzünü kaplayan uzun parçalar…

Armalar * Murathan Mungan

Bazı sözler karanlıkta söylenirbazı sözler hiçbir zamankarşı karşıya kaldığımız armalardıryüzümüzü parça parça aydınlatırkenuzaktaki ateşyalnızca onlardır konuşan ve hatırlayansimgelerde çökelir mağmalaşır tariharmalanmış rüya ölü dilbazı anlar için çözer kendinisökülür taşınır çerçeve başka deneyimlereyüzümüze değen alevkadar içimizdeki çakımbelirler bizi ve kendi karanlığına dönersimgelerin dilsizliğindekarşı karşıya dururken bizarmalardır…

Anakin * Murathan Mungan

kimse öç alamaz benim masumiyetimdendizelerdeki zehirlekaç hafıza gezerdilimin altında bilinen yılandağları iğne deliğinden geçirirkimsenin zamanına uğramadan tenha kin uzak gölge hileliköklerde demleneniçimizde dinmeyen kuytu mevsimvaktini bekleyen düğümlü sarmaşıklar gibikalbim öldürür herkesi ah kimseden sorulmaz kihiçbirşey yapmamanın zehri gövdeye indirilmiş sözlükkullanırken azalanvahşiliğin likit beklentisiiçimizde çakallanan şimdi,burada…

Yaz Bitti * Murathan Mungan

yazın bittiği her yerde söylenirsöylenmeyen şeyler kalır geriye ve sonra hiçbir şey olmamış gibiağır, usul bir hazırlık başlaruykuya başlar yeni bir mevsime orda burda, ev içlerinde, kır kahvelerinde, deniz kenarlarındaincelen yazın akşam esintilerindezaman usulca sıyrılır aramızdanta içimizde duyarız gelecek günlerin geçmişinibaşka ne gelir elimizdenbüyük bir…

Aynı Lambalar * Murathan Mungan

Kibritle oynarken yangın çıkaran sarsak yıllar Bir daha hiç geçit vermeyen veda sözleri Yılların sıradağlarında uzaklaştı bizden Yüreğimizden kopup giden ayrılık trenleri Biliyorum aynı lambaların aydınlattığı yalnızlıkta geçti Aldatılmış duygulardan ayrı ayrı geçerek vardığımız korunaklı siperler Senin içini ürperten geceleri ben duymadım mı içimde? Hayat…

Ay Zeytin Gece * Murathan Mungan

Kamçılı karanlıktı geldin üstüme Bütün masalları dolaştın Ay zeytin gece Ay vurmuştu alnına Perçemlerin Tokat akıtması Yorgundu atılmış yılan derisi Değiştirilmiş güvercin gömleği tende Nereye gidiyorsun, dedim Zeytinlerin arasından Siste silinip giderken yollar Aydı zeytindi geceydi Korkmadım bağırdım ardından Aydaki zeytindeki gecedeki delikanlı Nereye böyle…

Atların Yağması * Murathan Mungan

en güzel serüvenlerimizin gemilerini yaktık perişan ayaklarımızda yağmur sesleri çılgın saçlarımızdan kaçan dağınık ordulardık gözlerimizde paslı kilitler huysuz öperken korkunç sağır dudaklardık sağır dudaklarımızla uzun soluklu yağız atlardık yağıyorduk korkusuz